"Dinlerim yine seni, eskiden olduğu gibi, dedi." dedim Selin'e yutkunarak.
Servis gelmeden hemen önce olanları anlatmaya çalışıyordum. Ama anlattıklarımı hiç de merak ediyormuş gibi değildi. Asıl merak ettiği Asu'yla barışıp barışmamış olmamdı. Ada'yla benim gibi olmasalar da Selin de Asu'dan hiç haz etmez.
"Eee?" dedi gözlerini devirerek.
"Teşekkür ederim..."
Kaşlarını çatarak baktı.
"Yani, teşekkür ederim, dedim" diye toparladım.
"Haa!" dedi anladığını belli ederek. Sonra tekrar "Haa?" dedi anlamayarak. Bir anda kahkaha atmaya başladı.
"O özür diledi ve sen de teşekkür mü ettin?" dedi alayla. Sonra tekrar kahkaha atmaya devam etti. Koluna vurdum.
"Komik mi?! Ne deseydim yani?" dedim sinirle.
"Tamam kızma. Sen öyle söyleyince kendimi tutamadım." dedi. Kahkahası yavaştan tebessüme dönüşmüştü.
"Eee, o ne dedi?"
"Bir şey söyleyemedi ki... Telefonu kapattım suratına." dedim belli belirsiz bir gülümsemeyle.
"Ne?!" dedi yüzündeki garip ifadeyle.
Servis önümüzde durunca gözlerimi devirip oflayarak servise bindim. Biner binmez Asu'yla karşılaşmam bir oldu. Ben, ne yapacağım, diye düşünürken Asu yüzündeki belli belirsiz bir gülümsemeyle bana yardımcı oldu. Elimi hafif kaldırıp başımı eğerek gülümsedim. Arkamda duran Selin'in beni dürtmesiyle gözlerimi ondan ayırıp hızla yerime geçtim.
Okula girdiğimizde kimsenin yüzüne bakmadan sınıfa girdim. Çantamı sırama bırakıp yerime oturuyordum ki Gaye'nin sesiyle ona doğru döndüm.
"İdil!" dedi samimi bir tebessümle. Kaşlarımı hafif kaldırarak yüzüne baktım.
"Asu'nun yanına gidiyorum. Gelsene!"
Çaktırmadan Selin'e baktım. Burcu'yla konuşurken ara sıra buraya bakıp bizi dinlemeye çalışıyordu. Bakışlarından rahatsız olup gözlerimi kaçırdım. Sesli bir şekilde yutkunup cevap vermeye çalıştım.
"Peki..." dedim ağır adımlarla ona doğru yaklaşırken. Kapıdan çıkarken tekrar Selin'e baktım. Yüzü hiçbir duyguyu barındırmıyordu.
Asu ve Ada'nın sınıfına girdiğimizde ilk konuşan Asu oldu.
"Ooo! Hoşgeldiniz!" dedi keyifle. Yüzümde şaşkın bir gülümsemeyle karşılık verdim. Gözlerimi Ada'ya çevirdiğimde bu durumdan hiç de hoşnut değildi. Somurtkan yüz ifadesinin yanı sıra gözlerini devirerek bakıyordu bize. Umursamadan Gaye ve Asu'ya baktım. Onlar Ada'nın aksine barışmamızdan gayet memnun gibiydiler. Gülerek baktım bu halimize. Eskiden olduğu gibi yine beraberdik.
Okulun çalan zil sesini duyduğumuzda Gaye ve ben kendi sınıfımıza geçtik. Sınıfa girdiğimde yine Selin'in bakışlarıyla karşı karşıya geldim. Hiçbir şey söylemeden öylece bakması çok rahatsız ediciydi. Göz hapsinden bir an önce kurtulmak için hızla yerime oturdum. O sırada yanımda oturan Nida konuşmaya başladı.
"Ben Dilara'yla yer değiştireceğim." deyip benim cevap vermemi beklemeden yeni yerine geçti; hemen ardından Dilara yanıma oturdu.
"Nasılsın?" dedim kafamı bir an önce dağıtmak adına. Çekingen bir tavırla bana bakıp gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülümse Çekiyorum!
ChickLitİdil... Aşkla ilgisi olmayan deli dolu bir kız o. Arkadaşları, okuldaki popülerliği ve ailesi... Her şeyi ile mutlu genç bir kızdı aslında. Her zaman da böyle olacağını düşünüyordu. Özellikle lise hayatından beklentisi çok büyüktü. Ama hesaba katmad...