Kimsenin suçu yok bu aşk bitecek
Kimsenin gücü yok kurtarmaya
İçimde can çekişen bir parça gururu da
Hakkın yok böyle kırmayaNe zaman bu kadar büyüdün küçüğüm?
-Büyüdüm mü Deniz?
Elimden tutup kaldırdı beni. Büyüdün dediği kız ağladığı için makyajı deli gibi akmıştı. Yinede elimden tutup içeriye girdi. Kapıda insanlara bakıp duraksadım. Ama o elimi sıkıp kulağıma eğildi ve kulağıma fısıldadı.
-Güven bana
Kafamı sallayıp içeriye girdim. Nazım bey hızlıca yanımıza geldi
-Deniz iyi misiniz
-Abi biz gidelim
-Ne?? Daha çok erken. Seninle tanışmak isteyen birçok kişi var
-Abi gidelim. Başka zaman.. Hem Kuzey'e de bakmamız lazım
Nazım bey onayladı
- Yarın uğrarsın o zaman yanıma
-Tamam abi
Adamın bana attığı buz gibi bakışlara gülümsedim. Deniz arabaya kadar elimi bırakmadı. Eskilerle yüzleşmek bitkin düşürmüştü beni. Yolda uyukladım. Eve vardığımızda hemen Kuzey'in odasına koştum. Deniz de Hasan ile konuşuyordu. Odaya girince yatağında uzandığını gördüm
-Hazal?
Yatağa koşup yanına diz çöktüm.
-Nasıldı
-Bilmem. Zorladılar biraz. Bir iki aya yürürmüşüm. Öyle diyor doktor
-Peki ya kız?
Dedim ve gülümsedim. Sabahkiler kadar içten olmayacaktı ama zorladım kendimi.
-Kız benim yardımcı doktorum. Yani hareketleri o yaptırıyor
-Vuhuu açma germe demek
-Hazal sen iyi misin
-İyiyim tabi. Ne olmuş bana
-Ağlamışsın. Sana birşey mi dedi o adam. Sana istemediğin birşey mi yaptı
Yere çöküp kafamı Kuzey'im yatağına koydum.
-Zor biliyor musun
-Ne yaptı sana
-Hiç. O değil Kuzey. Sadece ben... ben eksiğim
Dedim ve sessiz sessiz gözyaşlarım akmaya başladı. Saçlarımda Kuzey'in parmaklarını hissettim. Deniz gelir bizi görür diye düşünmedim bu defa. Ağladım. Görse yanlış anlardı ama umursamadım. Tek arkadaşımdı o benim.
-Keşke yapacak birşeyim olsa
-Yok
Deyip kalktım. Üzerindeki yorganı düzeltip gözlerimi sildim. Ona kırık bir gülümseme yolladım
-O kızı al dostum. O kız bizde
-Hazall...
-Iyi uykular
Dedim ve kapısını kapadım. Deniz üzerindekileri çıkarmadan oturmuştu yatağa. Ona gerçekten baktım. Yakışıklıydı. Ama yakışıklı olduğu kadar karanlıktı da. Gözlerinde suçluluk vardı sanki. Sadece benim görebileceğim kadar küçük... Ama orada işte. Uzun adımlarla gelip kucakladı beni.
-Deniz ne yapıyorsun?
-Masal perim sen hep benimsin
-Bana bilmediğim birşey söyle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Planım Var
Teen FictionBen Hazal Arıkan duyuyor musunuz beni? Deniz'in karanlık, kanatları kopmuş masal perisi Temmuz'um yeryüzüne sürülmüş tanrıçası. Bu dünyadan ben geçtim. ... Dudaklarımda Deniz'e armağan ettiğim veda türkülerimle. Ve arsız sürtüğün tekiyim anladınız...