10 Yıl Sonra
Hava soğuktu. Dışarıda rüzgar esiyordu. Gök gürültüleri yakında yağacak yağmurun habercisiydi.Gözlerimi pencereden ayırıp mutfağa yürümeye başladım. Ev karanlıktı. Saat ise gece yarısını geçmişti. Ama bu benim umrumda bile değil. Ben karanlığın kızıydım.
Mutfağıma girdim. Kahve makinasının yanına gidip kahve yapmaya başladım.
Yağmurda yağmaya başlamıştı. Su damlaları camlara vuruyordu.
Kahvem hazır olunca bardağı alıp üst kata çıktım. Bu koca evde tektim. Ailem ölmüştü. Onlarca şirket ve daha bir çok yer bana kalmıştı. Ama onların ölümüne üzüldümmü bilemiyorum. Sonuçta beni sevmeyen bir ailem vardı. Bizim ailemiz kötüdür. Karanlıktır. Sevgiyede , güçsüzleğe de yer yoktur. Bizim ailemizde acımasızlık, kan ve vahşet vardır. Siyahın her tonu vardır.
Bizim ailemiz siyahtır. Ne laciverte ne beyaza yer vardır.
Düşüncelerimden sıyrılıp evimin balkonuna geçtim.
Hava soğuktu. Şiddetli bir rüzgar vardı..Benim üstümde ise kısacık bir şort ve askılı bir tişört vardı.
Soğuk bana zevk veriyor. Donmuş kalbim soğukla tatmin oluyor. Sert rüzgar uzun saçlarımı savururken özgür ruhum ayaklanmış gibiydi. Soğuk yağmur damlaları beni ıslatırken huzurlu hissediyordum. Keyifle dudağımın kenarı kıvrıldı. Seviyordum bu hissi. Elimde unuttuğum soğumakta olan kahvemi yudumladım.
Başımı gökyüzüne çevirdim. Karanlık gökyüzünü izlemeye başladım. Ama maalesef yıldızlar buna engel oluyordu. Gökyüzünde parlıyorlardı. Ve ben bunda nefret ediyordum. Benim dünyamda ışık yoktur.
Balkondan çıkıp karanlık bir gece kadar siyah olan evime girdim. Duvarlarım , zeminde dahil siyahtı. Bazı eşyalar bordo ve lacivertti o kadar.
Yatağıma yatıp tavanı izlemeye başladım. Yarın Antalya 'ya taşınıyordum.
Bakalım o şehirde beni neler bekliyordu. Ama orada gülmek istiyorum. İnsanlar beni en azından bir süre gerçek kimliğimi bilmemeliler.
Tam uyumak için hazırlanıyordum ki telefonum çaldı. Sinirle homurdanıp telefonumu aldım..
Kemal arıyordu. Kendisi benim sağ kolum olur. Telefonu açtım.
- Kemal..dedim sinirli olduğumu belli eden bir sesle
- Uyandırdığım için üzgünüm efendim. Ama depolarımızdan birinde çalışan korumalardan biri karşı rakiplere casusluk yaparken yakalanmış..dediğinde sinirle ayaklandım
- Geliyorum..diye tıslayıp dolabımın başına geçtim. Kabullenemediğim şeylerden biride ihanettir. Ve bu casus koruma bunu ödeyecek..
Üstüme siyah dar bir şort ve büstiyer giydim. Saçlarımı sıkıca toparlayıp bordo bir ruj sürdüm. Ayağıma ise dolgu topuk ayakkabılarımı giydim.
Sonra çıktım evden. Yağmur yağıyordu ama umrumda değil. Arabama binip depoya sürmeye başladım.
Depoya gelince arabamı rastgele parkedip indim. Hızla depoya girdim. Herkes üstümdekilere bakıp bana deli bakışları atıyorlardı.
Orta da sandalyeye bağlı bir adam vardı. Yanına gidip suratına yumruğu geçirmemle az kalsın sandalye ile yere yapışacaktı.- Beni korkutamazsın sürtük..dedi adam
İşte bu kelimenin bana denilmesine tahammül edemem.
Korumalara işaret vermemle içeriye adamın karısını ve çocuğunu getirdiler.
Annesi ve kızı ağlıyordu. Sırıtmaya başladım. Bu sahne hoşuma gitmişti.
- Bırakın lan ailemi..diye kükredi casus adam
Omuz silktim.
- Bana sürtük demek neymiş göstericem ben sana erkek oruspu..diye tısladım
Sonra adamlara tekrar işaret etmemle onları da casus adamın karşısındaki sandalyeye bağladılar.
- Söyle bakalım..Neden casussun. Çalıştığın kişi güçlümü..dedim adama
Aslında bu bilgileri zaten bulmuştum. Sadece adama söyletmek istemişti canım o kadar.
Adam cevap vermiyordu. Silahımı alıp küçük kızın yanına gittim. Silahı kızın kafasına dayadım. Annesi ile casus adam ise dolu gözlerle bana bağırıyorlardı.
Omuz silkip silahın tetiğin çekmemle kızın küçük kafası dağıldı resmen. Öldü işte.
Casus adam ve kadın ağlıyordu.
- Söyleseydin o zaman gerizekalı. Biraz daha söylemezsen karında ölür. Ama önce tadına baktırırım..dediğimde kadın bana yalvarmaya başladı.
Casus adam yine söylemeyince adamlara işaret verdim . Kadını alıp odalardan birine götürdüler. Kadının bağırışları kulaklarımı acıtmıştı be. Casus adam ise ağlayarak dinliyordu. Arada bana nefretle bakıyordu.
Kadın geri geldiğinde perişan haldeydi. Sandalyeye tekrar bağladılar. Kıyafetlerinin çoğu kısmı parçalanmıştı.
Silahımı alıp kadının yanına gittim. Kafasına dayadım. Casus adam bana yalvarıyordu. Duygusuz bakışlarla kadının kafasına sıktım. Kadında öldü.
-Ailemi öldürdün sürtük..diye bağırdı adam
Omuz silktim. İlk defa yapmıyordum.
Casus adamın yanına gidip silahı ağzına soktum.
Başımı hafifçe sağ omzuma yatırdım.
- Aslında hepsini biliyordum. Sadece acı çekmeni istemiştim ve çektinde. Sıra ölümde..dedim keyifle
Sonra tetiği çekmemle öldü. İşte bu kadar. Bir aileyi daha yok etmiştim.
Depodan çıkıp eve sürmeye başladım. Zaten uyuyamadım. Sabah olmak üzereydi.
Eve geldiğimde hazırlanmaya başladım. Bugün taşınma günüydü. Acaba beni neler karşılayacak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Kız 1 (İntikam Ateşi)
Fiksi Remajaİntikam hırsıyla yanan bir kız. Karanlığın içine batan bir kız. O sonradan kötü olmadı. O hep kötüydü. Her zaman acımasız , kötü bir kızdı. İnsanlarla kukla gibi oynayan , uyuşturucu ve sigara içen bir kız. Canı istedi diye insanların derilerin...