Ne saçmalıyorum ben ya,ne bedeli? Az kalsın ölüyodum. Hakan'dan kendimi ayrıdım. Şokun etkisinden dolayı olsa gerek sesim titresede konuşmaya başladım" Ben sadece işe gidiyodum. Yaa nasıl oldu da bu kadar daldım inan bilmiyorum. Gerçekten. "Dedim. O an hakan bana bi bakış attı ki bi an ayşe teyze geldide hakanın içine girdi sandım. Bu bakışı bi o atardı bana kısa yada birazcık açık bişi giydiğimde."sen ne dedin?işemi gidiyosun?"dedi hakan."Ewet ne var, çalışamazmıyım ben?"."Bu halde işe gidiyosun?bu kılıkla?"."Evet ne var ya gidemez miyim?Ayrıca ne var kılığımda?"dedim. Hakan bana öldürücü bakışlar atarken "kızım beni delirtme,bu halde bi yere gidemezsin. " "Bal gibi de giderim. Ne karışıyosun bana senya?" "Bak Duru bu halde bi yere gidemezsin. Git kıyafetini değiş sonra gidersin"."haa sk...tr ya ben geç kaldım işe çekil önümden kovulacam yoksa ilk günden. "."Nerde çalışmaya başlaşlıcan sen"."kafede başlıyacam izi verirsen."."anladık o kadarını da bu kafenin ismi yok mu?"."Var Mimoza kafe. Öğrendin şimdi çık da gidiyim"dedim. O an Hakanın yüzünde tuhaf bi gülümseme belirdi."Demek Mimoza kafe heee. İyimiş. Gel benimde yolumun üstü bırakıyım seni"dedi. Ne oldu şimdi bu çcuğa ya az önce bi atarlat bir giderler. Anlamadım ama teklifini kabul edecem. Ne de olsa az önce işe nasıl gidecem diye düşünüyodum. "Tamam. Hadi biraz acele et o zaman. İşe çok geç kaldım. Patronum beni kesin kovacak. Hayır daha adamı da tanımıyorum ki. Kesin anlayışsız bi insandır. Acaba desem benim başımda bi odun hatta kalas vardı da onunla uğraştım. Affet patron. Kıyma bana. Benim bu işe ihtiyacım var. Diyim ben kesin anlar halimden" "Patronun senin gibi işçi buldu. Kovar mı. Sıkma canını"dedi ve hafiften sırıtmaya başladı. Yok Allah'ım yok bu çoçuk katıksız mal. Harbiden ya. Az önce atarlan şimdi pis pis sırıt. Pislik. Odun,kalas."Geldik."."hıı efendim." "Geldik diyorum. Bana bakmayıpmbiraz etrafına odaklansaydın anlardın"dedi ve gülmeye balşladı."Ne bakacam sana be. Dalmışım. Pardon.""neyse tamam in aşa"dedi ve kemerini çözüp arabadan aşağı indi."sen nereye gidiyosun yaa" "işime gidiyorum"dedi ve arkasına bakmadan kafeden içeri girdi. Aman bana ne yaa ne hali varsa görsün. Ukala mal. Kafeden içeri girdim. Karşımda mavi gözlü yakışıklı bi çocuk vardı. Şimdi size onu anlatırdımda nazar olur mazalla. Hemen yanına doğru ilerledim. "Pardon ben iş için gelmiştim. Patronunuzla konuşa bilirmiyim? Acaba nerde kendileri"dedim. Çocuk sevecen bi tavırla" Gel gösteriyim."dedi. Ve onu takip etmem için bana işaret verdi. Bende onu takip etmeye başladım. Bi kolidordan geçtik ve dışında müdür yazan bi kapının önünde durduk. "Burası. Sana bol şanşlar. Bizim müdür işçileri konusunda çok titizdir. Öyle herkesi beğenmez. Şansın yaver gitsin"dedi ve beni orada bırakıp gitti. Bende dışarda derin bi nefes alıp kapıyı çaldım. İçeriden