Media: Hilal ve Kaan, Bölüm şarkısı: She - Ed Sheeran
Kaan'dan
Kendimi arabaya attıktan sonra kafamın içindekiler beni öldürüyordu. Elim radyoya kaydı ve sesi sonuna kadar açtım. Ne yapmam gerektiğini ya da nereye gitmem gerektiğini bilmiyordum. İnsan sinir anında nasıl olurdu? Sinir insanı nasıl yönetirdi?
Kendimi kaybetmemin tek bir nedeni vardı o da sinirdi. Sinir denen illet insanın yenmesi gereken ikinci en büyük illetti. Birincisi ise korkuydu. Fakat sinir benim için en büyük düşmanımdı.
Hilal olmasaydı belki de kendimi kontrol edemeyecek ve hiç istemediğim şeylere neden olacaktım. Fakat aklıma takılan en büyük soru Hilal'in orada ne işi olduğuydu. Elim direksiyonu öyle bir sıkıyordu ki sanki elimde toza dönüşecekti. Arabanın ne kadar hızlı gittiğini hafif sarsılana kadar anlamamıştım.
Açık pencereden yüzümü yalayıp ardından hafif bir acı yaratan rüzgar beni rahatlatıyordu. Yönümü bilmeden yolda giderken kendimi özgür hissediyordum. Arabayı aniden sağa kırdım ve kendimi ağaçlık bir alanda buldum.Bu ağaçlık ağana girdiğim anda arabayı bir yerde durdurup hiçbir şey almadan arabadan indim. Sesimin yettiği süre boyunca bağırdım. Sesim bir aslanı andırıyordu. Hani o ilk kükremesini yapar ve herkes susar ya o halini. Sonunda kendimi rahatlamış hissede bilmiştim. Kendimi aniden yere attım ve sırtımı vurdum.
Artık sesim çıkmadığı için bağıramamıştım ama gözümü kapattığım anda yanağımdan yavaşça süzülen yaşı hissede bilmiştim. Yaş yavaşça bir su damlası gibi akarak kulağıma deyip oradan da toprağa karıştı. Gözlerim kapalıyken her şey kapkaraydı. Aynı gece gibi. Bir ışık bile yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Resimdeki Kız (Durduruldu)
ActionO yalanların içindeki tek gerçekti ve hala da tek gerçek. Yalan dostlukları olmayan hayalimdeki kişi. O siyah ve beyaz diye ayrılmış dünyanın tek kırmızısı. O asıl gerçek. O Hilal Akkaya... Onu tanıdığımda sadece 19 yaşındaydım ama yalanların için...