Ramazanınızın az susamalı , az acıkmalı geçmesi dileği ile
'' O kadar yerse olacağı bu .''
'' Ne alakası var Bora . Her şeyi yemeğe bağlama .''
'' Demek sen Berk'e aşıktın ama bize söylemedin , alacağın olsun be Cansum .''
'' Abi bir susun be ! Kafamın etini yediniz . ''
Kafama sanki balyozla vuruyorlarmış etkisi yaratan konuşma sesleri canımın acımasına neden oluyordu . Aslı'nın '' Çekmediğim dert , çile kalmadı ...'' diye başlamasıyla uyandım . Beni çardağa getirmişlerdi . Aklıma kafede olanlar gelince yine sinirlendim . Eren'in '' Melek cidden kilo vermen gerek . Yani seni Buraya getirmektense orada ölüme terk etmeyi yeğlerdim . '' demesiyle daha çok sinirlendim .
Kimseye bir şey söylemeden kalkıp gittim . Eve geldiğimde kendimi çok yorgun hissediyordum . Kısa bir duş aldıktan sonra kendimi uykuya verdim . Kalktığımda akşam olmuştu . Ömer'e '' Ben dışarıda bir şeyler içmeye gidiyorum . Beni idare et .'' dedim . evden çıktım ve otobüse bindim . Cansu'ya neden kızdığımı bilmiyordum , ya da Eren'e . Aslında bunlar benim kırılacağım tarzdan şeyler değildi , ama kırılmıştım işte .
Otobüsten inip her zaman gittiğim Renk Kafe'ye gittim . Orada beni ilk liseye başladığım zamanlardan beri tanıyan birisi vardı . Adı Arda .Orada garsonluk yapıyor .Aslında çok zeki ve zengin . Çalıştığı kafe de babasının . Yani neden bu kadar zenginken bir kafede çalışıyorsun adamım ? Neyse . Biz Arda'yla otobüste tanıştık . Evet zengin ve otobüs kullanıyor . Neyse . Ben bir teyzecikle kavga ediyordum . Parayı eksik vermişti ve ben ona ,eksik verdiniz ,dediğimde ise sen beni dolandıramazsın demişti . Evet teyze senin eksik olan on kuruşunun üstüne yattım artık itiraf ediyorum . Neyse işte . Arda da tam o arada teyzeye karşı beni korudu . Sonra beni kafesine falan çağırdı .O sırada bayağı görüşmeye falan başladık . Artık benim için bir sır ortağı oldu . Kafeye girdiğimde '' Seni görmeyeli uzun zaman oldu . Söylesene onu unutabildin mi ?'' dediğinde ona göz devirip '' Tabiki '' dedim .'' Onu o kadar unuttum ki şimdi başka bir problem için geldim . Beni dinler misin ? '' dedim . O da gülümseyerek '' Seni görmeyeli uzun zaman oldu cadı . Hadi anlat .'' dedi ve gülümsedi .
***
Eve geldiğimde herkes beni bekliyordu . '' Bak bebeğim şimdi sen böyle çok kekoların yanında durdun , sonra uzun zamandır da ben demiştim demiyorsun . Senin için daraldı . Biz seni böyle tanımadık be Melek . Ayrıca bak sen olmadan burada Deniz espri bile yapmadı . '' dedi Aslı duygu sömürüsü yaparak . '' O değil de ben cidden çoktandır ben demiştim demiyorum lan .'' dedim şaşkın bir ifadeyle.'' Sana lahmacun küreğiyle dalarım bak Melek . '' dedi Dicle . '' Tamam canım arkadaşım sakin ol .'' dedim ve gülüştük .
***
Bu olayların üstünden tam bir hafta geçmişti . Eren'le barışmıştım , ama Cansu'ya hala trip atıyordum.Bunu nedeni ise ona (Berk) gerçekten aşık olduğunu bize söylemeliydi . Sonuç olarak biz onu dövmezdik ya ! Yani tamam birazcık kızabilirdik . Ama birazcık . Bu sırada on bir ayın sultanı Ramazan da gelip çattı . Ramazan'ın ilk gününde de sevgili müdürcüğümüz . Canımız , Sami Hoca'mız yemek verecek . Annemin beni kaldırmasıyla hemen giyinmeye başladım . Son kalan gücümle evden çıktım ve okula geldim içeri girdiğimde Berfin ve Eren sarılıp ağlıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Sınıflar
Teen FictionBiraz acayiplik + Biraz zekilik + Biraz tatlılık + Biraz güçlülük + Biraz macera ruhluluk + Biraz mallık =11/C . Biz 11/C 'yiz . . Yeri geldiğinde çok ciddiyiz . Takım olabilmemiz için başımızın belada olması gerekir . Ama çok iyi destekçiyizid...