Karanlık bir yerde gözlerimi aralarken, havada süzüldüğümü hissettim. Mağara gibi bir yerdeydim ve etraf garipsenecek derecede karanlıktı. Ellerimi bile göremiyordum. Etraf iğrenç kokuyordu.
Gözlerim azda olsa karanlığa alışınca havayı altımdan uzaklaştırdım ve ayakta durmaya başladım. Ayaklarımın altında ki cansız zemini hissedebiliyordum. Bir kaç adım atıp etrafta neler olduğunu görmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım.
Geçen sefer rüyamda gördüğüm aynı taşlar etrafımı sardı. Yine bir şeyler fısıldıyorlardı ama bu sefer onları anlayabiliyordum.
Mavi taş sol elime doğru geldi ve avucumun içine oturdu.
''Kabul et beni'' Fısıltı şeklinde çıkan sesle yerimde sıçradım. Avcumu kapattığım anda bileğimde ki hareketlenmeyle yerimde sıçradım. Nabzımın üzerinden itibaren oluşmaya başlayan şekle şaşkınlıkla bakıyordum. Çok güzeldi. Kolumda ki çizgiler dirseğime doğru çıkarken kolumun bazı yerlerinde kelebekler oluşmuştu. Dövme ilerlemeyi durduğunda kolumu incelemeye başladım. Hiç acı hissetmiyordum. Dövmenin olduğu yerde herhangi bir yara izi de yoktu. Mavi taş avucumun içinde yok olmuştu.
Bunun nasıl olduğunu düşünürken sağ elimde başka bir baskı hissettim.
Elimi hafifçe havaya doğru kaldırdığımda gri taş elime geldi ve avucuma girdi. Yine aynı fısıltı kulaklarımı doldurdu. Merak ile üzerinde baş parmağımı gezdirdim. Soğuktu ama oldukça yumuşak bir yapısı vardı. Taşın üzerine parmaklarımı kapattım. Bu sefer de sağ bileğimde ki hareketlenmeyle irkildim. Yanık izinin olduğu yer iyileşmeye başlamıştı ama beni en çok şaşırtan şey yaranın altından bir kuş dövmesinin çıkmasıydı. Küçüktü ama çok güzel bir kırlangıçtı.
Bu taşta yok olunca, şaşkınlıkla derin bir nefes alıp verdim.
Tüm taşların vücudumda bir dövme bırakacağını anladığımda kalbim hızla çarptı. Küçüklükten beri dövmelere karşı bir zaafım vardı ve dövmelerimin olacağı düşüncesi beni fena halde heyecanlandırıyordu.
Sırtımda hissettiğim baskıyla derin bir nefes aldım. Kırmızı taş sırtıma baskı uyguluyordu. Fısıltı, sırtıma uygulanan her baskıda biraz daha arttı. Diğerlerinde avucumu kapatmıştım ama sırtımda bunu yapamazdım. Gücü kabul ettiğimi söylemem gerekiyordu. Gözlerimi kapattım ve aklımdan bir kaç kere gücü kabul ettiğimi düşündüm.Bir kaç dakika sonra sırtımda bir hareketlilik hissettim. Tatlı bir sıcaklık vücuduma yayılırken tuttuğum nefesimi geri verdim. Sırtımda oluşan şekli çok merak ediyordum. Boynumu çevirebildiğim kadar çevirip sırtıma baktım. Fazla göremiyordum ama iç içe geçmiş şekiller bu açıdan bile oldukça güzel gözüküyordu. Omuzlarıma ulaşan ejderha kanatlarında parmaklarımı gezdirdim. İçimi huzur dolu bir his doldururken, dövmeyi biraz daha inceledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT OKULU (TAMAMLANDI)
FantasíaUzun yıllar önce özel güçler dünyaya salınmıştı. Tanrılar ve tanrıçalar bu güçleri Dünya'nın kurtarılmasında görev alabilecek seçilmiş kişilere gönderdiler. Bu seçilmiş kişiler, zamanı geldiğinde güçlerini keşfediyorlardı ve dönemlerinin sorunlarıyl...