MAÇOLAR...

Maçolar - 2

Merhabalar, ben geldim evet sınavlarım için çalışmalara daha başlamadım. Başlayasıya kadar yazdığım bölümleri paylaşacağım.

Gecen bölüm bir kaç okuyucunun dikkatini çeken bir şeyi dile getireceğim sizlere Hukuk Bölümü'nü okuyacağımı biliyor olmalısınız. Bunu zaten kendimi tanıttığım kısımda yazarak dile getirdim. Bu acıdan sadece MESLEK yönünden Umutun düşünceleri ile benzerliklerimiz olacak cünkü ben mesleğimi kanuni işlemlerini bilmeden bir şeyleri yazmaya çalışmıyorum. Belkide o yüzden bu kurgu benim icin çok farklı.

Ve yine bir şeyi itiraf etmek istiyorum ben babamın kardeşimle olan bir diyaloğunda kurmuş olduğu cümleyi bile isteye kullandım ve gurur duyuyorum. Babam için söylenilen sözlere ayrıca teşekkür ederim. Bu Bölümüde böylelikle anneme ve babama ithaf etmek istiyorum.

Facebook grubu: Zehra'nın Dünyası

İnstagram hesabım: asksensin42

Snapchat hesabım: asksensin42

Mutlaka gelin hepinizi bekliyorum

Keyifli okumalar...
*    *   *   *   *

Umut Toker

Araba tamircisinden çekici çağırarak işlerimi hallettim ve sonra taksi çağırıp beklemeye başladım. Şimdi o toplantıya gitmek benim için büyük bir işkence olacaktı. O, haddini bilmez bay Maçoya haddini bildirmeden rahat edemeyeceğimi çok iyi bilincindeydim.

Öncelikle işim o projeyi imzalamasını sağlamak olacak ve sonrasında ise o haddini bilmez adama gününü göstermek olacaktı. Bende Umutsam bunun acısını ondan fitil fitil çıkaraktım.

Taksiye binerek, asistanım Ece'yi aradım ve toplantıyı erteletmesini istedim. Yolda kaza yaptığımı ve toplantıya yetişemememin bu sebepden imkansız olduğunu söyledim. Ofise uğramayacağımı da bildirdikten sonra taksi şöförüne evimin adresini verdim. Maçolar şirketi piyasada güçlü bir yere sahiplerdi. Iş dünyasında çok başarılı imzalar atarak kendilerini yıldan yıla yükselttiklerini biliyordum. Bu sebepden onları seçmiştim. Ama şirket sahibini bir hödük olarak düşünememiştim. Bu işi öncelikle kendi alehime nasıl cevireceğimi düşünmem gerekiyordu. Imzanın atılması benim için çok önemli idi, ev hanımları yararına olmasını istediğim bir işi kendini bilmez erkek bozuntusu yüzünden riske atamazdım.

Evin önünde durduğumuzda üçtreti ödeyerek taksiden indim. Siteden içeri girdiğim gibi sakin adımlarla evime doğru ilerlemeye başladım. Bugünü şansız bir gün olarak ilan etmek istiyordum. Sadece bir araba kazasından bu kadar yorgun bitmek normal değildi bana göre. Özellikle günümün enerjili saatlerinde bir erkek ile tartışarak motivasyonumun düşmesi..,

Yanlış duvara posta koyduğunu görecekti bay Maço., hemde oldukça yanlış.

Binaya giriş yaparak merdivenlere yöneldim. Ikinci kata gelerek dairemin kapısını açmak için elimde bulunan dosyaları bacaklarımın arasına koyup çantamdan anahtarımı çıkarttım. Kapıyı açtığım gibi içeri girerek ayağımda ki topuklu ayakkabıları çıkartıp rahat bir nefes alma çabasına girdim.

Üzerimi değiştirdikten sonra kendime bir kahve yaparak balkona geçtim ve sakin kafayla düşünmeye çalıştım. Maçolar şirketi ile bilmem gereken tüm mevzuları biliyordum. Yaptıkları işten sponsorluk verdikleri vakıflara kadar her bir ayrıntıyı biliyordum ama Ertürk Maçooğlu hakkında en ufak bir araştırma yapmamıştım. Şirket geneli dışında o adamla ilgili bilmediğim şeyler vardı. Olanlar aklıma geldikçe sinirlenmeden edemiyordum.

Kahve mi yudumlarken düşünmeye başladım. O toplantıya imzalar atıldıktan sonra katılacaktım, peki benim yerime kim gidecekti sunumu benden başka kim suna bilirdi?