Arabaya bindiklerinde Alya'yı arka koltukta kocaman ve parlak iki tane farklı büyüklükte hediye kutusu bekliyordu. En büyük kutu maviydi ve etrafında pembe kurdeleler vardı. Mavi kutunun bir küçük boyu olan pembe kutunun etrafında ise mavi kurdeleler vardı. Farklı büyüklüktelerdi fakat ikiside oldukça büyük ve görkemleydi. Alya meraklı ama çekingen tavrıyla hafifçe gülümseyerek babasına döndü ve "ba.. şey.. bu paketlerde ne var?"
"Bilmem, aç bak bakalım ne var" diyip sağ gözünü hafifçe kırpıp dudaklarını yana kıvırdı Alya'nın babası. Alya heyecanla ve hızlı hareketlerle ilk önce diğerine göre küçük olan ama tek başına oldukça büyük duran pembe kutuyu açtı. İçinden bembeyaz sade ama oldukça şık kısa bir elbise ve beyaz bir babet ayakkabı çıktı. Alya elbiseyi hafifçe kaldırıp üstüne tuttu ve büyük bir heyecanla elbesiyi inceleme başladı. İlk bakışta gelinliği andıran, giyince onu saf ve temiz gösterebilecek bembeyaz bir elbiseydi.. Alya iri ve mavi olan gözlerini kocaman açarak sevinçle babasına bir şeyler söylemek istedi. O kadar mutluydu ki ne diceğini bulamıyordu. 'Teşekkür mü etsem? Yok yok belki elbise benim için değildir.. en iyisi benim olup olmadıklarını sormak. Evet evet bu iyi bir fikir' bir süre kendi kendisiyle konuştu ve sonunda cesaretini topladı küçük kız. "Bunlar.. benim mi?"
"Evet, bunlar senin. Pastayı beğendin mi?"
"Pasta mı? Ne pastası?"
"Kahretsin. Sanırım süprizi bozdum.. diğer kutuyu açmamış mıydın?" Diyip dikiz aynasından arka koltuktaki en büyük kutuya baktı 30'lu yaşlarının ortasındaki adam. Alya hızlı bir hareketle büyük kutuyu dikkatlice açmaya başladı. Kutuyu açtığında onu kocaman bir çikolatalı pasta karşıladı. Üzerinde ise beyaz çikolatayla 'Bugün senin günün prensesim.. Dilediğini yap ve bol bol eğlen.. Bugün 40 yıl sonra bile dün gibi hatırlayacağın gün..' yazıyordu. Üzerinde yazılan yazıyı anlamadı Alya. Anlamakta istemedi zaten. Düşündüğü tek şey vardı o da hayatında ilk kez bu kadar büyük bir doğum günü pastası görmesiydi. Bu onun ilk doğum günü pastasıydı..
***
Okula geldiklerinde Alya'nın babası arabadan inecek olan küçük kızı durdurdu ve konuşmaya başladı " Dün öğretmeninle konuştum istediğin saat doğum gününü kutlayabilirsin. Ayrıca bir hafta önceden de tüm arkadaşlarınla konuştum hepsi hediye almıştır senin için. Ve bugün senin günün sivil olmana karışmayacak müdür. Biliyorsun benim arkadaşım onunla konuştum sıkıntı olmaz dedi. Ve sakın unutma, bugün senin günün ve hiç bir şey evdeki sürpriz kadar büyük olamaz.. Asıl sürpriz evde seni bekliyor olacak.."
Arabadan indi. Alyanın kapısını açtı. İlk önce Alya indi ve daha sonra paketleri alıp sınıfa çıkardı. Alya'ya göz kırpıp pis gülüşüyle gülümsedi ve oradan ayrıldı. Alya babası gider gitmez pembe kutuyu alıp giyinme odasına gitti. Hızlıca babasının aldıklarını giydi ve aynaya baktı. O kadar güzel görünüyordu ki.. Elbisesinin beyazlığı Alya'nın saf ve temizliğini gösteriyordu adeta.. eski çamur ayakkabılarını çıkardı ve yeni beyaz babetini giydi. Eski giyisilerine son bir kez baktıktan sonra onları almadan odadan çıktı..
***
Küçük kızın günü çok güzel geçmişti. O kadar mutluydu ki tarif bile edemiyorum. Herkes ona hediye almıştı ilk defa kendini bu kadar çok değerli ve önemli hissediyordu ilk defa bu kadar fazla hediyeleri oluyordu. Gerçi ilk defa bugün hediye alıyordu. Bütün bunları annesine anlatmak için sabırsızlanıyordu. Babası evin önüne arabayı park eder etmez kapıyı hızlı hareketlerle açıp koşarak evin kapısına doğru gitti. Aklında tek bir şey vardı. Babasının bugün söylediği söz. 'Asıl sürpriz evde seni bekliyor olacak' büyük bir heyecanla kapıyı açtı ve annesine seslenmeye başladı. Fakat annesinden bir cevap gelmedi. Koşarak odasına gitti ve kapısını açmaya çalıştı. Ama kapı kilitliydi. 'Sanırım asıl sürpriz burda' diye geçirdi ve babasının gelmesini bekledi. Beklemesi uzun sürmedi. Yaklaşık iki dakika sonra babası geldi ve "Asıl sürprizin yerini bulmuşsun" dedi pis gülüşünü atarak. "Birini bekliyoruz o gelmeden burayı açamayız" diye ekledi Alya'nın babası.
"Kimi bekliyoruz ve ne zaman gelir"
"Sürpriz.. tam şu an gelm.. İşte daha cümlemi tamamlamadan geldi. Ben kapıya bakıyorum sen burda bekle" Alya'nın babası kapıyı açtı ve içeriye bir adam girdi. Bu adam Alya'nın amcası Canel'di. Canel Alya'nın babası Caner'in ikiziydi. Bu iki kardeş birbirleri için adam bile öldürebilirlerdi. Alya gelenin Amcası olduğunu görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Çünkü Canel pek fazla onlara gelmezdi. Hatta hiç gelmezdi. Alya onu fotoğraflardan tanıyordu. Canlı canlı ikinci görüşüydü. "Hadi ama ben çok merak ediyorum bu sürprizi kapıyı açmayacak mısın" diye söze girip sessizliği bozdu küçük kız. Canel sanki dalga geçermiş gibi " Hadi ama babası bekletmeyelim prensesi" dedi. İki kardeş birbirlerine bakıp güldükten sonra kilitli kapıyı açtılar ve odaya girer girmez geri kapatmaları bir oldu. Alya içeri girdiğinde gördüğü manzara karşısında şok oldu. Yatağının tam karşısındaki sandalyedi annesi oturuyordu. Üstelik elleri ve ayakları sandalyeye bağlı ve ağzı bantlıydı. Perdeleri kırmızı perdeyle değiştirilmiş her taraf kapatılmıştı. Oda karanlığa yakındı. Odadaki karanlığı az da olsa aydınlatan küçük mumlar vardı bazı yerlerde. "Sürpriz.. sürpriz annem mi?" Dedi küçük kız.
"Hayır. Sürpriz annen değil. Sürpriz bu." Diyip küçük kızı kollarından tuttu ve sertçe yatağın üstüne koydu Canel. Ellerini yatağın başlığına bağladı ve Caner'e "Hadi başlayalım" diyip göz kırptı. İki kardeş hızlıca üzerindekileri çıkardılar ve Alya'nın annesinin gözü önünde küçük kıza tecavüz etmeye başladılar. O pis ve kocaman elleriyle küçük kızın vücuduna dokunuyorlardı. Küçük kız acı çekiyordu, yapmayın diyordu, bağırıyordu ama sesini annesinden başka duyan yoktu. Zavallı kadın bu acıya dayanamayıp tekrar tekrar bayılıyordu ve her bayılmasında uyanması için Canel ve Caner ikizlerinden her hangi birisi genç kadının suratına kaynar su döküyordu. Küçüğün saf ve temizliği gösteren o bembeyaz elbisesi yavaş yavaş kan lekeleriyle kirlenmişti.. Tıpkı onun gibi..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
23'ten 30'a
Fiksi RemajaÖlüm vaktinin geldiğini düşünen, geçirdiği kazadan dolayı hafıza kaybına uğrayan ve geçmişini, adını, yaşını, her şeyini unutan bir genç kız ölüme doğru adım adım ilerlerken bir anda karşısına çıkan ve ona çarpıp her şeyi unutmasını sağlayan başka b...