Bölüm 14- Zaman Geçiyor

147 18 6
                                    

Multi: Bölüm şarkısı var arkadaşlar. Okurken dinlemenizi tavsiye ederim. İyi okumalar ^^
------------------------------------------------------
Hazal'dan
Eve geldiğimde Emre'ye gerçekten çok sinirliydim. Bu söyledikleri gerçekten sinirimi bozmuştu. Tamam acı çekiyor olabilirdim. Sürekli bayılıyordum. Bazen çok fazla acınacak hâle geliyordum fakat. Tedavisi var mı bilmiyorum ama kesinlikle tedavi olamazdım. Nasıl annemi babamı görücektim sonra, peki ya Giray?

Gelir gelmez odama geçtiğimden teyzem yanıma gelmişti. "Bir şey mi oldu Hazal'cım?" Dedi aynı zamanda yanıma oturarak. "Hayır teyzecim." Dedim ardından hemen konuyu değiştirmek amaçlı bir soru yönelttim. "Yoncalar ev bulabildiler mi?" Dedim gülümseyerek. "Hah bende onu söylücektim sana. Bulmuşlar taşındılar bugün. Birazdan çıkıcaz. Yardım edelim olur mu güzel kızım" dedi omzumu okşayarak. Gülümsedim. "Tamam teyzecim üzerimi değiştireyim çıkalım" dedim. Tam gidiyordu ki geri dönüp "Hah, Sen üzerini değiştirene kadar bende sandviç yapayım mı?" Dedi. Gülümseyerek olur anlamında başımı salladım. Teyzem dışarı çıktıktan sonra bende üzerime değiştirmeye koyuldum. Altıma bir şort giyinip üzerime salaş bir tişört giyinip saçımı topuz yaptıktan sonra teyzemin yanına gittim. Teyzem çoktan sandviçi yapmıştı. Oturup 10 dakikada yedikten sonra teyzemle gitmek üzere yola koyulduk. Eniştem işte olduğundan dolayı bir taksi çağırıp beklemeye başladık.

Yoncaların evine gelmiştik. Içeri girdigimizde gayet büyük hoş bir eve benziyordu. Önce odaları gezdik daha sonra Teyzem ve Nur yengem mutfağı düzenlemeye girdi. Yonca'yla ben ise Yonca'nın odasını. Aslında pek fazla bir şey yoktu. Bavuldan eşyalarını çıkartıp dolaba yerleştirmeye başladık. "Günün nasıl geçti?" Diye sordu Yonca "Iyi öğleden sonra okula gitmedim" dedim. Gülümsedi ve "Bugün burda kalır mısın? Konuşmamız gereken şeyler var." Dedi. Gülümsedim. İyi fikir olabilirdi. Fakat okul eşyalarım falan evde diye itraz ettim. "Babam gelince gider alırız" dedi. Itiraz edicek başka konu bulamadığımdan kabul ettim. Bir süre sonra odayı düzenlemeyi bitirmiştik. Ahmet Eniştem gelince onunla beraber eve gittik. Eniştem aşağıda bekledi biz Yonca'yla yukarı çıkıp eşyalarımı almaya gittik. Tam içeriye giriyorduk ki. Asonsörden Emre çıktı. "Konuşabilir miyiz" dedi. Önce olur anlamında başımı salladım sonra Yonca'ya baktım. Tam ağzımı açıcaktım ki "Ben eşyalarını alırım" dedi ve gülümseyerek içeri girdi. Arkasından kapıyı kapattım. "Nerdeydin?" Dedi Emre. Ellerini ceplerine sokarken. "Pardon?"
"Nerdeydin dedim sana!" Dedi sinirli bi şekilde. Tek kaşımı kaldırdıktan sonra "Hazal tehlikenin farkında değil misin yoksa salağa mı yatıyorsun. Peşinde adamlar varken nasıl bu kadar rahat davranabiliyorsun?" Dedi. Tamamen beni düşünüyordu. Ya da kendisinin yanında beni. Bunu ileriki zamanlarda öğrenicektim tabiki. "Şey Yoncalar taşındı oraya gittik. Şimdide eşyalarımı alıcam Yonca'da kalıcam" dedim. Emre'ye hesap veriyordum sevgilimmiş gibi.. "Tamam Demir sizi bırakır"
"Olmaz! Ahmet Eniştem aşağıda bekliyor"
"Tamam o zaman sizi takip eder. Sabah okula da Demir bırakır itiraz istemiyorum Hazal. Dikkat etmelisin." Dedi ve gitti. Ardından tek ayağımı yere vurduktan sonra kapıyı çaldım. Yonca'ya ne konuştuğumuzu anlattığımda sadece gülümsemekle yetindi. Hiç bir şey demedi. Eşyalarımı aldıktan sonra aşağıya indik. Demir denen adamla göz göze geldik. Ahmet Eniştemin görmemesini umarak arabaya bindim.

Eve vardığımızda Eniştem gelmişti. Biraz oturduktan sonra onlar kalktılar. Bizde Yonca'yla odaya geçtik. Hemen pencereye yönelip Demir'e baktım. Arabaya yaslanmış bir şekilde etrafa bakıyordu. Neyse diyerek yatağa yöneldim. Yonca'nın tam karşısına oturduktan sonra "Ne konuşucaz?" Dedim gülümseyerek. Yonca normal bir tavırla "Sen Giray'a, aşıksın demi? Dedi. Sorduğu soru karşısında biraz şaşırmıştım. Hani Giray'dan bahsettiği belliydi. Küçüklük aşkım olandı. "Şey evet" dedim başımı öne eğerek. Gülümsedi Elimi alıp tuttu ardından "Aşkının peşinden git. Belki çok yakınında belki uzağında ama o hep senin kalbinde." Dedi. Bu dediklerine anlam veremiyorum. Gözlerine baktım öyle. Sonra elimi bırakıp "Uyuyalım mı?" Dedi tamam anlamında başımı salladım. Yatağının sağ tarafın geçti. Bende yatmadan önce Demir'e bakmak istedim. Pencereye çıktığımda Demir arabının orda duruyordu. Bu çocuk hiç uyumuyor muydu acaba. Neyse diyerek önce ışığı kapatıp ardından Yonca'nın yanına yattım.

HİSSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin