Bölüm 13

27 8 3
                                    

-Efendim Ecoş?

-Ecoş dediğine göre mutlusun. Hayırdır?

-Berk yanımda, daha ne olsun.

-Peki o zaman,size iyi oturmalar by.

Dedi ve kapattı. ''Beni lütfen affet Çağla! Sen çok iyi bir kızsın. Kıymetini anlayamamışım. Lütfen! '' derken elimi tutuyordu Berk. Ben ise susmayı tercih ediyordum. ''Bana son kez şans verir misin? '' diye sordu. Şaşkındım. Ne kadar aşık olsamda, güvenimi sarsmıştı. Hiçbir şey demeden uzaklaştım oradan. Giderken Asya'yı aradım. 

-Bizim kızları topla,bize gelin

Diyerek kapattım. Eve gelince üstümü değiştirmiştim. Acıkmış olmalıyım ki karnım gurulduyordu. Bir şeyler atıştırmak için mutfağa gittim. Buzdolabını açıp bir göz attım ne var ne yok diye. Emine Teyze ortalıkta yoktu. Kesinlikle annemin yanındaydı. Annemin işlerine yetişmesi imkansızdı. Sonra buzdolabında ki çilekli pasta adeta  ''beni ye'' diyordu. Mutfakta ki masaya geçip, bitirmeye yakın zil çaldı. Emine Teyze gitmeden, koşarak ben açtım kapıyı. Bizimkilerden başka kim olacaktı sanki. ''Berk??'' dedim şaşkınlıkla. ''Aşk olsun Çağla! Beni eve almayacak mısın? ''  diye sorunca '' Ay pardon. Buyur'' diye içeriyi işaret ettim. Üzerinde beyaz t-shirt ,altında lacivert,küçük puantiyesi bulunan capri,ayağında ise açık sarı bir ayakkabı vardı. Saat ve bileklikleri uyum içerisindeydi.  Bizim evi nereden bulmuştu acaba? Takip etti desem, eve uğramış olmalıydı ki üzerini değiştirmişti. Berk çoktan salona geçmişti. Ben gelince annem '' Beni tanıştırmayacak mısın bu yakışıklıyla'' dedi. Berk de göz ucuyla annemi işaret etti. Annemin dedikleri hoşuna gitmiş olmalıydı. Ben onları tanıştırırken zil çaldı. Bizim kızlar gelmiş olmalıydı. Emine Teyze açtı kapıyı. Onlara '' Hoşgeldiniz'' dedi. Onlar daha cevap veremeden '' Siz bittiniz kızım'' dedim. Şaşkınca içeri geçtiler. Bende o sırada Emine Teyze' ye :

- Emine Teyze, odam biraz dağılmış. Odamı toplayabilir misin? Arkadaşlarımı odama alacağım''

Dedim ve salona geçtim. Ben geldiğimde hepsi gülüyordu. Şaşkın gözlerle baktım. Anlamaya çalışırken Berk '' Kedilerle ne düşmanlığın var senin? '' diye sordu. 

 İnanmıyorumm  anne sana!!!

Küçükken bir kedim vardı. Onu giydirmiştim ve parka götürmüştüm. Annemgilden izin almadan. Kedimi, kaydırakta kaydırmıştım,salıncakta sallamıştım ve en sonunda tahterevalli de ben ağır geldiğim için, kedimi havada uçarken gördüm. Sonra da pat (!)  diye yere düşmüştü. Havadayken o sesi (mivaylaması) aklımdan hiç çıkmıyordu.Annemgilde beni orada ağlarken bulmuşlardı. Mustafa ile de o parkta tanışmıştık. Annemin anlattığı şey bu olsa gerekti. Berk te kediden bahsetmişti zaten. Utançla ''Yukarı çıkalım mı? ''dedim. Yukarı çıkınca Asya yine pot kırdı. '' Bu sefer senin odan ne kadar düzenli '' dedi. Bende '' Yok canııım, her zaman böyle'' desemde Berk gülüyordu. -Ah Asya Ah. Rezil ettin beni- diye geçirdim içimden. Bir süre sonra kapı tıklandı. Sonra da kapının aralığında Emine Teyze göründü. '' Gel Emine Teyze'' dedim. Elinde ki tepsiyi yatağımın üzerine bıraktı. Portakal suyu, şeftali suyu ve kurabiyeler vardı. Biz onları yerken '' Berk bizim evi nasıl buldun?'' diye sormuştum. ''Yılbaşı partine Cenk de gelmiş galiba. Adresini ondan aldım.'' dedi. '' Anladım'' diye karşılık verdim.  Akşam olunca Berk eve gideceğini söyledi. ''Görüşürüz kızlar''dedi ve benimle konuşmak istediğini söyledi. Biz de merdivene doğru yöneldik. Merdivene çıkınca;

-Okul çıkışı beni dinlemedin. Cevap da vermedin. Lütfen beni affet. Çok üzgünüm

diye yalvarıyordu. Affetsem mi diye düşündüm melek düşüncemle. ''Ama biraz daha pişman olsun'' dedi şeytan tarafım.  Bana süründürme fikri daha cazip geldi.

-Sen kotanı aştın!!

-Ama ben seni çok seviyorum

dedi ukala bir tavırla.  Kolumu tutuyordu ve iyice yaklaştı bana. O kadar üzgün görünüyordu ki. Emine Teyze'nin sesiyle irkildik. ''Berk, oğlum, şoförün geldi. Seni bekliyor'' dedi. ''Tamam Emine Teyze'' dedi. Giderken de yanağımdan öptü. '' Görüşürüz tatlım'' dedi

Bana tatlım!! mı dedi o?  ''Kanka sen nerdesin ya. Meraktan öldük. Neden çağırdın bizi? '' diye sordu Ece. Yukarı çıktığımda Gizem Can ile konuşuyordu. Kapatacaklardı ki Gizem;

- Sen kapat!

-

-Banane sen!

....... dııııt dııııt.   

Can kapatmıştı. Buna sinirlenen Gizem telefonunu yere attı. '' N'apıyorsun sorabilir miyim?'' diye sordum Gizem'e. ''Naz yapalım dedik'' dedi. '' Fazla abarttın!!! ''dedim. Asya:

'' Çağla anlatsana!! öleceğim meraktan'' diyerek girdi araya. Gizem o sırada, dağılmış telefonunu topluyordu. 

Vazgeçilmeyen EsmeRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin