SON KEZ ÇOCUK

445 54 145
                                    

Arkadaşlar şarkıyı dinlemenizi çok çok istiyorum çünkü çok önemli bu bölüm için. Yorumlar ve voteler için çok teşekkürler. Birde şu aralar yeni bir hikaye heyecanındayım. O yüzden bundan sonra bölümler daha da geç gelebilir. Yeni hikayemi yayınlarsam sizleri orayada bekliyorum. Biraz farklı ama sanırım yazdıklarım arasında en iyisi olacak. Sizi seviyorum :* Bu defa karşınızda Temmuz Soysal. Bölüme onunla başlayınca resim atayım dedim

 Bölüme onunla başlayınca resim atayım dedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Temmuz

Mutlu'yu ailesine teslim edip iyi olduğunu öğrendikten sonra eve döndüm. Ben Mutlu'yu kurtarmıştım öyle mi? Ben ??? Vay canına. Koltuğa yığıldım. Peki o lanet olasıca kız şimdi neredeydi? Iyi miydi? Güzel gözleri kime bakıyordu? O adamlarla yalnız başına gitmişti. Onu aşık olduğu adama götüreceklerdi. Benim yüzüne sürgün olduğum kadını. Oysa adam zararlıydı. Ve Hazal kafası herşeye çalışırken bu adam karşısında salak küçük bir kız gibi davranıyordu. Gidip kendime dolaptan bir bira aldım. Derin bir oflama ile tekrar koltuğu yığıldım. Benim birilerini üzmem gerekiyordu. Bir masum kızın başına bela olmam ama onu herşeyden korumam gerekiyordu. Badboy hikayeleri böyle olurdu. Ama aşkın kendisi yeterince baddi. Sizin oynamak istediğiniz rolü kesinlikle size vermiyordu. Ve iyi olduğunuz halde istediğiniz kişi sizinle olmuyordu. İyi adamlar sevdiği kadını beklerken ölüyordu iyi kadınlarda kötü adamların balkonlarından gökyüzüne bakarken. Ne ara aşık oldum Hazal'a? Bilmiyorum. Evet etkileyiciydi. Evet güzeldi. Ama bunlar beni deli divane etmeye yeterli miydi? Değildi. Bu kızın tehlikeye gözü kapalı dalmasıydı beni çeken. Onu korumak, sarıp sarmalamak, Deniz denen piçi ondan uzak tutmak istiyordum. Ama ne haddime? Ben kimdim ki? Hazal hanımın oyuncağı. Zor durumda aranan acil yardım servisi. Tamam lan! Artık gitmeyeceğim. Başka bir kız bulurum. Hazal'ı da unuturum. Bir kaç gündür tanıyorum zaten. Ne kadar derin olabilir ki aşkım. Ne var ki bunda unutulur? Ne aşıklar var unutup toprağa gömüyorlar can dediklerini? Birlikte gökyüzünü izleyip sonra unutanlar var be. Benim ki ne ki? Artık başka birini arasın Hazal Hanım.

Dediğim anda telefon çaldı. Hayat bana sen ne diyorsun çocuk diyordu sanki. Telefonumun ekranında Hazal adı bana inat parlıyordu. Gecenin bu saatinde beni niye arıyordu. Hemen cevabımı da verdim

-Çünkü başı belada ve bu belaya seni de çekmek istiyor.

Açma şu telefonu. Emir kesinde ellerim bu emri dinlemiyor ki. Anında uzandım telefona ve açtım. Yok artık bu kadar mı kötü durumdayım?

-Temmussss

-Ne var

-Hadi ama kızmayı kes de beni buradan al.

Ne bir özür vardı ne de bir pişmanlık. Emir veriyordu bana. Telefonu yüzüne kapatabilirdim. Ama o yüzüne sürgün olduğum kadındı. Ve sesi titriyordu. Ben bir kahkahasına suya muhtaç bir bedeviyken o gülmekten kilometrelerce uzaktı. Onun sesi titreyince benim içim titriyordu.

Bir Planım VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin