"Desene artık hiç olmamak için bir şansım kalmadı?"8.bölüm
"Eylül."
Yavaşça arkamı döndüm ve ona baktım. Kaşlarını yine çatmış sinirli bakıyordu. Acaba Eren'le öpüştüğümüzü görmüşmüydü?Nasıl görecek canım şuan evde olduğuna göre görmesi imkansız. Hem görsede kızması için bir neden göremiyorum. Düşüncelerimi bırakıp boş gözlerle ona bakmaya devam ettim. "Evet." Sesimde ki umursamazlık çatılan kaşlarının bir anlığına kalkmasına sebep olsada tekrar eski haline döndüler.
"Neredeydin bu saate kadar ve neden çıkarken haber vermedin?."
"Seni ilgilendirmez." Gözlerini birkaç saniyeliğine yumdu ve tekrar açtı.
"Sana neredeydin dedim!" Bana bağırması ona olan sinirimi arttırdı. O bana herşeyin hesabını sorabiliyor bağırabiliyor ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Bu kadar saçma birşeye tanık olmamıştım. Artık istediklerini elde edemeyecek çünkü buna izin vermeyeceğim. Kendimi ezdirmeyeceğim. "Bana hesap soramazsın!""Sana istediğimi yaparım!" Ukala konuşmaları gerçekten sinir bozucuydu ve ben şuan sinirimden gülüyordum. "Sen bana hiçbir şey yapamazsın Çağın. Sen benim için hiçsin bana hesap sorma yetkisine sahip değilsin!" Bana yaptığı muammelenin aynısını ona yaptım ve benim nasıl hissettiğimi bilsin istedim. Bana bakan gözlerindeki ifade değişmişti. Gözlerini gözlerimden ayırmadan tam karşıma geçti. Yapacağı şeyi merak ederken kalp atışlarımda hızlanmaya başlamıştı. Buna aldırmamaya çalışarak ona bakmaya devam ettim. Çağın konuşmak için ağzını açtı ama sonra kapattı. Sanki ne diyeceğini tam olarak bilmiyor gibiydi. "Bir hiç miyim?" Fısıltısı kalbimde bir ağrıya sebep olmuştu. Söylediğim şey belkide ona ağır gelmişti ama o hiçbir şeyi önemsemeden bana bunu söylemişti. Kendimi bu yönden teselli ederek Çağın için üzülmemem gerektiğini tekrarladım.
Gözlerimi istemsizce kaçırdım ve onun gibi fısıldadım. "Hiçsin." Birkaç saniyeliğine zaman durmuştu sanki. Çağın bana biraz daha yaklaştı. Ne yapmaya çalışıyordu bilmiyordum.Nefesini boynumda hissettiğimde geri çekilmek istesemde çekilemedim ve olduğum yerde kaldım.Kalbim sıkışmaya başlamıştı bu hareketiyle. Ben gözlerimi kapatırken o kulağıma birkes daha fısıldadı."Desene artık hiç olmamak için bir şansım kalmadı?"
Gözlerimi yavaşça açtığımda Çağın geri çekildi ve önümden geçip gitti."Ne demek istiyorsun?" Çıktığı merdiven basamağında durdu bana dönmeden. "İyi geceler Eylül." Dedi ve merdivenlerden çıkıp gitti.Yine aklımda bir sürü soruyla başbaşa bırakmıştı beni. Yine suçluluk duygusu kaplamıştı içimi. Sürekli bir tartışma halindeydik Çağın'la biliyorum ama belkide onu tanımaya çalışsam anlamaya çalışsam anlaşabilirdik. İkimizde inattık. Anlaşabilmemiz için bir yol var mıydı bilmiyorum ama ortak olduğumuz sürece yan yana olacaktık bu yüzden anlaşamasakta anlaşıyormuş gibi yapmaktan başka çaremiz yok gibiydi.
Düşünmeyi bırakıp bende hafif yalpalayarak merdivenlerden çıkıp odama gittim. Üzerimi hızlıca değiştirdim. Kendimi direk yatağa atarak hiçbir şey düşünmeden uyumayı diledim.
*****
Sabah şiddettli bir baş ağrısıyla açtım gözlerimi. Sanki kafamın içinde iç savaş çıkmıştı. Ağır adımlarla banyoya girip ilk yardım dolabından ağrı kesici aldım. Ağrı kesiciyi kenara bırakıp elimi yüzümü yıkadım. Kenarda ki havluyu alıp yüzümü kuruladım ve havluyu yerine koydum. Dün gece olanlar aklıma bir bir gelirken kocaman olmuş gözlerle aynada ki yansımama baktım. "Bunu yapmış olamazsın değil mi ilk kez tanıştığın biriyle hemde?" Eren. Eren'i öpmüştüm. Hırsıma yenik düşüp onu öpmüştüm. Lanet olsun bu kadar mı düştüm ben. Bunu nasıl yapabilirim ben. Çağın'ın arkadaşıyla hemde. Kendi düşüncelerimle daha fazla başbaşa kalmamak için ağrı kesiciyi alıp banyodan çıktım. Aşağıya indiğimde mutfağa gittim. Bir bardağa su doldurup ağrı kesiciyi içtim. Kendime yaptığım şeyden dolayı hakaretler savurmaya devam ederken bir bağırma sesi duydum.Mutfaktan çıkıp sesin geldiği yere ilerledim. Bağıran kişi Çağındı anlaşılan. Birisiyle konuşuyordu telefonda. Ne konuştuğunu merak ediyordum. Küçük adımlarla balkon kapısının yanına gittim ve Çağın'ın konuşmasını dinlemeye başladım. Karşı tarafı dinlerken sakinleşmeye çalışıyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Teen FictionAilesinin intikamını almak isteyen bir kız ve ona ortaklık edecek bir adam. Onlar biraz sakar: "Ne oldu?" "Anlımı dolap kapağına çarptım." "Oha onu nasıl yaptın bir insan kendi açtığı bir dolaba nasıl kafa atabilir?" Bazen cevap arayışında: "Niye...