Annesi Gibi....

224 28 178
                                    

Gözlerimi yemyeşil gözlere diktim.

-Sen beni yalnızlığa terk ettin diye ben yalnızlığı sevdim sevgilim. Şimdi istesem de kopamam ondan. Arsız bir sevgili gibi kollarını boynuma doladı. Nefes alamıyorum şimdi. Sende yalnız mısın ? Eğer yalnızsan lütfen söyle son nefesimi sana armağan edeyim. Yeşil gözlerini görerek kapansın yüreğim....

-Benden gittikten sonra bu romantik laflarına kanacağımı mı sanıyorsun seni adi kaltak! Seni gördüğüm yerde öldüreceğim. Ahhh ama Hayır önce gözlerinin önünde yanında yatıp sana sarılan bu çocuğu öldüreceğim. Bana ait olan tenine dokunan parmaklarının derisini yüzeceğim. Ne dersin? Belki de bebeği de ondan sanıp öldürürüm....

-Yapamazsın. Sen gerçek değilsin

-Beni tanıyorsun küçüğüm...

Dediği anda sıçrayarak uyandım. Mide bulantım had safhaya ulaşmıştı. Temmuz'un kollarından çıkıp banyoya koştum. Klozete tutunup yediğim herşeyi kustum

-Lanet olsun

Halbuki bulantıların azalması gerekiyordu artık. Aylar geçmişti... Neyseki bugün yeni doğum doktorum ile tanışacaktım. Ona sorabilirdim değil mi? Bunun için para ödüyorum. Tabi adamın üzerine kusmazsan Hazal!

Temmuz ardımdan gelip sarılınca gülümsedim.

-Hey iyi misin

-Sadece yediğim herşeyi kusmakla meşguldum. Nasıl iyi olmam (!)

Desemde kafamı hafifçe çevirip omzuna gömdüm.

-Sanırım ben yapamıyorum Temmuz

-Bütün hamilelerin midesi bulanır

-Tanrım buna bile dayanamıyorum.

-Hadi yüzünü yıka

-Dur tahmin edeyim suratım kusmuk içinde değil mi?

Kaşlarımı kaldırıp baktım. Omuz silkip gülümsedi.

-Ve sen bu kusmuk içindeki surata aşık olduğunu mu söylüyorsun

-Tabiki ilk tercihim temiz olması ama bu da kabul edilebilir

Ayağa fırlayıp onu banyodan kovdum. Kendimi duşa attım hemen. Hiçbirşey düşünmeye çalışmadan ama kafamın içindeki Deniz'den birkaç ölüm tehdidi alarak duş aldım. Kapının ardindaki bornozu giyip çıktım. Yatağın üzerinde minik bir tepsi ve kahvaltılıklar vardı.. Temmuz'a baktığımda arkasında birleştirdiği ellerini yavaşça öne getirdi. Tanrım!!! Koskaca bir demet mavi gül vardı.

-Bizim evde gül bahçesi falan mi var

-Olmaz mı?

-Nerdeymiş peki?

Aramızdaki mesafeyi iki uzun adımda kapattı. Omuzlarımdan tutup beni boy aynasına çevirdi. Aynadaki yansımasına ne oluyor der gibi baktım.

-Pekalaaaaaa gülümse

-Ne

-Gülümseee

Yavaşça gülümsedim. Aynaya büyülenmiş gözlerle bakıp parmağını gülüşüme doğru uzattı

-İşte gül bahçesi

Gülümsemem iyice genişledi

-Temmuzzz

-Biraz daha böyle Gülümsersen güller evimizi basabilir...

Son sözlerini kulağıma fısıldamıştı. Ona doğru dönüp dudaklarına kocaman sıcacık bir öpücük kondurdum.

Bir Planım VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin