MAÇOLAR...

Maçolar - 4

Merhaba canlarım bölüme geçmeden önce muhakkak okumanızı rica ediyorum.

Çoğunuzun bildiği üzere hem çalışıyorum hem okuyorum  yani kısacası benim hayatım birtek Wattpad den oluşmuyor. Bunu üstüne basa basa söylememin sebebi ise özelden gelen yeni bölümü erken yükle zaten kısa yazıyorsun gibi mesajlardan dolayı. Ben hiç bir zaman uzun bölüm yazmadım (MHN final bölümü hariç). Zevk alarak yaptığım bir uğraştan sıkılmak istemiyorum. Anlayış bekliyorum, sizlere hiç bir zaman vote veya yorum için baskı yapmadım. Sizlerde bana yapmayın lütfen.

Sizleri bölümle baş başa bırakmadan önce  tabiki yine gelmenizi istediğim adresleri bırakıyorum.

Facebook grubu: Zehra'nın Dünyası

İnstagram hesabım : asksensin42

Snapchat hesabım : asksensin42

Mutlaka gelin hepinizi bekliyorum

Keyifli okumalar...
*     *     *     *     *

Umut Toker

Masada yerimi aldığımdan beri öfkeli gözler tarafından göz hapsine alınmıştım bunu hissede biliyordum. İçimi kıpır kıpır eden bu duygunun adı zaferdi, evet kesinlikle zaferdi. Onun beni alt etme çabasına karşı benim dik duruşum yeterdi ve o bunu anlayacaktı.Karşımda oturan küçük Maçooğluna bakarak tebessüm ettim.Şaşkındı, beni bir erkek olarak beklediğini açıklamasıyla kahkaha atma isteğimi bastırdım. Şaşırmamıştım, ismim nedeniyle bu tür vakalarla çok karşılaşıyordum. Ortamda sessiz sessiz oturmaya gelmediğimiz belli etmek için boğazımı temizledim.

"Evet,Göktürk bey toplantıyı sessiz geçirmek için talep etmediğinizi var sayarak konuya başlayabilir miyiz?"dedim ve bakışlarımı büyük masada gezdirmeye başladım.

"Haklısınız Umut hanım, hazırlamış olduğunuz proje inanılmaz etkileyici. Maçolar Şirketleri bu konuda size destek vermek için elinden geleni yapacaktır."sesinden algıladığım kadarı ile gergindi.

Ben buraya bir amaç uğruna gelmiştim, eğer o hayalimi gerçekleştiremeyecek olacaksam bu mesleği yapmamın bir anlamı yoktu benim için. Ben güçlü kadınlar görmek istediğim için asla vazgeçmeyecektim. Bu yol benim bildiğim en mantıklı, en sağlam ve en güçlü yoldu..

Projenin sunumunu Aslı ve Zeynep'in kusursuz yaptıklarını bildiğimden düz tabakasını anlatıp diğer konulara detaylıca değinerek devam ettim. Önümüzde bulunan kağıtlardan beni takip etmeleri ve dikkat çektiğim maddeleri ciddiyetle dinlemeye devam ettiler.Masada bulunan finans müdürü ve organize müdürü ile birlikte dokümanları konuşmamız için çalışma günü belirlemeye başladık. Ece bütün konuşulanları not alırken dikkatimi masa başında oturan bay Maçoya yönlendirdim. Göz göze geldiğimizde şaşırmıştım. Öfkeli gözlerini toplantının başından beri üzerimde olduğunu hissediyordum ama toplantı bitmek üzereydi ve o gözlerini hala benden ayırmamıştı. Aldırış etmedim ve Göktürk beye bakışlarımı yönelterek onu dinlemeye devam ettim. Kafamı kurcalayan asıl soru gözlerine baktığımda hiç bir duyguyu okuyamamış olmamdı. Gözlerini üzerimden ayrılmamasının sebebini onu öfkelendirdiğime yormak istiyordum, zira bana hayran kalması en son isteyeceğim şey idi. İnsanları kendime hayran bırakma kabiliyetine sahiptim ama o hayranlığın bir Maçooğlu tarafından olmasını kesinlikle reddediyordum.

"Hanımlar ve beyler o halde her şey konuşulduğu üzere halledilsin bir aksilik istemiyorum. Bir problem olursa Umut hanımla, Ertürk bey ile yada benimle irtibata geçmenizi rica ediyorum. Şimdi izninizle toplantı bitmiştir."diyerek konuşmasını sonlandıran Göktürk bey ile masada ki herkes ayaklanarak toplantı odasını terketmeye başladılar.