gelen"Gir"sesiyle kapıyı açıp içeri girdim. Bilin bakalım ne oldu? Benim patron Hakan çıkmasın mı. Ne yapacağımı şaşırdım."Nasıl yaa. Sen benim patronum. Yok deve. Ben istifa ediyorum."dedim Ve arkamı dönüdüm. Yok artık ya bu kadarda olmaz. Bu ne kardeşim ben bu çocuktan uzak durmaya çalışırken bu karşıma çıkıp duruyo. Şimdide patronum . Yok bu kadarıda fazla. Kendi kendime konuşup tam kapdan çıkacakken."Dur bakalım Duru hanım. Öyle hemen pes etmek yok. İşe alındın hadi bakalım iş başına "dedi. Ayaklanıp yanıma geldi ve elime garson önlüğünü tutuşturdu. "Hadi bakalım ilk iş günün hayırlı olsun.""Beni duymadın galiba ben istifa ettim. Yok çalışmıyacam. Vazgeçtim."dedim "Hani patronuna bu işe cok ihtiyacım var diyecektin?ne olduda vaz geçtin hemen? Yoksa korkuyomusun?""ne korkacam ya senden. Tamam kabul ediyorum. "Dedim ve elinden önlüğü alıp "Eee nerden başlıyoruz patron" dedim."Ahferin laz kızı. Bakaĺım ne kadar dayana bileceksin."dedi ve sırıtmaya başladı. Yok ne sırıtıyon. Beni yıldıra bileceğini sanıyosan yanılıysun ukala bey."Bakalım patroncum, bakalım"dedim."Git içeri de Yekta sana işini söylesin"dedi. Ben kafamı sallamakla yetindim. Demek az önceki çocuğun adı Yekta. Valla çocuk gibi adıda güzel. Yektanın yanına gittim. "Şeyy yine rahatsız ediyorum ama beni Hakan bey gönderdi. Bana ne yapacağımı söylicecekmişsin de."dedim. Yekta bana güzel hatta tatlı yok ya aşırı tatlı bi gülümseme gönderdi." Tabi gel benimle,bak sen burdan gelen yiyeckleri masalara vereceksin. Siparişlerinalacaksın falan biliyosundur zaten. Hadi sana kolay gelsin"dedi. Ve yine o gülüş. Uiağım ne gülüyosun öyle yaw. Kalp var bende kalp dayanmay yani,anlaymisin? Neyse ben işime caşlasam iyi olur.
*********
Sonunda kafeyi kapatma saati geldi. Hakan kasayı sayıp parayı kontrol etti. Herkese gidebilirsiniz dedikten sonra bana dönüp "sen kalıyosun. Buraları temizleyeceksin. Sonra gidebilirsin,""ama ya nasıl?Benim gitmem lazım ama""ihtiraz yok. İşine ne kadar erken başlarsan o kadar erken biter" dedi. Arkasını dönüp odasına gitti. O sırada Yekta yanıma gelip"sıkma canını ya ben sana yardım ederim." "Kimse kimseye yardım etmiyo hadi yekta sen evine git yarın yine aynı saatte gelirsin" dedi hakan ama biarz sinirliydi. Allah aşkına bu çoçuk neye sinirlendi şimdi. Salak yaw. Got kafali uşak.hani gitmiştin odana sen nerden çıktın?"sağol Yektacım ama ben hallederim. Sen git evine yarın görüşürüz"dedim ve yekatayı gönderdim. Cebimde telefonu çıkarıp Ayşe teyzeyi aradım.
-alo kuzum. Nerdesin?niye haber vermedin heee. Aklım çıktı. Gel ewe bekliyorum seni hadi.
-Ayşe sultan ben işe başladım. Yeni evime de taşındım. Aklın kalmasın bende. sen Dorukla babama iyi bak olurmu?beni merak etme. Ben başımı çaresine bakarım. Nede olsa beni sen yetiştirdi.
- tamam cimcime ama beni yine ara olur mu? Kuzucum. Arda uğra bana.
