Tutku Demirel= Bir kızın hayatı ne kadar karanlıksa o kadar karanlık bir hayat. 8 yaşın da küstüğü hayata geri bağlanamadı. Babası onu bırakalı neredeyse 9 sene oluyordu. Tam doğum günün de, 16 Ocak da babası onu bırakıp gittiğin de hayata küstü. Ve bir daha asla doğum gününü kutlamadı. Ertesi sene annesi doğum günü için gizlice parti hazırladığın da kriz geçirip önüne gelen herkesi ıssırdı, pastanın üstüne çıkıp oturdu, her yeri altüst etti. En sonun da sakinleşince koşarak babasının yanına gidip yattı ve giderken de ondan nefret ettiğini söyledi. Çünkü daha ona doya doya sarılamamıştı, öpememişti, saçlarını eline alıp çekiştirememiş, kokusunu iyice içine çekememişti. Babasına doyamadan o onu yarı yolda bıraktı. Tutku da hayatına 16 Ocak da gözlerini yumdu, kapılarını herkese kapattı. Artık onun için kimse yoktu.
Arat Solmaz= Hayatın gerçek yanını yaralar aldıkça anladı. Neredeyse her tanıdığı insan onu acılar için de kıvranarak bıraktı . Ve gitti. O da büyüdü. Herkesin gözdesi oldu. Ama Arat hiç kimseye güvenmedi, her zaman canının acıycağını bildiği için herkese duvar ördü. Bazen de onları kendinden zorla uzaklaştırdı. O tam bir isminin anlamı gibi cesur bir çoçuk. Hiç bir zaman yılmadı. Savaştı. Hepte kazandı. Kaybetmek ona göre değildi. Kaybedemezdi. Bu zaman ki hayatına kadar zaten herkesi, herşeyi kaybetmişdi. Ama şu saatten sonra ne eline geçenleri ne de sahip olduklarını kaybedemezdi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Gözlüm
Gizem / GerilimSiyaha bürünmüş bir bedenin hayatı. Ne kadar hayatından herkesi kovsa da, yok etmeye çalışsa da başaramıyor. Her yol ona çıkıyor. Ama o buna inanmıyor. ''Birisine bağlanmak aptallıktır'' teorsinden asla vazgeçmedi küçük kızımız. Cansız hayatı canlan...