Gelmez Olaydın...

172 28 6
                                    

Selam millet. Yeni başladım. Eksiklerim oldu. Ama ileride düzeleceğine inanıyorum...

Multimedia; Alya cığımız...
●○●○●○●○●○●•●•●•●○●○●○●○●

Kirli ayakkabıma bakıp yüzümü bir kez daha buruşturdum.  Tamam şanssız olduğumu biliyorum ama bu kadar da belli edilmez ya.  Sanki her şey yolundaymış gibi ayakkabımın üstüne motoruma biner binmez kuş pisledi.  Siyah spor ayakkabıma şuanda sarı ve beyaz iğrenç bir desen kattığı için o kuşa da ayrı minnettarım.

İkinci yüz buruşturma nedenim ise bir türlü bitmeyen şu trafik. Hayır yani sanarsın gaz bombası attılar. Alt tarafı önden bir adet çöp arabası geçiyor. İnsanlar amma büyüttüler heee. Kokusunu almamak için ise herkes tin tin hareket edip sıkış tepiş oluyorlar. Motorlu olsamda arabalar o kadar sıkışık ki aradan geçecek yer yok.

Sonunda bir karar verip motordan indim. Etrafıma biraz bakındıktan sonra tam karşımdaki arabayla gözlerimin parladığına emindim.

Karşımda bir adet trey duruyordu. Hemde araba taşıma yeri açık bir şekilde. Yani kaydırak gibi duruyordu. Bunu daha önce nasıl göremediğime dair kendime kızarken motoruma binip ilerlemeyen arabalara son kez baktım. Ardından gaza yüklenip treyin o kaydırağa benzer yerinden çıkıp trey in önüne geçtim. Tabii bunu yaparken totom yere düşmenin darbesiyle bedenimi terketti o ayrı mesele. Planıma uyup treyin sağın da küçük bir mesafe de olsa motorumla sıyrılıp boş ve dar bir sokağa çıktım. Yolu bilmeden tahmin ederek ilerlemeye başladım. Uzun yıllardır buralarda yaşıyordum ama bu sokağa daha önce hiç girmemiştim.

Kolumu sıyırıp saate baktım. Yetişmem için 12 dakikam vardı ve ben okulun 3. gününden geç kalıp boş dersleri kaçırmak istemiyordum.

Sağa sap, sola sap derken ana caddeye çıktım ve bilin şuan nerdeyim. Çöp arabasının iki adımlık ötesinde. Çöp arabası durmuş caddedeki çöpleri alıyorlardı. Arkamı döndüm ve bunca yolu sıkış tepiş giden insanlara dil çıkarıp önüme döndüm ve yoluma devam ettim. Dil çıkarmamı görenlerin bana küfür ettiklerine emindim.

Göz ucuyla saate baktığımda 3 dakikamın kaldığını gördüm. Ve bu yol en az 5 dakikada biterdi. Yine de elimden geldiğince hızlı sürüp okula yetişmeye çalıştım.

Motoru okulun garajına park edip koşar adımlarla merdivenlerden çıktım. Tam bizim kata gebermiş bir halde gelmiştim ki sınıfa girmek üzere olan hocayı gördüm. Sınıfa rezil olmamak için bir şeyler yapmalıydım. Çünkü şuan ki karşımda sınıfa doğru giden tarih hocası geç kalmaya en takık olan ve hiç gocunmadan herkesi rezil edebilecek bir potansiyele sahipti. Aslında düşündüm de tarih hocası her şeye takıktı.

Ne diyeceğimi bilmeden "hocam" dedim. Ağır çekimde bana döndü. Bir şey demeden öylece ona baktım.

Bir süre birbirimize baktıktan sonra Aylin hoca daha fazla dayanamamış olacak ki " bir şey mi vardı?" Dedi.

Biraz soluklanıp " sizi arıyordum hocam da birden görünce heyecanlandım ondan şey oldu" dedim.

Aylin hoca gözlerini kısıp bir müddet bana baktıktan sonra " okul çantanla mı arıyorsun beni? " dedi. İlla her şeyi kurcalayacak. Dışımdan yapamayacağım için içten göz devirdim. Yapmasaydım olmazdı. Gece gözüme uyku girmezdi valla. Neyse...

"Hocam ıhımmm. Şeyy... şimdi ben okula girdim bana çocuklar dedi ki Aylin hoca bayıldı. Ben de ne yapayım hemen çantamı düşünmeden sizi aramaya başladım. Öyle yanii" dedim. Hoca ise benim ufak yalanımı anlamadan gülümsedi.

FİYASKO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin