Perin tüm geceyi ağlayarak geçirdiği için yorgundu ve masadaki kahvaltıya bakarken mırıldandı. "Kurt gibi acıktım."
"Günaydın deseydin bari."
"Günaydın Eflan."
"Sen ağladın mı?" diye soran adama baktı. Artık gizlemek yoktu. Kendini bulmuştu ve artık kendi gibi davranacaktı. "Evet, insanım ben. Ağladım. Hem... Hormonlarım bozuk olunca her şeye ağlar oldum."
"Benden uzak dur o zaman."
Kahvaltısını alıp, yerine yerleşti ve karşısında oturan Eflan'a baktı. "Engin nerede?"
"Görevde."
Perin duyduğu şeyi idrak edemedi. Bir gece öncesinde kendisini yatırıp uyuttuktan sonra göreve mi çıkmıştı? Kalbi korkuyla atarken hızla ayağa kalktı ve "Ne! Ne görevi?" diye bağırdı.
"Tamam, tamam. Sakin ol. Şaka yaptım."
"Ah, bebeğimi düşürüyordum ahmak seni!" diye söylenip yerine oturdu ve ellerini göğüs kafesine bastırdı. Eflan onun bu haline üzülerek; "Pardon," diye mırıldandı.
"Gerçekten nerede?"
"Hah! Geliyor işte..." diyerek arkasında bir yeri işaret etti Eflan, gülerek.
Perin başını geriye çevirince kahkahalar atarak içeriye giren adama istemsizce gülümsedi. Sırıtarak, ardından bağırarak geriye dönünce küçük bir yastık suratına çarptı Engin'in. Perin kıkırayarak ona bakınca Engin bir bumerang gibi geri fırlattı yastığı koridora. Ardından genç kadına doğru yürümeye başladı. Tam arkasında durup başını eğdi ve ters bir şekilde onun yüzüne zıt yönden bakarken dudaklarına bir öpücük bıraktı.
"Günaydın bebeğim. Kahvaltını hızlı yap, gideceğimiz bir yer var," diye mırıldandı.
Perin kesinlikle dün gece öldüğünü düşünüyordu. Başka türlü Engin ona böyle davranmazdı. Şaşkın bir şekilde gözlerini kırpıştırdı. "E-Engin... Bana b-bebeğim mi dedin?" diye sordu inanamayarak.
Onun şaşkın bir şekilde kendine baktığını gören adam, "Ne dememi isterdin? Sevgilim, hayatım... Cennet kadınım," deyip göz kırpınca Perin'in ağzı açık kaldı.
"Abi sen iyi misin?" diye sordu Eflan büyük bir şaşkınlıkla. Engin ona doğru döndü ve "Oradan bakınca kötü gibi mi gözüküyorum?" diye sordu. Dün gece beklediği patlamayı, Perin'in kendi olarak ona gelmesiyle artık bu küslüğün uzamasını istememişti. Sevdiği kadına acı vermek; kendi canına acı vermekten farksızdı çünkü. İçinde tek bir duygu vardı artık; aşk.
"Yok, baya enerjiksin."Eflan kaşlarını çatıp aptal aptal gülümseyen kadına, ardından gülümseyen Engin'e baktı. "Seks mi yaptınız siz yoksa! Hem de burada!" diyerek gözlerini irileştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözbebeğindeki İhanet |Gözbebeği Serisi 2|
ActionHerkes, her şey inkâr eder. Dudaklardan dökülür bir bir itiraflar, iftiralar. Dilden gelenler firar eder iki saklı diyardan. Her doku, her hücre bir pay çıkarır kendine. Gözler bile yalan söyler. Ama gözlerin içinde barındırdığı, göz kapaklarının sa...