Motorumu açık garaja parkedip kitledim. Aynı anda da Kaan motorunu benim motorumun yanına parketti. Bütün gözler bize dönerken daha doğrusu Kaan'a dönerken tepkisiz kaldım. Nasılsa kim gelse hep aynı şey oluyordu. Özellikle de yakışıklı kişiler geldiğinde. Ki Kaan'ın da yakışıklı olduğunu herkes biliyordu. Tersini iddia eden çarpılır.
"Bir şey ister misin? " dedi bıkkın sesiyle.
Sırıtarak bize doğru gelen sürtükler takımına baktım. Ki en başta da benim dövdüğüm Afra ve Meltem ikilisi vardı. Onlarda açtığım izler gitmişti. Bi zahmet gitsin 1 hafta grçti yani.
"Şu bize doğru gelen kişiler var ya? İşte onlar okulun sürtükleri. Benim kölem olduğun sürece onlarla konuşmayacaksın." Dedim. Sıratarak bana döndü ve "yani şu kölelik işi bitince konuşabilirim" dedi. Kafamı salladım. Zaten sonrası beni ilgilendirmezdi.
Sonunda sürtükler takımı yanımıza ulaşınca Afra " Bu yakışıiklı da kiem Alyaa. Yeni öğrieencimiez miee?" Dedi o ağzının ortasına çarpma isteğimi getiren konuşmasıyla. Hadii ama. Herkesin okulunda vardır böyle sürtükler. Özellikle de özel bir okula gidiyorsan.
Kaan tam ağzını açmış bir şey diyecekken "toz olun" dedim.
Meltem bu sefer tek kaşını kaldırarak "ya toz olmazsak ne olur?" Dedi. Göğsümde kollarımı birleştirip "geçen yediğiniz dayak az gelmiş sanırım." Dedim 6 numaralı sırıtışımı gerçekliştirerek. Ki bu insanları gıcık etmeye yarayan bir sırıtmaydı.
Arkadan bir kız Afra ve Meltem'in kolunu tutup geriye doğru çekti ve gözleriyle gidelim işareti yaptı. Onlar uzaklaşırken ben ise bana bir şey söyleyen Kaan'ı dinlemeye koyuldum.
"Sen bunları mı dövdün?"
"Evet"
"Bu okulda tanınıyorsun galiba?" Dedi. Omzuna hafifçe vurup "galiba da ne demek. Burdakiler kendi adlarından çok benim adımı duymuşlardır" dedim. Ama öyleydi. Özelliklede Berktuğ ile küçük intikam dolu oyunlarımızdan dolayı okulun favorisiydik.
Bu arada şu Kaan işini ben size anlatayım. Dün dışarıdayken Kaan'la karşılaştım. O bana iddiayı kazandığımı ne istediğimi sordu. Ben de 3 hafta kölem olmasını söyledim. Kaan abarttığımı söyleyerek indirim yapmaya çalıştı. 1 buçuk haftada anlaştık. Ve bana kölelik yapması için de okulunu değiştirmesi gerekiyordu. Ama bundan önce kendisi bana okulunu değiştirmek istediğini söylemişti. Bende zaten kölelik için bizim okula gelmelisin dedim. O da kabul etti. Kölelik işi bugün başlamıştı ve önümüzde Kaan'ın istediklerimi yaptırmak için bir buçuk haftam vardı. Ne kadar da mütüş bir şey.
Kaan'la birlikte müdür yardımcısının odasına geldik. Çünkü müdür yoktu. Önden ben girdim. Müdür yardımcısı yani Aslan "ahh Alya yine ne oldu?" Dedi.
"Aşk olsun hocam. Sanki her gün odanıza geliyorum" dedim. Müdür sanki ona ben sizden hoşlanıyorum demişim gibi baktı. Ardından da kocaman yutkundu ve "Alya okulda olup da odama gelmediğin bir gün söyle. " dedi. Valla düşündüm de haklıydı.
"Hocam ben gelmek istemesem de siz beni çağarıyorsunuz ki. Yani bütün suç bende değil" dedim. Aslan yine gözlerini büyüterek " ne yapayım Alya. Zaten yanıma gelmediğin gün illa kavga ediyorsun. Ben seni çağarmıyım de onları dövmene izin mi vereyim. Kızım sen daha ilk haftadan 3 kişiyi hastanelik ettin. 2 sini tuvalette bir tanesini de yemekhane bulduk. Ne bu sendeki dövme aşkı" dedi. Boğazımda sesimi düzeltiyormuş gibi bir ses çıkardım ve gözlerimle arkamı işaret ettim. Aslan anlamayınca ise "hocam ayıp olmuyor mu misafirimizin yanında yaptığım şeyleri anlatmak" dedim. Kaan ise gayet halinden memnun bir şekilde duvara yaslanmış bizi dinliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİYASKO
Humor*Kendini övmeyi yaşam felsefesi haline getirmiş *Merdiven korkuluklarından kaymayı her oyundan daha çok seven (totosu kırılsa bile) *Sıcak çikolata' için en büyük kavgaları edebilecek olan *1.68 boyu olan *Pozitif olmadığı zaman içini sıkıntı basan ...