»1

5.8K 401 170
                                    

Evet yine okuldan eve geldigimde direkt çantamı rastgele bir yere fırlatıp karşıda ki markete gidiyordum tabi ki bi' ihtiyaçtan dolayı felan değildi. Yakışıklı kasiyerimi görmeye gidiyordum. Aslında çantamı neden bırakmaya geldim ki? Doğrudan oraya gitseydim. Dönüp çantamı alsam mı -ki böylelikle geçerken uğruyormuş gibi olurdu...

Yine oradaydı; kasadan 5 kiloluk şekeri kasadan geçiriyordu. Şuan o şeker torbası olmak istediğimi söylesem yalan olmazdı. Yine de saçma düşüncelerimden sıyrılıp kendime gelmeyi başarmıştım.

Ben onun sadece sevgilim olmasını istiyorum. İlk gördüğüm günden beri ondan hoşlanıyorum. Bu aşka dönüşebilecek seviyede gibi geliyor çünkü hergün onu görmek istiyorum. Bu onu ne kadar sevdiğimi gösteriyordu, cidden hergün onu görebilmek için bu markete geliyorum. Uzak değildi hemen yanımızdaki büyük market burası. Her neyse o benim kocam olacak!

Sevgili olmaya da razıyım, bunu şey gibi düşünüyorum; teyze anne yarısıdır. Ne kadar saçma bir düşünce olduğunu ise şimdilik geride bırakıyorum.

Onu çok sevdiğimden dolayı beyin fonksiyonlarımı yitirdiğini söylüyor, Luhan. Doğrusu ona katılmaya başlamıştım.

Uzun çocuğu sevemeye başlayalı neredeyse 3 hafta olacak. Daha önce buraya hiç uğramıyordum yani burada çalışıyomuydu yoksa o gün mü işe alındı bilmiyorum. İlk başlarda iki güne bir geliyordum, şuan neredeyse hergün buradayım.

Bugün gözüme daha yakışıklı gelmişti. Aslında her zamanki gibiydi kırmızı tişört belinde bağlanmış market'in adının yazdığı siyah önlük uzun bacaklarını saran siyah bir pantolon vardı. Hergün bu görüntüyle karşılaşıyorum işte durumumu düşünün... Aşk bu olsa gerek, git gide daha çok seviyordum yakında kimse görmesin diye evime kaçırıp saklamayı düşünebilirim ama icraata dökebilir miyim? emin değilim.

Tüm reyonları dolaştıktan sonra benim en sevdiğim şeylerin olduğu kısma geldim. Market benim sayemde büyüyodu resmen hergün para yatırıyorum buraya... Ketçaplı cipslerin olmadığını farketttiğimde ki mutluluğu size anlatamam. Bu benim o çocukla konuşabilmem için verilmiş bir şansdı.

Koşar adımlarla ya da uçarak demek daha yerinde olur çünkü öleydi. Yakışıklıma yöneldim -ki o da zaten boştu yani bugün neden kimse yoktu burada? normalde iğne atsan yere düşmezdi, önemli biri mi öldü acaba? O zaman o yakışıklı neden buradaydı?

Sonunda yakışıklı çocuğa yaklaştığımda kalbim yine hızlanmaya başladı. Onu sandalyesinde otururken gördüğümde "ne kadar güzel oturuyosun sen" diye sevecektim onu resmen öyle bir deliyim.

"Bakar mısınız?" diye kısık bir şekilde seslendigimde kafasını kaldırıp bana döndü.

"Buyurun hoşgeldiniz."

"Ketçaplı cipslerinizi göremedim?"

"Kalmamış olabilir yeni ürünler de cuma günleri geliyor."

Çok mantıklı bir cevap vermişti. Bu yüzden onu öpmeme kızar mıydı?

"Belki başka bir yere koymuş olamaz mısınız? " Sohbeti uzatıyordum sadece yoksa cips umrumda değildi.

Doğru dürüst bir sohbet başlatmayı ne zaman becereğim bilmiyorum ama şimdilik iyi gidiyorsun Baekhyun, sonuçta şuan sana cevap veriyor, seninle konuşuyor.

Delirdiğimin farkındayım.

"Hayır şuan elimizde olduğunu sanmıyorum onun yerine sade veya mısırlı almak ister misiniz?"

"Ketçaplı cipsden vazgeçmemi mi söylüyorsun?" Böyle sohbetmi uzatılır Tanrı aşkına!

"Hayır yanlış anladınız öyle demek istemedim, kusura bakmayın"

Bu çocuk ne diyor, ne kusuruna bakacaktım. Hepsi benim suçum zaten... Heyecandan elim ayağıma dolaşıyor ne dediğimi biliyor muyum ki? Tüm konuşmayı mahvetmiştim.

Zaten her şeyi batırmada üstüme tanımamazdım.

"Hayır hayır siz benim kusuruma bakmayın hem ben mısırlı cips daha çok severim" Sonunda doğru dürüst bir şey söyleyip kendimi daha fazla rezil etmeden buradan gidecektim ama neden mısırlı dedim ki? Ben mısır sevmem?

2 paket aldıktan sonra kasaya gittim yakışıklı paketleri kasadan geçirirken onu süzüyordum. Ödemem gereken parayı uzatıp üstünü bekledim.

Keşke 6 paket felan alsaydım diye düşündüm çünkü kasadan geçirmesi 3 saniye felan sürmüştü! İnsan biraz yavaş olur, ne anladım bu işten. Yüzünü bile doğru dürüst göremedim. Uzaylılar gelip götürsün beni daha fazla bu dünyada durmak istemiyorum.

Parayı uzatıp poşeti alırken eli elime değişmi!! Kaç hafta uğraştım bunun için, 2 kez daha olmuştu aslında böyle ve o gün uyuyamamıştım bu çocuk ciddi anlamda bana iyi gelmiyordu ama yapacak bir şey yok. Pozitif düşünelim belki o gün o da benim gibi uyuyamamıştı olamaz mı?

Yarına çıkabilirsem yine gelirim buraya, aslında eve kadar gidebilirsem iyiydi... Abarttığımı düşünmeyin seviyorum ama günlük buraya gelen bir müşteriyim bu durum ne zaman değişcek ya da değişecekmi bilmiyorum sadece akışına bıraktım, şimdilik.

"Neredeyse hergün geliyorsunuz, alışveriş yapmayı seviyor olmalısınız" Dediğinde gülümsedim o da gülümseyerek sölemişti. Demek hergün geldiğimi farketti!

"Ah evet hemen karşı binanın 2. Katında yani 4 numaralı dairede yaşıyorum bir şeyler eksik olunca bu marketi seviyorum malları çok iyi o yüzden sık geliyorum" Kendimi şuan bir bataklıkta dibe çöküyormuş gibi hissediyordum.

Sadece evet demem gerekiyordu, biri beni buradan alsın yalvarıyorum.

"Anlıyorum" deyip hafifçe gülümsedim. O sırada kalbimin erdiğini hissettim.

Sonunda arkamı dönüp ilerlemeye başladığımda arkamdan efendim diye seslendi heyecanla arkamı döndüm.

"Para üstünüz."

Nasıl unuturum! Sağol, gözlerimi devirip paraya uzanıp aldım. Dönmeseydim daha iyiydi yarında para için gelirdim, ne güzel. Yarın ne alacaktım ve bu mısırlı cipsleri ne yapacaktım?







Hiç paylaşmamak üzerine kaldırmıştım ancak tekrar paylaşıyorum.
Bildirimler için üzgünüm, düzenledikce bölümleri paylaşacağım 🙏💕💕

Market · ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin