6.BÖLÜM: -Acaba Bu His!-

285 20 5
                                    

Bumzu: Şirketin ses hocası, Min Jae'yi yetiştirmek için birlikte çalışıyorlar.

Zamanın nasıl geçtiğini anlamadı genç kız. Çoktan 7 saat geçmişti. Bu yorucu çalışmadan sonra 1 saat ara verecekler ve 3 saat ses çalışması yapıp yurda gideceklerdi. Hergün 10 saat çalışıyorlardı.

"1 saat mola!" sesiyle üyeler kocaman bir ohh çekmişti. Min Jae ilk çalışmasından dolayı olduğu yere yatıp hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Yüzü bembeyaz olmuştu. Kendini iyi hissetmediği için en yakın köşeye sürüklenerek gitti. Toplu olan saçlarını açıp yüzünü kapatacak şekilde önüne attı. Bacaklarını kendine çekerek, kafasını duvara yasladı. Çoğu üye yan taraftaki büfeye gidip buzdolabından içecek alıyordu. Diğerleri de, buz gibi esen klimanın önüne dikilip kendinden geçiyordu.

Joshua ve Jeonghan kuru yerleri kalmamış bir şekilde buzdolabına ilerliyorlardı. Jeonghan'ın hali kalmamıştı sanki. Hoşuna gittiği için Joshua'nın boynuna kolunu atarak kendini oraya kadar taşıttırıyodu. Joshua, Min Jae'yi de düşünüp, buzdolabından 2 tane soğuk su ve atıştırmalıklar alarak Min Jae'yi gözleriyle aradı. Yanında duran Jeonghan'a sordu.

"Jeonghan, Min Jae'yi görüyor musun?" Bu soruya tedirgin olan Jeonghan etrafına bakındı. "Çabuk gel! İşte orda. Bir şey mi oldu acaba?"dedi Jeonghan. İşaret ettiği yere baktı Joshua. Elindekileri bırakıp hemen genç kızın yanına koştu. Yanına oturmuş, konuşmaya çalışıyordu Jeonghan. Joshua yanına gelerek, gözleri kapalı genç kızın yüzünü tutup uyanmasını sağlamaya çalıştı.

Yüzüne aldığı hafif darbeyle Min Jae gözlerini açıyordu. Bütün üyeler başına toplanmış ona sesleniyordu. Yanında duran Joshua gözlerini kocaman açmış, genç kızın uyandığı anı izliyordu. Uyanan kız şaşkın bir ifade ile hemen yaslandığı yerden doğruldu. "Sadece çok yoruldum ve uyuya kalmışım." dedi. "Öldün sandım!! Sen ölürsen artık her sabah söz verdiğin kahvaltıyı kim hazırlayacak!?" dedi Seungkwan. Seungkwan'ın espirilerine bayılan Hoshi gülmeden edemedi. "İyi misin Min Jae? Revire götürelim mi?" dedi lider S.Coups.

"Hayır, iyiyim sadece uyudum. Çok yoruldum." Bu sözlerine üyeler rahatlamıştı. Min Jae, Joshua'nın yardımıyla kalkıp lavaboya gitti. Üyelere söylemediği durumunun farkındaydı. Az önce bayılmıştı. Alışabilecek miydi? Kendisini fazla yormadan yapacağına kendince söz vermişti. Aynada kendisine baktı. Kuru yeri kalmamıştı. Üstelik ter kokuyordu. Kimsenin olmadığını kontrol edip kapıyı kilitledi. Tişörtünü çıkardı. Eline aldığı sabunu köpürterek vücudunu bir kaç hareketle yıkadı.

Lider üyeleri çağırıp, konuşma yapmak istediğini belirtti. Mingyu, Min Jae'nin daha gelmediğini söyledi. "Mingyu, Min Jae'yi çağırıp gelir misin?" Mingyu odadan çıkıp alt kata indi. Lavabonun kapısına gelip kapıyı çaldı. İçerideki genç kız tişörtünü giymemişti. "Kim o?" Mingyu duyduğu sesle rahatladı. "Min Jae iyi misin? Toplanıp konuşacağız seni bekliyoruz!" dedi. Kokmuş olan kıyafetine bakıyordu genç kız. Neden kıyafet getirmemişti ki? "Evet iyiyim. Ama bir sorunum var!" Sözlerine karşı pamiklemişti Mingyu. "Neyin var Min Jae?" Kapıya yaklaşarak sesinin gitmiş olmasını umdu. "Ahh aslında terledim ve kıyafetim çok ıslak. Kıyafette getirmedim. Ne yapacağım?" dedi utanarak genç kız. "Dert etme sana kıyafet bulurum. Ama herkes duş alıp üstünü değiştirdi. Yanımızda kıyafet olur mu bilemeyeceğim." Min Jae olmasını umarak.

"Gidip öğrensen olur mu?"

"Tabiki beni bekle sorup geliyorum"dedi.

Mingyu hızlı adımlarla yukarı çıktı. Odaya girdi. S.Coups'un yanına gidip durumu anlattı. Üyeler birbirlerine bakıyordu. Min Jae'ye uygun kıyafetler var mı diye sırt çantalarına baktılar. Vernon çantasından sıfır kol tişört ve şort çıkardı. "Aslında bende şort bile var. Min Jae isterse duş alıp üstünü değiştirebilir." Şeytani düşünceleriyle Hoshi ve Seungkwan gülmeye başladı. "Bir kıza tişört ve şortun yetmeyeceğini bilmiyor musun?" dedi Seungkwan. İkili gülme krizine girmişti. Lider bu lafa şaşkınlık geçirmişti. Utanmıştı resmen. Sözleri anlamayan The8 ve Woozi sadece bakıyordu. "Lütfen bu lafları Min Jae'nin yanında söylemeyin. Çok ayıp!" dedi Wonwoo.

Welcome My GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin