Yıkılmış kadın tam da böyle olurdu

688 143 89
                                    

Derin bir nefes aldım ve hazırdım. Üzerimde lacivert minik bi elbise vardı. Saçlarımı açık bırakmıştım ve normalden biraz daha fazla makyaj yapmıştım. Ama nasıl çıkacağım  tam bir merak konusuydu. Babam ve cici annem yurt dışındaydı. Gece olduğu için hizmetçiler gitmişti ama kapıda benim gardiyanlarım duruyordu. Yani odamın kapısının önünde değil tabiki evin kapısında. Eve gelir gelmez böyle durumlar için önlemimi almıştım ama ben. Işıkları açmadan mutfağa gittim ve camı açtım. Mutfak evin girişinin arkasında kalıyordu. Orada bekleyen kimse yoktu. "Hah amatörler!!". Camın üzerinde tel vardı. Yavaşça önceden gevşet tiğim yerden çıkardım teli. Bingo! Tel hic zorluk çıkarmadı. Buradan anlıyoruz ki gecenin sonunda cok fena sıçacaksın Hazal. Elbisem cok kısaydı zaten ama daha da yukarıya çektim. Dışarıya topuklularımı ve çantamı attım. Hain hain gülümsüyordum. Sey cok heyecan vericiydi. Değil mi? En sonunda kendimi çektim ve pervaza oturup ayaklarımı yere bastım. Pencereyi ardımdan yarı kapadım geri dönebilmek için. Arabamı alamazdım. O yüzden biraz yürüyüp adamlara dil çıkardıktan sonra taksiye atladım. Taksici beni kısaca süzdü. Sanırım işe gittiğimi düşünüyordu ama bi eskort için fazla pahalı giyinmiştim. Kesin metrestim hemde cok zengin birinin metresi. Dediğim yerde indirdi beni. Ve clube baktım bir haftadır buraya geliyordum. Ama hala dış görüntüsü beni ürkütüyordu. Yinede içeriye daldım. Başta bir boşluk hissi oluyor öylece duruyorsunuz ama kaçmak istiyorsunuz. Bakışlar size dönüyor. Erkeklerin aç kurt bakışları.  Bunları boşverip kızların yanına gittim. Hepsinin kafa dumanlıydı.

- O Hazal gelmiş. Özgür kız nerde kaldın?  Atıl seni sorup durdu.

Sonra Merve karıştı lafa

- Sorar tabi. Adamın sevgilisi. Hem böyle bacakları olsa ben de sevgilimi yanımdan ayırmazdım 
Kahkaha atıp yanan sigaralardan birini içtim. Ardından önümdeki biraya uzandım. Başak hemen çekti.

- Kızım sen zengin değil misin? Git kendin al ne içeceksen. Otlakçılık yapma

- Otlakçılık daha zevkli ama

Göz kırpıp sesini düşürdü. Gerçi senini düşürmesede bu gürültüde kimse duymazdı.

- Bak geliyor sana zevk verecek şey

Arkama döndüm ve Atıl'ın kollarıyla karşılaştım. Sarhoştu. Dudaklarıma yöneldi kaçamadan. Kızların kendinize bi oda bulun demesine aldırmadan öptü beni. İki arkadaşı daha yanındaydı. Bizim kızlara yiyecek gibi bakıyorlardı. National Geographic mübarek.

- Nasılmış benim sevgilim

- Yorgun. Evden kaçmak insani yoruyor.

Büyük bir kahkaha attı ve kolunu belime dolayıp etrafına baktı. Mesaj açık. Bu yavru benim. Suratına bir tane patlatmak geldi içimden ama tuttum kendimi. "Hayır Hazal o sana lazım". Biraz dans ettik. Atıl'ın kafası iyice uçunca ve arkadaşları bizim kızları götürmeye başlayınca kulağına eğildim.

- Hani söz vermiştin

- Hmmmm ne? Sen bu kadar yakınımda olunca ne dediğini anlamıyorum.

- Beni sizin bara götüreceğine söz vermiştin.

Sıkıntıyla iç geçirdi hatta ayılır gibi oldu.

- Bilmiyorum Hazal orası tehlikeli

- Bende tehlike severim zaten.

Yine dudaklarıma uzandı ama kaçtım. Önce şaşırdı sonra ayaklandı kenardaki bi kızla(sanırım o kız benim arkadaşım) işi pişirmekte olan arkadaşı ve diğeride......... ah o da diğer köşedeydi ayaklandı.

- Nereye abi

- Biz Deniz abinin oraya gidiyoruz. Sizde sonra gelin

Çocuklar şaşırsalarda laf etmediler. Zaten bende o anda isimle sarsılmıştım. İsmi bile beni bu kadar sarsıyorsa, kendisini görmek öldürebilirdi. Yinede Atıl 'a gülümsedim ve arabaya bindim. Atıl da huzursuzdu ama arada gözleri bana kaymıyor değildi. Ne kadar gittik bilmiyorum ama Istanbul'un en köhne sokaklarından birindeydik. Yanımızda bir pezevenk annesi yaşında bir kadını satmaya çalışıyordu. Atıl'a bakıp gülümsedi ama beni görünce soldu gülüşü. Başka bir müşteri aramaya başladı. Atıl bir kapıyı çaldı içeriden sadece bir kafa uzandı ve Atıl'ı görünce kapıyı araladı. Her zamanki tedbirli Deniz. Hem en büyük bokun içinde olurdu hemde asla üstüne sürülmezdi. Ama ben onun en büyük hatasını yapmasını sağlayacaktım. Bundan önce onu ve yaşadığı yeri görmem gerekiyordu. Kapıyı açan adam beni süzdü. Bacaklarımda biraz fazla oyalanmıştı ama onayı aldım. İçeride çok ağır bi sigara dumanı vardı. Merdivenlerden indik ve Atıl belimden kavrayıp beni çekti. Yan taraftaki kapılara ufak bi bakışı yetmişti bana. Deniz abileri oradaydı. Büyük bir grubun olduğu masaya yaklaştık.

Bir Planım VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin