Bölüm 8

42 12 3
                                    


Bize adım adım yaklaşıyordu.."ne o Gizem beni görünce heyecanlandın mı?"dedi. Anlaşılan vurduğumda bir hal olan Gizem'i yanlış anlamıştı. Kampa giderken demiştim ya *Romantik Kuşlar*diye. Aslında ortada bişey yoktu. Gizem onu seviyordu hemde onunla çok yakın arkadaşken. Otobüste yan yana oturma sebepleri arkadaşlıktan olsa gerekti. Can'ın da biraz ilgi gösterdiğini farkediyordum. Ben Gizem ile Can ı düşünürken kendime geldim. Yanımızda Gizem yoktu. Önce sağa sola göz attım. Baktım bulamicam bizimkilere  sormaya karar verdim. "Şeyy Gizem nerde?" 😕 diye sorunca "Ben burdasın sanıyordum"dedi Asya gülerek. Ece de "kanka  Gizem iki dakika yanımızda olamayacak"dedi. Neden dercesine bakınca "Uzun eniştemiz götürdü arka tarafa. Artık ne yapacaksa"dedi garip bi bakış atarak.😏  Buna karşılık olarak vurdum kıza. Bu sefer normal vurdum. Meraktan çatlıcam. -Acaba ne konuşuyorlarr??- diye içimden geçirmeden duramadım. Çoktan öğretmenler zili çalmıştı. Gizem hala ortada yoktu. Biz sınıfa geldikten 5 dakika sonra Gizem geldi. Ağlıyordu inanamıyorum. Ders Dil Anlatım olduğu için hocayı umursamadan Gizem le konuşmaya başladım. "Noldu? Gizem bişey söylesene!"dedim. Dil anlatımcımız MERAKLI MELAHAT. Harika bi ismi vardı kendine yakışan. Yine ismini belli etmek için "Gizem neden geç kaldın? Neden ağlıyorsun" diye sordu. İçimden ne kadar sizi ilgilendirmez demek istesemde "önemli değil hocam"dedim. Zil çaldığında, bu kadar sıkıldığımı hatırlamıyordum. Zil çalınca herkes Gizem'in başına toplanmıştı. İnsanlar meraktan mı böyle yapıyordu yoksa gerçekten Gizem'i düşünüyorlar mıydı? O kadar seri bir şekilde toplanmışlardı ki arkama dönmemle "Koca popolu Fatma" yı görmem bir oldu. Hemde gördüğüm şey kendisine takılan lakapla uyuşan poposuydu. Sıradan kalktım ve aralardan sıkışarak kolundan tuttum. Arkamdan Asya ve Ece geliyordu. Onu lavaboya götürüp yüzünü yıkadım. Anlatması için Gizem'i zorlayınca " be-be-nim elimden tuttu ve-ve teklif etti" dedi kekeleyerek. Önce bir yuh çeksem de sonra sinirlendim. "Ya bende sana zarar verdi sandım" dedim omzuna hafif bir şekilde vurarak. "Ee sen ne dedin" dedi Asya. "Tabi ki de evet"dedim. Dersler geçince öğle arası olmuştu. Açlıktan ölebilirdik. Hepimiz de hızlı adımlarla pizzacıya gittik. Siparişi verdik ama 10 dakika geçmesine rağmen gelmemişti. Ece gidip görevlilere " biz burada 10 dakikadır bekliyoruz. 12 numaralı masaya hemen gelmezse sizi şikayat ederim" dedi oturduğumuz masayı göstererek. Bizim masaya baktıklarında boşverin anlamında elimi salladım. Görevliden iri yapılı olan önemli değil anlamında kafasını salladı. Bende tebessüm gösterdim. Ece'nin tehdidiyle hemen geldi pizzalarımız. Her zaman ki gibi ben karışık, Asya bol sucuklu, Ece mısırlı, Gizem de karışık yiyordu. Yanına da kolalar. Harika yaa. Ayı gibi yerken bir sesle başımızı gömdüğümüz pizzadan kaldırdık. Sinirlendik tabi

-Başka bir siparişiniz var mıydı? Dedi garson Ece'ye bakarken.

- Birazdan. Şimdilik bizi rahat bırak lütfen! Dedi lütfen kelimesini vurgulayarak. 

Garson gidince hepimiz Ece'ye sinirle baktık. Asya ile Gizem, Ece'yle dalaşırken ben bir de ne göreyim. Bunu görünce ağzımdaki yemek boğazımda kaldı. Öksürmeye başlayınca hepsi "ne oldu" gözleriyle baktılar. -lan arkama vurunsana öleceğim- diye geçirdim sadece içimden çünkü bunu söyleyemiyordum. Sonunda vurmayı akıl eden Gizem oldu. İçimden Gizem' e aklıma gelen bütün iyi duaları ettim. Sonrasında "Gizeeeemm!! Arkana bakk."diyebildim. Hepsi bir anda arkasına bakınca şok bir ifade ile bana baktılar. Ben baktığımda gülerek el salladı. Gizem de "Allah kahretmesin ya. Umarım böyle yerken görmemiştir beniii" dedi. Sesi cidden titriyordu. Can yanımıza geldi. O gelince garsonda yanımızda bitti. 

- çay alır mıydınız? Dedi.

- sen bize illa  birşey mi satacaksın? Dedi Ece.

-Ece abartma lütfen dedim. 

-Can da 5 çay alalım biz dedi. 

Okula giderken Berk yanımdan geçti. O sırada kulağıma "birazdan geliyorum yanına"dedi. Ben de heyecanlanarak gelmesini bekledim.....


Vazgeçilmeyen EsmeRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin