Geç kaldım biliyorum :/ Herkesten çok çok özür dilerim. Bölüm kısa olabilir. Biraz sıkıntım var şu aralar ama telafi edeceğim :)
Medya Miray AĞIRGEL var.
========================================Sabah Miray'ın çığlığı eşliğinde uyanmak cehennem, azabı gibi. Üşene üşüne yataktan kalkıp aşağı indim. Kim bilir yine hangi gereksiz sebepten dolayı çığlık atıyor. Merdivenlerden indiğimde Sude'nin Miray'ı boğmaya çalıştığını gördüm. Allahım ne yapıyor bu iki salak! Hemen gidip Sude'nin elindeki yastığı aldım. Sude bana sinirle bakarken Miray derin derin nefes alıyordu .
- Sude sen iyi misin? Öldürecek misin kızı?
- Psikopat valla bu Sanem. Durup dururken üstüme atladı. Az daha ölüyordum.
- Durup dururken mi!? Kızım saat sabahın yedisi gelmiş evin içinde çığlık atıyorsun. Asıl sen ne tür bir manyaksın?
- Off! Yeter valla ya. Sude saçma saçma iş yapma. Hadi git elini yüzünü yıka. Miray sana gelince niye sabah sabah bağırıyorsun?
- Can. Ela'nın fotoğrafını beğenmiş.
- Ah! Salak yaa.
Miray kırgınlıkla kalkıp yukarı çıktı. Bazen aşırı kıskanç olabiliyor. Allah Can'a sabır versin. Bende arkasından çıkıp odama girdim. Dağınık yatağımı toplayıp elimi yüzümü yıkadım. Bugün okulda az oyalanacaktım çünkü sadece 3 dersim vardı. Okuldan sonra kızlarla takılmayı düşünüyorduk. O yüzden rahat bir şeyler giymeye karar verdim. Dolabımdan uygun bulduğum kıyafetleri çıkardım. Hızlıca üzerime geçirdim. Aynada kendime bakınca eğer okula böyle gidersem rezil olacağımı anladım. Oflayıp üzerimi tekrar değiştirdim. Sanırım böyle daha iyiydi.

( Sanem'in giydiği kıyafet )
Hem hava sıcak olduğu için iyi olmuştu. Hafif makyajımı yaptıktan sonra odadan çıktım. Askılıkta duran çantamı da alıp aşağı indim. Çantamı dünden hazırladığım için rahatım. Mutfağa girdiğimde Sude'yi sandviç hazırlarken buldum. Çantamı sandalyenin üzerine koyup yardım etmek için yanına gittim. Üzerini giyinmişti.
- Yardım edeyim mi?
- Yok kanka. Bitti zaten. Kahvaltı yapacak vaktimiz yoktu bende atıştırmalık bir şeyler yapayım dedim.
- Iyi yapmışsın canım. Okuldan sonra gideriz bir şeyler yemeye.
Kafasını sallayıp 3 tane sandviç olan tabağı masaya koydu. Oturup yemeye başlayınca bende yanına kurulup sandviçimi aldım. Hızla yerken mutfağa Miray girdi. Masanın üstüne oturup o da yemeye başladı. Şu çocuk ruhunu hiç kaybetmeyecekti. Sude sinir olsun diye hep ,masaya otururdu. Bizim düzen meraklısıda evin içinde kovalar dururdu Miray'ı. O anları hatırlayınca yüzümde derin bir gülümseme oluşmuştu. Miray Sude'yi dürtüp konuşmaya başladı.
- Şişt! Sude kız bu Sanem niye bana bakıp bakıp sırıtıyor. Fesat düşünmeli miyim?
- Salak ya.
Diyip kafasına vurdu Sude. Gülüp kafamı salladım. Boşalan tabağı alıp makineye koydum. Çantamı da alıp kapıya yöneldim.
- Arabayı getiriyorum, çabuk olun sizde çıkın.
İkiside kafa sallayınca ayakkabılarımı giyip çıktım evden. Garaja doğru yürürken yan villanın kapısının açık olduğunu gördüm. Ben orayı boş biliyordum. Halla halla!
Saf mısın Sanem ? Biri taşınmış olamaz mı?
Sen sus çok bilmiş. Onu bende akıl edebiliyorum heralde. Şifreyi girince garaj kapısı yavaşça açılmaya başladı. Gözlerimin önüne 3 şaheser gelince egolu bir şekilde yürüyüp aşkımın yanına gittim.
- Ah bebeğim! Uzun zamandır görüşmedik özledin mi beni? Ben seni çok özledim çünkü.
Kendi kendime kıkırdadım. Biri görse kesinlikle deli zannederdi. Çantamdan anahtarı çıkarıp arabama bindim. Garajdan çıkıp evin önüne geldim. Kızların çıkmasını beklerken gözlüğümü takıp radyoyu açtım. Şansıma Mustafa Ceceli-İlle de Aşk çalıyordu. Sesini açıp elimle ritim tutmaya başladım.

( Sanem'in arabası )
Arka kapı açılınca Miray girip kapıyı kapattı.
- Uuu! Cool girl senii ;)
- Allah aşkına Miray sen ingilizce konuşma. Bir de Üniversite öğrencisiyim diye geçiniyor ya.
Sude'de yan koltuğa Kurulunca arabayı çalıştırdım. Yola çıkıp hızlı bir şekilde sürmeye başladım. Sude kemerini takarken bir şeyler mırıldanıyordu ama şarkının sesi yüksek olduğu için duymuyorumdum. Büyük ihtimalle bana sövüyordu.
- Vuhuuu! Hadi be Sanem, baz gaza yavrum.
Miray'a gülüp hızımı arttırdım. Arkadan gelen kornaları duymazdan gelerek çok kısa sürede okula vardık. Arabayı parkedince Sude hızla indi. Miray'sa kendine yakışır bir şekilde havalı inişini yaptı. Bense normal insanlar gibi indim arabadan. Kapıları kilitleyip binaya doğru yürümeye başladık. İlk dersimiz aynıydı. Sınıfa girince Can'ın çoktan gelip uyumaya başladığını gördüm. Gülüp sıraya geçerken Miray Can'ın yanına gitmişti. Bizde Sude'yle aynı sıraya oturduk. Çantamdan not tutmak için getirdiğim defteri ve kalemi çıkarıp sıranın üzerine koydum. Sude de aynı şeyi tekrarladı. Sıkılınca kafamı sıraya koyup hoca gelene kadar uyumayı planladım. Sude kolumu dürtünce kafamı kaldırıp ona baktım. O ise kapıya doğru bakıyordu. Bende tereddüt ederek kapıya döndüğümde Berke ve Emir'i gördüm. Allahım, yine mi? Cidden şu her yerde karşılaşma tesadüfü biraz tuhaf bir hâl almaya başladı. Baştan aşağı süzdüğümde siyahlara büründüğünü farkettim. Bense onun tam aksine beyazımsı giyinmiştim. Ah! Ben niye onunla kendimi karşılaştırdım şimdi? Saçmalık. Sude'ye döndüğümde dudağını ısırararak Emir'e baktığını gördüm. Sırıtıp saçını çektim. Sude'nin tiz çığlığı ile elimle kulaklarımı kapattım. Sanırım, almak istediğim tepki bu değildi. Emir ve Berke de dahil sınıftaki herkes bize dönmüştü. Sude pembeleşen yanakları ile sinirle bana baktı. Emir'e döndüğümde dikkatle Sude'yi izlediğini gördüm. Yanlış olmuştu ama işe yaramıştı planım. Dikkatimi Emir'e verdiğimde hafifçe gülümsediğini gördüm. Tamamdır. Ben bu işi yaparım.
====================================
Dediğim gibi kısa oldu ama yazdım :)
Vote ve yorummmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORTAK!
Novela Juvenil"Ben sevmeyi beceremem ki" "Seversin Sanem. Sadece duygularını takip et." Duygularını herkesten saklamayı beceren bir erkek...Berke ATASOY Vücudunun %70'inin meraktan oluştuğunu düşünen deli dolu bir kız...Sanem BAŞARAN Peki ya huyları birbirine b...