On Beşinci Bölüm

90 13 0
                                    

"Yardım edin!" Bağırarak acile giriyorum, hemşireler beni görünce koşarak geliyorlar yanıma Esin'i kollarımdan alıp sedyeye yatırıyorlar. "Ne yapmışlar kıza?" Yanıma gelen doktora ne yalan uydursam diye düşünüyorum.
"Dövmüşler para istemişler o da vermeyince dövmüşler."
"Polis çağırmamızı ister misiniz?"
"Hayır oradayken yakaladık biz dövenleri." Adam pek inanmamış olsada kafasını sallayıp uzaklaşıyor yanımdan. Esin'i götürdükleri odanın yanında duran koltuklardan birine oturup beklemeye başlıyorum üzerime kanlar bulaşmış saçlarım zaten dağılmış öylece oturuyorum yarım saat sonra telefonum çalıyor açınca Umut'un sesi geliyor.
"Nerdesiniz Yusuf?"
"Hastanedeyiz."
"Hangisi?"
"Bilmiyorum oraya en yakın hastaneye getirdim işte." Tamam bile demeden telefonu suratıma kapatıyor. Bende umursamıyorum Esin'in olduğu odanın kapısı açılınca ayağa kalkıyorum doktor yanıma gelip bana bakıyor.
"Çok sert darbeler almış vuran kişi baya güçlü olmalı, karnının alt bölgesine çok fazla vurduğu için kanama olmuş kaburgalarında bir sorun yok fakat yüzünde ve vücudunda oluşan morlukların geçmesi zaman alabilir karnının alt bölgesi vurmanın etkisiyle yırtılmış kanamanın çoğu da onun yüzünden biz altı tane dikiş attık karnın alt bölgesine iki üç gün hastanede kalacak sonra duruma göre bakacağız."
"Canı daha ne kadar yanacak doktor."
"Anlamadım?"
"Kaç gün acı çekecek ağrısı olacak?"
"Bir ay kadar ağrı çeker oturup kalkarken dikkat etmesi gerek."
"Anladım sağolun." Gülümseyip gidiyor yanımdan.
"Nasıl mış Esin?"
"Bir ay acı çekecek kadar kötüymüş altı tane de dikiş attılar."
"Anladım biz adamı depoya götürdük."
"Sen burada dururmusun Esin'in başında üzerimi değişip geleyim ben."
"Tabi dururum sen git gel hadi." Umut'un onayıyla arabanın anahtarını uzatıyorum o da bana motorun anahtarını veriyor buraya gelirken onun arabasını almıştım motorla getirecek halim yok ya Esin'i.
Hızla hastaneden çıkıyorum motoruma binip depoya sürmeye başlıyorum olabildiğince hızlı sürüyorum deponun önüne gelince kapıda duran adamlara döndüm.
"Benim buraya geldiğimi Umut'a söylersen gebertirim sizi." İçeri girip kapıyı arkamdan kilitledim. Kulak tırmalayıcı bir şekilde ıslık çalmaya başlıyorum.
"Ben geldim karıma çektirdiğin acının aynısını çektireceğim sana adaletli davranıyorum bak." Oturduğu sandalyeden kaldırıyorum elleri bağlı ayakları da ayaklarında ki ipleri çözüp gözündeki bandı çıkarttım.
Ayağa kalkınca yüzüne Esin'e vurduğu gibi vuruyorum, tarz aynı ama on kat daha sertini indiriyorum.
Yüzünü ekşitip bana masum gözlerle bakıyor ona acımamı istiyor belli.
Yine hızla vuruyorum suratına bir kez daha vurup yumruğu geçiriyorum yere kapaklanınca karnına tekmeyi savuruyorum ard ardına bacağım yoruluncaya kadar vuruyorum karnına öksürünce ağzından kan geliyor Esin'in yalvarışları geliyor gözümün önüne daha sert vuruyorum. Ağzını bile açmıyor hak ettiğinin farkında olmalı olmasa bile beynine kazıyacağım.  Acıdan gözleri kapanınca duruyorum yüzüne tükürüp bağırıyorum.
"Dua et Esin çabuk iyileşsin yoksa bunun daha bin katını yaşayacaksın yemin ediyorum sen de Esin gibi yalvaracaksın, yalvartacağım." Depodan çıkıp kapıda duran adamlara dönüyorum bu sefer başlarını eğip beni dinliyorlar.
"Kaldırın şu piçi yerden yarın yine geleceğim."
"Tamam abi." Motora binip eve sürüyorum içeri girer girmez üzerimdekilerden kurtuluyorum ne bulduysam giyiyor saçlarımı düzgünce bağlıyorum dolaptan bulduğum çantaya Esin için iç çamaşırı,pijama ve kıyafet koyup evden çıkıyorum motora binip hastaneye sürüyorum. Hastanenin önüne gelince vakit  kaybetmeden içeri girip Umut'u buluyorum.
"Esin nasıl bir şey dedi mi doktor?"
"Hayır demedi Yusuf konuşalım mı biraz?"
"Ne konuşacağız?"
"Bak sen kendini umursamıyorsun ama Esin söz konusu o hak etmiyor hiç bir şeyi."
"Biliyorum. "
"Benim siteye taşınsanız daha güvenli ve kimse bilmiyor büyük de hem yarın öbür gün çocuk olursa orada yaşayamazsını zaten."
"Haklısın varsa uygun bir yer sen ayarla benim Esin'in yanında olmam gerekiyor."
"Yarın bakarım ben bir de adamı dövmüşsün Mehmet dedi."
"İlla söyleyecek yavşaklar sen o işe burnunu sokma zaten soksanda umrumda olmaz."
"Biliyorum. "
"Esin'i ne yapacağız büyük ihtimalle daha da güçsüz hissedecek piç normal dövmedi ki işkence etti."
"Peri'yi arada kaçıracağım onunla konuşmayı seviyor hatta kaçırılmadan önce Peri'nin yanındaymış."
"Yakın geliyor sanırım, sen gelip Peri konuştu dediğinde çok sevinmişti, kardeşi olmamış konuşacak vakit geçirecek kimsesi olmamış biraz da onunla alakalı sanırım."
"Herhalde neyse ben bir Selim Abi'nin yanına gideyim orada ki işler yüzünden gelemedi de buraya merak etmiştir."
"Tamam selam söyle." Umut'un hızla çıkıp gidişini izliyorum o gidince Esin'in odasının önündeki koltuğa oturdum.

Son Saniye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin