Değişim Görevleri

338 30 11
                                    

   Ashley artık yorulmuştu bu krizlerden. Önüne geçemiyordu. Histeri denilen bu psişik rahatsızlık iğrenç bir şeydi. Ashley dünyadaki tek yakınlarını; annesini ve babası trafik kazasında kaybettiğinde onbeş yaşındaydı. İlk krizi o an gerçekleşmişti. Polisten gelen bir telefonla dünyasının yıkıldığını öğrendiği an. O andan sonra hiçbir şey normal olmadı Ashley için. Herkesten korkmaya başladı, herşeyden. Ölümü düşündü sürekli. Ailesi neredeydi? Dünyadaki iyi olan her şey bir yanılsama olmuştu onun için. Artık suya baktığında tek gördüğü dipsiz bir derinlikti. Ve Ashley için yaşamı artık o derinlikte devam etmekteydi. Hayat herkes için farklıdır. Kimisi hayata ateş der, kimisi toprak. Ashley için hayat suydu. Pırıl pırıl görünümlü güzel bir su. İçine girildiğinde ise dalgalarıyla döven bir su. Ölüm suyu. Histeri paranoyaya dönüşmüş onu asosyal, korkak, aciz, aptal bir insana dönüştürmüştü. Ashley hayattan ve kendinden nefret ediyordu. En çokta kimsenin kendisini anlamamasından şikayet ediyordu. Yalnızlığına kızıyordu, korkularının kaynağıydı yalnızlığı. İşte bu yüzden dinliyordu Nikola'yı. Radyoyu her açtığında gözlerini kapatıp, derinlere dalıyordu. Sanki Nikola karşısındaydı bire bir onunla konuşuyordu ve onu suyun sonsuz derinliğinden çıkartıyordu.
 
    Merhaba, Melankolik dinleyicilerim. Yayınıma hoşgeldiniz. Bu gece farklı bir şeyler yapalım istiyorum. Burdan ben size çeşitli komutlar vereceğim, siz yerine getireceksiniz ne dersiniz? Gönüllü olan ilk kişi arasın. Korkmayın sakın kötü şeyler yaptırmayacağım sizlere ama beğensenizde beğenmesenizde yapacaksınız söylediklerimi. Cesaretiniz var mı? Evet! İlk cesur dostum yayında.
"Merhaba, melankolik ruh. Adın nedir?"
"Ben, Lisa."
"Memnun oldum Lisa. Şimdi sana yaptıracağım şeyleri beğensende beğenmesende yapacağına söz veriyor musun?"
"Ee... Peki. Söz."
 "Evcil hayvanın var mı Lisa?"
"Evet, dört tane balığım var."
"Peki korkuların var mı?"
"Sakın Nik! Sakın! Korkularla ilgili bişey olmaz!"
"Söz verdin."
"Of! Lanet olsun! Evet, kedilerden korkuyorum hemde çok."
"Ozaman gidip büyük bir kurt köpeği alacaksın."
"Neden?"
"Sorgulamak yok. Görevini yarın yerine getireceksin. Bir hafta sonra yayında konuşuruz."
"Tamam... Yapacağım Nik. Görüşmek üzere, iyi yayınlar."

  Mark Nikola'nın niyetini anlamamıştı. Ama yinede Lisa'ya gidip bir kedi beslemesini söylememesi onu memnun etmişti. Korkularınla yüzleş demek çok kolaydır. Nikola kolaya kaçmıyordu. Bu iyiydi.

 Cesaretini toplayan ikinci dostumuz yayında.
"Merhaba adın nedir?"
"Merhaba Nik. Benim, Ashley."

"Ah! Ashley! Arayı açtın bayadır bağlanmıyorsun yayına. İzlemeyi bıraktığını düşünmüştüm."
"Seni dinlemek bana huzur veriyor dostum, bunu hayatta yapmam."
"Pekala. Araf'ın güzel dinleyicisi. Bana bir şeyler anlat."
"Ben, histeri krizleri geçiren yalnız ve asosyal bir insanım Nik. On dokuz yaşındayım."
"Ashley, hiç aşık oldun mu?"
"Hiç."
"Yapma Ashley, beni hayal kırıklığına uğratıyorsun. Ses tonun kadar güzel olmalısın sen, sevmeli, sevilmelisin."
"Benim hiç arkadaşım yok Nik. Kimsem yok. Seveceğim hiç insan yok."
"Ben senden çıkıp sokak sokak gezmeni, dolaşmanı, koşmanı, yağmurda ıslanmanı istiyorum Ashley. Aşık olmanı, insanlar tanımanı, mutlu olmanı istiyorum. Otobüse binmeni, insanlarla kaynaşmanı, kalabalıklarda dolaşmanı istiyorum."
"Nik ben..."
"Güçlüsün Ashley. Sen çok güçlüsün. Sana bir hafta veriyorum. Bir hafta sonra yayında anlatacaksın deneyimlerini."
"Deneyeceğim. İyi yayınlar."
Teşekkürler, üçüncü bağlantı.

"Merhaba, adın nedir cesur dostum?"
"Ben Taylor."
"Evet Taylor seni dinliyorum."
"Ben aşığım Nikola. Ama açılamıyorum."
"Ne kadar zamandır seviyorsun onu?"
"Beş yıldır."
"Ne?"
Bağırdı.
"Beş yıl ha? Taylor sana gidip ona açılmanı söylemeyeceğim. Sana hiçbir komut vermeyeceğim. Sen arafta değilsin çünkü. Yarının var senin."
"Anlamıyorum."
"Öyle yaşıyorsun Taylor. Yarın herzaman varmış gibi. Ama yok. Yok. Zamanı nasıl kullanabilirsin keyfine göre? Bu acımasızlık... Sana komut vermeyi reddediyorum Taylor. Senin arafın yok, sen yaşa. Sen ölümsüzmüşçesine yaşa."
Bağlantıyı düşürdü.
 
Dördüncü bağlantı.
"Merhaba Araf'ın derin melankoliği."
"Nik."
"Ah! Mark! Seni çok özlemiştim dostum. Tekrar aramızda olman çok güzel."
"Ben Araf'ın daimi ziyaretçiyisim. Hep buradaydım."
"Seninle konuşmayı istiyorum Mark."
"Önce komut ver."
Güldü. Onunla beraber Mark da güldü.
"Sen kendine komut vermiştin zaten dostum. Sadece biraz eksikti."
"Neymiş o?"

"Motive oyunundan söz ediyorum. İnsanlar ile dalga geçmenden."
"Bunu desteklemiyordun ki sen?"
"Eğer yarın dışarı çıkıp, sana tuhaf tuhaf bakan insanlarla kafa bulacaksan destekliyorum."
"Eğer dayak yersem, manşetlerde 'radyocu yüzünden zavallı engelli şiddet gördü' yazar haberin olsun."
Güldü.  
 "Razıyım." 
"Pekala sonra görüşürüz iyi yayınlar."
"Pekala Mark, bir hafta sonra görüşmek üzere."

 Yayının sonuna geldik Araf'a değer kattığınız için teşekkür ederim. Hepinize iyi geceler. İyi ki varsınız.
 


------
Değerli okuyucularım. Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin. Herkesten yorum bekliyorum! :)



Melankolik Ruhlar Araf'ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin