Merhaba arkadaşlar yeni bir kitapla karşınızdayım. Hepinize iyi okumalar.
"Hayatta doğru olduğunu düşündüğün yanlışlar çıkar karşına."
1.Bölüm
Bugün mezun oluyorduk. Herkesin ailesi yanındaydı. Çocuklarıyla gurur duyan anne babalar dolu dolu gözlerle çocuklarına bakıyorlardı. O an bir burukluk hissettim içimde keşke benimde annem babam yanımda olsaydı. Olmayacaklarını biliyorum, olamayacaklarını. On dokuz sene önce öldü onlar hatta gözlerimin önünde öldürüldüler ve lanet olsun ki ben hiçbir şey yapamadım.
Ne yapabilirdim ki zaten?
Altı yaşında küçük bir kız çocuğu ne yapabilirdi ki?
"Hadi gidelim Eylül." Diyerek kolunu omuzuma attı Taner.
Gülümseyerek kafamı olumlu anlamda salladım. Taner benim en yakınım, arkadaşım hatta abim gibiydi. Lisede tanıştık Taner'le klişe bir tanışmamız olmuştu bana göre.
Ben bir köşeye çekilmiş ağlarken Taner yanıma gelmiş ve benimle ilgilenmişti. O günden beri beni korur kollardı. Sohbet eder ve dertlerime ortak olurdu. Bazen küçük şımarık bir çocuk olur beni güldürür mutlu ederdi. Aynısını bende ona yapardım çünkü ondan başka kimsem yoktu. Onunda benden başka. Farklı hikayelerimiz vardı Taner'le sonları aynı olan farklı hikayeler.
"Arabaya binmeyi düşünüyor musun?"
"Dalmışım birden." Diyerek arabaya bindim. Taner varla yok arası bir tebessümle bana baktı ve sonrada gözleriyle kemerimi gösterdi. Ne demek istediğini anladım ve bende ona gülümseyerek kemerimi taktım. Taner önüne dönerek arabayı çalıştırdı. Sessiz bir şekilde eve gidiyorduk.
Annemle babam öldürüldükten sonra beni de yetimhaneye almışlardı. Küçük yaşta bu yaşadıklarım çok fazlaydı. Hem bana sahip çıkacak bir akrabam bile yoktu. Çünkü babam annemle evlenmek için ailesini geride bırakmıştı. Tek başıma kalmıştım ama çabuk toparlamıştım kendimi ,belki de içime attığım için öyleydi.
Yetimhanede çokta iyi günler geçirmemiştim. İlk zamanlar ağladığım için etrafa ve arkadaşlarıma zarar verdiğim için ceza alıyordum. Hatta dayak bile yiyordum. Yaşadıklarım yetmezmiş gibi birde bunlarla uğraşıyordum. Daha sonra liseye başladığım zaman Taner'le tanıştım. O gün sınıftakiler benimle dalga geçtikleri için ağlamıştım. İnsanlar anne ve babası olmayanları hor görüyorlardı ve dalga geçiyorlardı. Nasıl bu kadar duygusuz ve basit olabiliyorlar aklım almıyor doğrusu.
On sekiz yaşımıza geldiğimizde yetimhaneden ayrılmıştık. Taner'de yetimhanede büyümüştü ama farklı bir yetimhanede. Birlikte bir iş bulup çalışmaya başlamıştık. Güzel bir lokantada çalışıyorduk. Maaşımızın küçük bir kısmını harcayıp gerisini biriktiriyorduk.
Çalıştığımız lokantanın sahibi bir eve taşınana kadar yatılı kalabileceğimizi söylemişti. Bir süre yatılı kaldıktan sonra küçük bir ev tutmuştuk. Üç beş eşya ile yeni evimize taşınmıştık. Çokta kötü bir durumumuz yoktu. Lise bitti üniversite başladı derken zaman su gibi akıp geçiyordu ve şimdi üniversitede bitmişti.
Hızlıca akıp giden yola baktım. Yaşadığımız bu hayatta böyle hızlıca akıp gidiyordu. Taner'e baktım. İyi ki tanışmışız onunla. O Allah tarafından bana gönderilen bir hediye gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Teen FictionAilesinin intikamını almak isteyen bir kız ve ona ortaklık edecek bir adam. Onlar biraz sakar: "Ne oldu?" "Anlımı dolap kapağına çarptım." "Oha onu nasıl yaptın bir insan kendi açtığı bir dolaba nasıl kafa atabilir?" Bazen cevap arayışında: "Niye...