Başımı yastıktan kaldırdıktan sonra karşılaştığım manzara karşısında şaşkınlıkla gözlerimi araladım. Belime sıkıca sarılı olan kollar ve bacağımın üzerinde ki bacak ile başımı hafifçe yana çevirdim. Başım kesinlikle bir yastığın üzerinde değildi.
Argon beni tekrardan yumuşak göğsüne çekerken yerimde rahatsızca kıpırdandım. Buna karşılık aldığım tek yanıt ise belime daha sıkı sarılan ellerdi. Kıpırdanmaktan bir sonuç alamayacağımı anlayınca başımı Argon'a doğru çevirdim ve suratını izlemeye başladım.
Sakalları yeni yeni çıkmaya başlamıştı ve uzun kumral saçları suratına doğru dağılmıştı. Sağ elimi kaldırdım ve sol gözünü kapatan saç tutamını kulağının arkasına doğru attım. Bu hareketten sonra Argon yerinde kıpırdandı ve mavi gözlerini gözlerimle buluşturdu. Aniden gözlerini açmasıyla elim yanağında kalmıştı. Aklımda bulunduğumuz pozisyonu düşününce oldukça yanlış anlaşılabilir bir pozisyonda olduğumuzu fark etmek çok da zor değildi.
Elimi yanağından çektim ve biraz geri çekildim. Hızlı bir şekilde ellerini belimden çekti ve yatakta dikeldi.
'' Günaydın.'' diyip yataktan kalktım. Uyku sersemliğiyle mırıldanıp oda yataktan kalktı.
Kapının sol tarafında kalan dolaba ilerledim. Dün yerleştirdiğimiz eşyaların arasından pembe şortumu ve beyaz askılı tişörtümü alıp banyoya girdim. Üzerimi hızlı bir şekilde değiştirip saçlarımı dağınık bir topuz yaptım ve ayağıma kahverengi sandaletlerimi geçirdim. Banyodan çıktığımda Argon yatağın üzerine oturmuş bilgisayarımda bir şeyler yapıyordu.
Bilgisayarımı nasıl açmıştı ki? Yatağın kenarında ki hırkamı aldım ve üzerime geçirdim.
Argon tüm dikkatini bilgisayar ekranına vermişti. Yanına oturdum ve ne yaptığına baktım.
''Bilgisayarımı nasıl açtın? '' Suratında ki küçük tebessümle bana bir bakış attı ve işine devam etti. Yazdığı maili gönderdikten sonra laptopu kapattı ve kenara bıraktı.
'' Beni küçümseme Amelia. Charles'a mail attım. Eşyalarımızı buraya gönderecekmiş ve burada dikkatli olmamız gerektiğini söyledi. Her ne kadar melezler güçlü olsa da senin onlardan daha güçlü olduğunu düşünüyor. Bu yüzden eğitimlerinde yanımdan ayrılamayacaksın. Attığın her adımdan haberim olacak.''
Başımı sallayarak Argon'u onayladıktan sonra yataktan kalktım. Charles haklıydı. Argon'un anlattığı kadarıyla melezler hiç de arkadaş canlısı gibi durmuyorlardı. Bana daha fazla düşman olacakları kesindi. Benim yüzümden bir savaş çıkıyordu. Kronos'un yüzü tekrardan gözümün önüne gelince başımı iki yana sallayıp başka şeylere odaklanmaya çalıştım.
'' Dışarı çıkalım. Eric'in geleceği yok. Bu eğitim saçmalığı ne zaman biterse o kadar çabuk kurtuluruz. ''
Argon bir kaç mırıltı çıkardıktan sonra yataktan kalktı ve önüme geçip kapıdan çıktı. Bende hızla arkasından çıkıp ilerlemeye başladım. Büyük ve geniş merdivenden inerken etraftaki bakışları üzerimde hissedebiliyordum. Ve bu felaket bir şekilde sinir bozucuydu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT OKULU (TAMAMLANDI)
FantasiUzun yıllar önce özel güçler dünyaya salınmıştı. Tanrılar ve tanrıçalar bu güçleri Dünya'nın kurtarılmasında görev alabilecek seçilmiş kişilere gönderdiler. Bu seçilmiş kişiler, zamanı geldiğinde güçlerini keşfediyorlardı ve dönemlerinin sorunlarıyl...