Önce harika kokusu doldu burnuma. Gözlerimi açmadan bedenimin üzerindeki küçük bedeni hissettim. Kalbimin sızısı canlandı. O sonu gelmeyen gecelerim, bitmeyen,beni içine çeken karanlığım geldi hatrıma. Beni kalbimle tanıştırıp öylece gittin küçüğüm oysaki ne o beni sevdi, ne de ben onu. Kalbimi bir kenara bırak ben bu hayatta kimseyi sevmedim. Ya da öyle sanıyordum... Bak şimdi sana ne diyeceğim!!ben seni çok sevdim masal perim,kendimden gizli sevdim ama biliyorsun ben bir torbacıydım. Köşeler kuytulardır benim yaşam alanım. Kalbimde, seni hep o köşelerde kuytularda benden habersiz sevmiş. Şimdi sen gittin ya acıyor Hazal. Bu lanet şey çok acıyor.... Senin gülüşün kanadı kırık kuşlara can verirdi,o kuşlara can vermek için mi benden gittin masal perim? Eğer o gün gideceğini bilseydim.... gitmek istediğini bilseydim bizi o evde yakardım. Ya da aynı sigarayı bölüşür son nefesi çektiğimizde sonsuza kadar tutardık nefesimizi.
Neredesin küçüğüm? Perileri cehenneme atıyorlar mı, yanıyor mu şimdi kanatların? Canın çok yanıyor mu Hazal? Benim canını yaktığım kadar yakıyorlar mı canını?
Gözlerimi yavaş yavaş aralayınca gömleğimi cekiştiren küçük kadına baktım. Hazal'dı. Öyle masum öyle güzeldi ki. Ufacık gülümsedi bana
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Yorgun görünüyorsun Deniz. Çaresizlik mi nu kadar alaşağı etti seni?
-Sana söyleyemediğim,asla bir daha söyleyemeyeceğim cümlelerim gömülü şimdi içimde. Kocaman bir mezarlık taşıyorum yani bedenimde. Nasıl yorgun olmam?
-O zaman bana sarılsana Deniz. Ne bekliyorsun?
-Yapamam küçüğüm
-Neden başın mı ağrıyor? Sana küçük mavi haplardan mı almalıyız?
Minicik bir gülümseme oluştu yüzümde
Küçük bedeni ellerimin arasından aniden kaydı. Ayaklanmıştı. Onu yatağa çekmek ve bağlamak istedim. Tam yanıbaşımda ve canlı olmalıydı. Ellerimin arasından kayıp gitmesinden nefret ediyordum.
Üzerinde benim tişörtüm vardı. Evin içinde parkelere bile can vermek istercesine yürüdü. Benim küçük sevgilim sen onlara can veremeyecek kadar ölüsün aslında.
-Neden bir zamanlar benim oturduğum evde değilsin? Bu kadar mı çabuk unuttun beni?
Ona vurmak istedim. Yüzünü, güzelliğini yok edene kadar vurmak. Onu Parçalara ayırmak istedim. İçine ulaşmak ve sevdiği Deniz'i bulmak.... Bir sigara yaktım. Güzel gözlerini kocaman açıp bana çevirince ona uzattım sigaramı
-Hayır. Artık içmiyorum.
-Neden
-Ömür kısaltıyormuş öyle diyorlar. Zaten bir ömrüm olmadı,ileri de olmayacak kısaltmanın anlamı yok değil mi?
