17.BÖLÜM: Check In

169 7 23
                                    

Keyifli okumalar~


Joshua, az önce Hoshi'den gelen mesajla endişelenmişti ama kendisini bir yanda sakinleştirirken, telefonundan şirketin haber sayfasını açtı. Okuduğu haberin son cümlesinde yutkundu. Telefonunu sımsıkı kavrayıp, ekranını kapattıktan sonra cebine koydu.

Yanında oturan The8'e baktıktan sonra arka koltuktaki halsiz Min Jae'ye döndü. Ayağa kalkıp genç kızın yanına geldi. Elini tuttuğu gibi gelmesini söylemişti.

"Min Jae, hadi kalk. Yanıma gel." dedi fısıltıyla.

Min Jae, ceketinin arkasını düzelterek kalkmıştı. Joshua, The8'in arka tarafa oturmasını söyledikten sonra Min Jae'yi yanına oturtup, ona doğru döndü.

Az önce okuduğunun şaşkınlığındaydı hala.

"Min Jae, beni dikkatlice dinle şimdi. Birazdan şirkete varacağız, başkanın söyleyeceği şeyler senin hakkında olacak. Sakın endişeye kapılma, panik yapacağın bir şey değil.."

Joshua, bunu söylerken genç kızın soğuk iki elini ısıtmaya çalışırcasına avuçlarının arasına almıştı.

"Joshua, neden bahsediyorsun. Şimdi anlatmanı istiyorum senden!" dedi ciddi bir ses tonuyla Min Jae.

Araçtaki bir anlık uğultu, ikisinin dikkatini çekip üyelere dönmüşlerdi. Aralarından Jeonghan, oturduğu yerden kalkıp, birkaç koltuk öndeki Joshua'yla göz teması kurmak için boynunu uzatmıştı.

"Joshua, Min Jae haberi okudunuz mu?" dedi Jeonghan.

Bir anlık herkes susup, cevap beklermişçesine onları dinliyorlardı. Joshua, arka tarafa döndüğü gibi üyelerle yüz yüze gelmişti.

"Evet, gördüm. Hoshi mesaj attı." dedi ve koltukta oturan Min Jae'nin üzerindeki ceketi düzeltip, üşümemesi için fermuarını yakasına kadar kapattı.

Min Jae, cevabını Joshua'dan alamayacağını anladığı için arkasında oturan Dino'ya, iki koltuk arasındaki boşluktan sormuştu.

"Hey Dino! Neden bahsediyorlar? Ne haberi?" diye sordu Min Jae.

Joshua, Jeonghan'la konuşuyordu. Bu yüzden Dino'dan öğrenebilecekti. Dino, ona fısıldayan genç kıza doğru yaklaştı. Koltuğun arasından birbirlerinin yüzlerini az buçuk görüyorlardı.

"Haberin yok mu? Şirket senin gruptan biriyle ilişkin olduğu haberini yapmış. Ama nasıl olur, senin önceden haberin olması lazımdı. Başkan seninle bu konuyu konuşmadı mı?" diye sordu Dino.

Min Jae, kaşlarını kaldırdığı gibi gözleri yuvalarından çıkacak olmuştu. Kafasını iki yana sallayıp, yutkunmuştu.

"Hayıır, konuşmadı benimle kimse! İlk defa senden duyuyorum." dedikten sonra önüne dönüp, kafasını arkasına aniden yaslayıp gözlerini tavana dikmişti.

"Tanrım bana güç ver." diye fısıldadı Min Jae.

Joshua, fısıltıyı duyduğu gibi genç kıza döndü ve sıcacık elleri onun ılık yanaklarında bütünleşti.

"Ne oldu canım? Üşüyor musun? Büzüşmüşsün.." dedi Joshua.

Min Jae, daldığı düşüncelerden, Joshua'nın seslenmeleri ile kendine gelmişti.

"Ne? Ahh, hayır iyiyim." dedi genç kız.

Joshua, tebessüm ettikten sonra hafifçe onun yanağından öpmüştü.

"Eğer üşürsen söyle, yanıma efoşmanlarını aldım. Şirkete varınca üzerini değişebilirsin." dedi.

"Joshua.. Haberi duydum. Her şey yolunda gidecek değil mi?" diye masumca karşısındaki sevdiği, hatta ona sonsuz güvendiği Joshua'ya bakıyordu.

Welcome My GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin