Bölüm 13- Başlıyor

154 21 0
                                    

Mülti: Ozan Ulaş ve Deniz var.

------------------------------------------------------

Özkan Kurt
"Ulan nasıl kızı görmeden müdahale edersin!" Karşımda dut yutmuş bülbül gibi duruyordu. Benden habersiz nasıl iş çevirebilirdi. Deli oluyordum. "O Giray piçi seni gördü mü?" Dedim sakin bir tavırla. Gerçi görsede bir ifade etmiyordu. Benim oğlum olduğunu bilmiyordu fakat ilerki planlar için görmemesi daha iyiydi. Giray'ı buraya getirdiğimde Ulaş ve Deniz'i kullanmadığıma dua ettim. Onları da görmemesi gerekiyordu. "Hayır, yüzüm kapalıydı." Biraz olsun rahatlamıştım fakat yinede oğlum olmasa ağzını yüzünü dağıtırdım. "Tamam şimdi git, benden habersiz bir şey yapma!" Diye uyardıktan sonra sinirli bir şekilde dışarı çıktı. Bu adam kime çekmişti?

Ozan Kurt'dan
"Ne oldu abi?" Deniz'le Ulaş karşımda meraklı gözlerle bana bakıyorlardı. O kızı ben öldürmek istiyordum. Deniz'le Ulaş sadece düşmanımız olduğunu biliyorlardı oysa Giray piçinin babası Anemi öldürmüştü üstelik kardeşime hamileyken. Ulan aklıma geldikçe çıldırıyordum. "Lanet Olsun!" Diye bağırarak yanımda duran sandalyeyi bir çırpıda duvara fırlattım. Ulaş hemen yanıma gelip "Ozan Abi, bi sakin ol" dedi ve koltuklardan birine oturdurdu. Başımı ellerimin arasına almış dizimi düzgün bir ritimde bir aşağı bir yukarı sallıyordum. "Planımız ne?" Dedi Deniz. Evet plan. Ayağa kalktım ve düş7nmeye başladım. 15,20 dakika kadar düşündüken sonra "Babamın yanına gidelim. Harika bir planım var!" Dedim ve önden yürüyerek babamın odasına girdik. Herkes masanın etrafında oturdu. "Planım şu ki; Giray'ın kardeşi Eflin. Benden 1 yaş küçük okulların kapanmasına da az kaldığına göre. Eflin hangi üniversiteyi tutturursa torpille oraya gireriz bu sırada Babam devreye giriyor. O halleder. Onunla aynı okulda oluruz. Fakat soyismim değişmesi gerekiyor. Bunu da babam halleder. Sonra yaklaşırız kıza. Dediğiniz gibi safsa, çok kolay olucağını düşünüyorum." Dedim ve gülümsedim. Herkes planımı düşünüyorlardı. Sonra babam "Güzel plan, ben hallederim" dedi ve kalktı. Masasının üzerindeki sigarayı ağzına götürdü ve yaktı. Ardından Ulaş "Tamam abi" dedi. Güzel, herkesin hoşuna gidiyordu. "Peki okul açılana kadar ne yapıcağız?" Diye sordu Deniz. Gayet mantıklı soruydu. Ulaş aynen der gibi kaşlarını kaldırdı. Babam ise sigarasını ağından çekip Deniz'e doğru doğrulttu. Bu 'güzel soru' anlamına geliyordu. Biraz düşündükten sonra "Bizde bu süre zarfında Giray, Eflin ve benim dün akşamki kız hakkında daha fazla bilgi buluruz." Dedigimde babam "Oldu bu iş şimdi çıkın dışarı ve işiniz hakkında konuşun" dedi. Hepimiz sırayla dışarı çıktık.

"Bu planın üzerine bizim Bara gidiyorum kutlayacağım" dedim Ulaş ve Deniz gülümsediler. "Bizde gelelim Ozan. Holdingde iş yok" dedi Ulaş sadece başımı sallamakla yetindim. Masanın üzerinden arabamın anahtarını telefonumu ve sigaramı cebime attıktan sonra dışarı çıktım.

Hazal'dan
Eflin arabadan inmiş beni bekliyordu. Onu bekletmek istemediğimden hızlı adımlarla yanına gittim. Eflin hemen koluma girdi ve okula yürümeye başladık. Eflin Doruk'la aynı sınıftaydı. Önce Eflin'i sınıfına bırakıp aynı zamanda bir şey olduğunda yardıma ihtiyacı olduğunda yanıma gelmesini tembihledikten sonra sınıfıma gittim.

"O arabalar neydi öyle?" Dedi Damla gülerek. Hiçbir şey söylemedim. Kahkaha atarak yanıma geldi. Onu görmezden geliyordum aynı zamanda çantamdan not defterimi ve kalemimi çıkartıyordum. Sıraya oturduktan sonra ellerini sıraya koymuş  bir sekilde bana bakıyordu. "Ne istiyorsun Damla?" Diye hafif bağırdım. Sınıftaki herkes bize bakıyordu. Ece yanımıza gelip "Noluyor burda?" Diye sordu. Ne ben ne de Damla bişey söyledi. Sonra Damla "Senin gibi oruspu olmak istemiyorum" dedi bağırarak. "Ne diyosun sen be!" Diye bağırdım aynı zamanda üzerine yürüyordum. "Siyah camları filmli arabalardan ben inmiyorum" dedi bağırarak sabrımı taşırmıştı saçından tuttuğumda o benim tutmaya çalıştı fakat izin vermedim. Ayırdıklarında Ece Damla'nın dibine girerek "Kimin Oruspu olduğu herkes tarafından biliniyor. Ağzını topla, yoksa bir dahakine toplayacak bir ağzın olmaz" deyip gitti yerine oturdu. Damla saçi başı dağılmış bir şekilde önce ayağını yere vurdu sonra sinirle sınıftan çıktı. Tam Ece'ye teşekkür etmek amaçlı yanına gidiyorum ki hoca sınıfa girdi. Not defterlerimi ve kalemmi bir kenara çekerek sıraya başımı koydum uyumak istemiyordum. Sadece bir süre öyle kalmak istiyordum.

HİSSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin