ZIT KUTUPLAR

3. BÖLÜM

Multimedya: MASAL VE DOLUNAY

Masal;
- Ay yeter artık sus!
Toprak;
- Üff ne dedim sanki annenin adını sordum.
Masal;
- Ne sadece annemi mi? Bütün sülalemi sordun.
- Ne oluyor çocuklar orada?
Öğretmenin bu ikazından sonra zil çalmıştı. Zilin çalmasıyla hem ben hemde Toprak azardan kurtulmuştuk. Ayağı kalktım ve sıramın üzerindekileri toparladım. Bu arada da sarı kafaya;
-Sen hep böyle meraklı mısındır ? diye soru sordum.
Toprak;
- Sen hep böyle soru sorar mısın? dedi.
Masal;
- Bana bunu diyen sen misin? Üff yada boşver. Dedim ve yerimden ayrıldım. Tam sınıftan çıkacaktım ki Dolunay karşımda belirdi. Üzgüne benziyordu da benzemiyordu da. Yine bunalıma mı girdi bu manyak diye de düşünmedim deil. Bunalıma girip girip çıkıyor... Yanıma geldiğinde;
- Ne oldu sana Dolu?
Dolunay;
- Ne olmuş? Hı? Bir şey mi olmuş? Dedi birden şaşırarak.
Masal;
- Olmamış mı? Dedim sakince devam ettim. Birşey olmuş ki böylesin. Dökül bakalım.
Dolunay;
- Akşam Birgüllerin evinde yangın çıkmış, bütün ev yanmış. Kız da mahvolmuş. Ortalıkta öylece kalakalmışlar.
Masal;
- Nasıl yani?... Off çok üzüldüm.
Dolunay;
- Yapabileceğim bir şey var mı? Diye sordum. Bende fazla üstelemedim. Kızın morali çok bozuktu.
Masal;
- Veee bu seninde moralini alt üst etmiş. Ama ben senin moralinin nasıl düzeliceğini iyi biliyorum.
Dolunay;
- Nasıl düzelecekmiş?
Masal;
- Tabiki de portakal suyuyla... Dedim neşeyle. Ve Dolunay ile birlikte aşağı kattaki kantine indik.
Masal;
- iki portakal suyu lütfen!.
Tabi dedi kantinde çalışan kadın ve çok geçmeden portakal sularını uzattı. Dolunay ın yanına geldim ve Sandalyeyi çekip oturdum. Portakal sularını masaya koyduktan sonra Dolunay bana bakıp ;
-Evet prenses, ne oldu bakalım derste? Dedi.