h

147 17 101
                                    

Yastığa başını yaslamış uyuyan mucizeme baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yastığa başını yaslamış uyuyan mucizeme baktım.Uyurken bile çocuktu,uyurken bile güzeldi.Elleri benim uyuduğum yere kaydı yavaşça.Ölü kadınını bulamayınca güzel kaşları çatıldı .Gözlerini aralayıp boş duran yana odaklandı

Bu kadar mı korkuyorsun yokluğumdan çocuk?Seni cayır cayır yakan bu kadının ateşine bu kadar mı alıştın?Rüzgara sar kollarını o kadın yerine.Rüzgar uçurtmanı da mutluluğunu da göklere çıkarır çocuk oysa o kadın öyle mi, uçurtmanı bile parça parça ediyor.

Derin bir nefes koyverip yanına yaklaştım.Gözleri beni bulunca derin bir rahatlama yerleşti göz bebeklerine. Yatağın ucuna oturdum.

Bak şimdi çocukluğunun kıyısındayım.Birazdan sarar etrafımı pamuk şeker kokuları.Dönme dolabın uğultusu sarar kulaklarımı....Bak içimdeki, sevdin mi buraları.Belki de annenin mezarına geldikten sonra Okyanus gözlü adam seni buraya getirir.Dönme dolabın en tepesinde bile sakın korkma olur mu? Masmavi gözlerine dön Temmuz'un.Huzur orada işte çocuk

-Hazal korkuttun beni.İyi misin?

-İyiyim çocuk.Korkma bu kadar

-Sensizlikten nasıl korkmam Hazal. Nefeslerim bile düşman kesilir bana.

-Bir sürtük için kardeş kardeşe kırdırılır mı Temmuz?

-Şairimin kapkaranlık bir gecede, ışıksız yazdığı son şiirine hakaret ediyorsun Bayan Soysal!

Kaşları çatıldı.Kendimi durduramadan kaşlarının ortasına bastırdım dudaklarımı.Kasları anında yumuşadı.Dudaklarımı yavaşça kaldırıp aramızdaki mesafeyi artırdım, yüzüne bakabilmek için. Kocaman çarpık bir gülüş vardı şimdi dudaklarında.

-Afedersin unutuyorum işte.....

-Bilmem ki affeder miyim? Bu öpücükten fazlası gerek

Kaşlarımı hayretle kaldırsam da aramızdaki mesafeyi kapatıp dudaklarımı sıcacık dudaklarının üzerine kapattım

Mezarlıklar kraliçesi yepyeni müridini işaretliyordu işte.Sıcacık dudaklarındaki her bir yaşam tanesini emiyor ve onu kendi soğukluğu ile sonsuza dek mühürlüyordu.Adamın haberi var mıydı bundan?Bir mezar taşı kadar soğuk olacağından haberdar mıydı? Yoksa körlemesine mi ilerliyordu kapkaranlık mezarlıkta....

Elimi saçlarının bittiği yere yaslayıp alt dudağını dişlerimin arasına aldım.İnleme yada hırlamaya benzer bir ses koptu dudaklarından.Aniden durdu, soran gözlerle baktım.

-Biraz daha buna devam edersek seni bir odaya kapatmak zorunda kalacağım

Kocaman bir kahkaha koyversemde ciddiyetimi korumaya çalıştım

-Temmuz tam bu işe göredir gel bağışlayalım birbirimizi demiş Turgut Uyar.Gel çocuk bizde bağışlayalım birbirimizi

Hayatını mahvettiğim için affet beni çocuk.Canını yaka yaka yaralarımı sardığım için.Sen beni şiir sanarken ben ağzı bozuk,yarım bırakılmış bir dize olduğum için bağışla beni.

Bir Planım VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin