Ömer amca babamın yanında çalışır. Babam ona çok güvenir,hatta sağ koluda diyebiliriz. Benlede çok ilgilenir ömer amca. O da karısını kaybetmiş babam gibi. Bide oğlu var. Hakan. Hakan' ı eskiden görmüştüm. Yakışıklıydı küçükken ama simdi nasıl bilmem. Hakan benden dört yaş büyük. Küçükken ben hakana aşıktım. Çoçuk aklı o zaman aşktan ne anlardık ki biz. Ben bazen annem için ağlarken Hakan yanıma gelip o çocuk aklıyla bana "Ağlama ben seni hiç bırakmıyacağım
" derdi. Sonra gitti.o da bırakmış tı beni tıpkı annem gibi. . Ömer amca her fırsatta oğlundan bahseder,onun ne kadar başarılı olduğunu,saygılı olduğunu falan. O anlattıkça ben dinler,akşam yatıncada neden babam benimle böyle konuşmuyo,neden benden nefret ediyo,neden bi kere bana yavrum demedi diye düşünürdüm. Gerçi hala daha öyle ama neyse. Ömer amcanın yanına gibip "efendim ömer amca" dedim. Ömer amcada bana"Duru yavrum,baban sabah Doruk'la olan konuşmanızı duydu ve...... artık senin bu evde kalamayacağına karar vermiş. Bundan sonra sen benim evin karşısındaki dairede oturacaksın. Böylelikle evde olay cıkmamiş olacak"dedi. "Ömer amca ben babamın ve Doruk'un beni bu evde istemediklerini,yabancı gibi gördüklerini ve aslada beni bu aileden biri gibi görmediklerini biliyorum. o yüzden benim için sorun olmaz. hatta daha iyi olur."dedim. Zaten direnemezdim ki babama karşı o ne isterse o olur. Eğer artık git demişse benim gitme vaktim gelmiştir."tamam o zaman üç gün sonra eve taşınacaksın. Zaten ev hazır ,sadece senin yerleşmen ve temizliği var. O da üç güne hazır olur. Ben seni üç gün sonra gelip alacağım. Evini seversin merak etme tamam mı cimcime."dedi. Bende sadece kafamı sallamakla yetindim. "Üç gün sonra gazır olacağım amcacım. Ben sana haber veririm. Ama evi ben dekore edecem, eşyaları ben yerlestirmek istiyorum. Madem o evde bundan sonra ben kalacağım benim zevkime göre olsun bari " dedim. Ömer amca tamam deyip cıktı. Yarın eve gidip iş başına koyulacam. Yukarı cıkıp yatağıma kendimi bıraktım. Nasıl yorulmuşsam uyuya kalmışım....
****
Yine ter içinde uyandım. Kaç gündür sürekli aynı şeyi görüyorum. Annem bana "çok yakında acıların dinecek Durum" diyip arkasını dönüp gidiyoo. Peşinden ne kadar koşsamda yetişemiyorum ona. "Bi kere sarılıyım anne gitme "diyorum ama annem gözden kayboluyo. Bana arkasını dönüp gidiyo. Bi kere bile sarılamadan,kokusunu içime çekemeden gidiyo.ben bunları düşünürken içeri giren ayşe teyzeyle kafamı o yöne çevirdim. Bana öyle bi baktı ki bi tuhaf oldum. "Kızım evde suyumuz akıyo Allah'a şükür. Yıkan bence bu koku ne? odaya girilmiyo kokudan. Kokarcamısın sen ?. "Ayşe teyzeye içtenlikle güldüm çünki bana bu evde insanmışım gibi davranan tek o var."tamam ya ne kızıyon,kalkıyoz. Bakalım ben gidince kime kızacan sen?"dedim. Ayşe teyzenin yüzü birden düştü. "Aşağıda kek yaptım seversin,yıkan gel yersin. Bişi yemedin sabahtan beri be kuzum. Canına mı kıyacan. Can boğazdan gelir. Bırak laz inadını da gel. Bekliyorum."dedi ve cevabımı beklemeden kapıyı kapayıp odadan çıktı. Bende bayoya girip kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Anında vücudum gevşerken bi güzel yıkanıp banyodan çıktım. Kıyafetlerimi giyip şaçımı kuruttum. Kafamı ya bismillah deyip aşağa eydim ve gelişi güzel topladım. Aşağı indiğimde Ayşe teyze beni bekliyodu. Kekleri önüme koyup işine devam etti.Bende hiç ses çıkarmadan yedim kekleri ve ayşe teyzeyi yanağından öpüp odaya cıktım. Malum tasınıyorum kıyafetlerimi toplamam lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlığım
Teen FictionBir inasanın yalnızlığı ancak bu kadar ulaşılamaz olabilir.Tam yok oldum derken, eline değen sıcaklıkla hayata tutunan Duru'nun hikayesi.Bu hikayede anne kelimesinin ne demek olduğunu anlıyacak,akan her göz yaşının hikayesini öğreneceksiniz. Duru'nu...