-tamam ayşe sultan. Görüşürüz bay bay diyip telefonu kapadım. Şortumun arka cebinr koyup işe başladım. Canım sıkılınca hep şarkı söylerinm ben. Yine dilime bi türkü tuturup Her tarafı temizledim. Aşırı derece yorulduğum için Ve biraz dinlenmek hemde ayaklarımı uzatmak amacıyla duvarın dibine oturup sırtımı duvara yasladım.
Hakan'danBu kız beni delirtecek yaa. Bütün gün o kısa şortla dolaştı durdu. Hayır giymeseydi hiç. Hele o üstündekine bişi demiyorum. Mülteriler yiyecekti onu resmen. Allahtan eğilirken önünü kapatıyo da beni katil etmekten kurtuluyo. Hayır bide Yektaya nasıl bakıyo. O gözleri varya. Benim hatunumsun sen,nasıl bakarsın başkasına yaw.
Bende başkasına bakmanın cezasını verdim ona temizlesinde dursun bakayım. Herkes gideli baya oldu hala bitiremedi mi işini bu kız yaa? Az önce şaekı söylüyodu. Seside gelmiyo. En iyisi bi bakmak. Odamdan çıkıp kafenin ana bölümüne geldim. Ama duru bi yerde yok. Nereye gitti bu kız. Birazdaha etrafa baktıktan sonra gözüme yerde yatan daha doğrusu ducara yaslanmış bişi ilişti. Biraz daha yaklaşınca Duru olduğunu anladım. Yerde öylece uyuyodu. O kadar rahatsız bi pozisyonda olmasına rahem halinden gayet rahat gibi bi hali vardı. Yanına biraz daha yaklastım. O kadar masum göZüküyodu ki hani kimse demezki uyanınca cadaloz bi insana dönüşür bu kız diye. Bende yanına oturdum. O an durunun kafası hafiften kayıp benim omzuma düştü. Duru rahatsız olacak ki başını kıpıdatıp tam boyun girintime koydu. Tıpkı bi kedi gibi sokuldu bana. Elimi sırtona doğru götürdüm uyandırmak için. Sırtı çok soğuktu. Hemen ufak ve nazik bi hareketle kucağıma otutum Duruyu ve kollarımı ona sardım. Isınsı diye. Kollarımı ona sarınca oda bana daha çok sokuldu. Bi elini kalbimin üstüne koyudu diğer eliylede gömleğimin yakasını kavradı. Onun bu haline istemsizce tebesüm ettim. Bu halde onunla sabaha kadar bekleye bilirdim burada ama burası acayip soğuk olmaya başladığı için Duruyu sıkı sıkı sararak dışarı cıktım. Cebimdean anahtarı zorsa olsa cıkarıp duruyu arabaya oturtum. Bende gidip kafeyi kapattım. Durunun çantasını da alıp duruyu ewine götürdüm. Durunun çantasından anahtarı alıp kapıyı açtım. Yatak odasına gidip duruyu yatağına bıraktım. Tam kalkacakken durunun eli gömleğimin yakasını kavradığı için tam olarak kalkamadan durunu üstüne doğru ani bi hareketle eğildim. O kadar eğildim ki durunu dudaklarına dudağım çarptı. O an içim o kasar tuhaf oldu ki anlatamam. Dedim ki kendi kendime madem duru yakanı bırakmıyo. Bırakmasın. Sende bu gece onunla uyu bi daha bu fırsat ele geçmez dedim ve durunun yanına uzandım. O am duru boynunu kafede olduğu gibi boynumun boşluğuna yerleştirdi. Bende elimi belimden doladım ve onu kendime bastırdım. Onun o gül kokusunu içime çekerek sevdiğim kız koynumda uykuya daldım..........Bu arada bana irem ve emine kankilerimem bol teşekürlerrrrr.....♡♥♡♥♡♥♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlığım
Roman pour AdolescentsBir inasanın yalnızlığı ancak bu kadar ulaşılamaz olabilir.Tam yok oldum derken, eline değen sıcaklıkla hayata tutunan Duru'nun hikayesi.Bu hikayede anne kelimesinin ne demek olduğunu anlıyacak,akan her göz yaşının hikayesini öğreneceksiniz. Duru'nu...