Welcome My Girl

3.BÖLÜM: H.D.

Olduğu yerden yanıma yaklaşarak karşıma geçti. Ne yapmaya çalışıyordu? Kulağıma eğilerek...

"Daha ne kadar oyalanacağız? Canım sıkıldı!" dedi.

Az önceki duygularıma engel olarak. İfadesiz bir yüzle geri adım attım. Hiçbir şey olmamış gibi birbirimize baktık. Anlaşacaktık ya da hiçbir yere gitmeyecektim..

"Hadi anlaşalım!~" dedim.

"Nasıl yani?" dedi.

"Açık konuşmak gerekirse, paranı harcamanı istemiyorum ve bu para konusu canımı sıkıyor" dedim kararlı bir ses tonuyla!

Ne yapacağını bilmiyormuş şekilde kafasını bir sağa bir sola çevirip durdu..

"İstediğin gibi olsun. Onaylamamın nedeni, sadece arkadaş kalmamız için, ilk günden tartışmayalım diye unutma! Önceden tanışıyor olsaydık ve sen bu inatla bana karşı gelseydin şu an sürükleniyor olurdun!" dedi keskin bir ses tonuyla~

Konu kapandığı için sözlerindeki inatçı cümlelere karşılık vermedim. İnat edenleri sevmezdim. Eğer arkadaşım olacaksa, bugün benimle vakit geçirmeli ve tanımalıydı. Tamamen tanışamazdık ama en azından hayatımızdaki kuralları öğrenecektik. Geç olmadan bir yere gitmeliydik. Jisoo'nun yanından geçererek, beni takip etmesi anlamında kafamı salladım..

"Ne yani gidiyor muyuz?!" dedi şaşkın haliyle~

Arkamı döndüm ve gelmesi için seslendim.

"Nereye gidiyoruz?" dedim.

"Sen nereye gitmek istersin?" dedi.

"Farketmez" dedim kararsız bir şekilde..

"Hadi gidelim. O kadar iyi bir yer değil ama seversin belki."dedi.

Yanıma gelerek sakin adımlarla yürümeye başladık. Dolmuş durağına kadar yürüdük. Otobüs gelince bindik. Otobüse bir göz atarak arka tarafa kadar yöneldim. Gözlerim boş koltuk arıyordu. Malesef yoktu. Acınacı gözlerle Jisoo'ya baktım. Ne kadar gideceğimizi sordum. En az 15 dk ayakta gidecektik. Her durakta bir çok kişi biniyordu. Aynı zamanda inenlerde vardı ama boş yer hemen doluyordu. Boş koltukların anında kapıldığını görünce şaşkınlık geçiriyordum. Evet bir durakta daha durmuştu. Boşalan koltuklara gözüm kayıyordu. Anında bir çekişmeyle kendimi oturuyor halde buldum. Kafamı kaldırıp baktığımda Jisoo benim için yer kapmıştı sanırım~

"Yoruldun mu?" dedi.

"Yorulmaktan çok herkesle içli dışlı olmaktan bunalmıştım. Teşekkür ederim Jisoo" dedim

Önemli değil anlamında kafasını salladı. İki durak sonra indik. 20 dk dan fazla bir sürede varmıştık. Caddede gördüğümüz bazı garip eşyalara kıkırdayıp durduk. İlk gördüğüm bir kafeye girdim. Ona dışarıda belklemesini söyledim. 2 soğuk yeşil çay ve donut aldım. Geri geldiğimde bana doğru uzatılan ele baktım..

"Tak hadi, dışarısı sıcak!" dedi.

"Almadan önce sorman lazımdı bana!"dedim iç çekerek..

"Afedersin ama sende bana sormadın bunları alırken.." dedi, zafer kutlarcasına..

"Seninle acilen bir yere oturup konuşmalıyız. Senin benden öğreneceğin çok şey var!" dedim.

"O zaman seni götüreyim. "dedi.

Caddeden karşıya geçtik ve parka geldik..

"Bu parkı biliyor musun?"dedi gülerek.