Bölüm 6- İTİRAF

239 37 9
                                    

En başından beri kitapımı okuyup bana destek olduğun için teşekkür ederim. Seni seviyorum. :*
İthaf: @ressamozoz
Mülti: Ateş
Bölümü okurken müziği dinlemenizi tavsiye ederim. :*

-----------------------------------------------------

"Küçük, gerizekalı bir kızın tokasını düşürdüğünü, ufaklık.'' deyip dışarı çıktı. Ne demekti şimdi bu? Bana ufaklık demesini anlayabilirdim ama ''Küçük bir kızın tokasını düşürdüğünü'' ne demekti? ''Şimdi bu çocuk durup dururken neye sinirlendi, Ali kalk oğlum Emre'ye bak. Bir şey yapmadığından emin ol.'' dedi hoca. Tehlikeli biriydi sanırım. Hoca bile bu saygısızca davranışı normal bir şey olarak karşılıyorsa gerçekten tehlikeli biriydi. Ordan, en arka sıradan kalkan bir kız ''Siz onun kusuruna bakmayın, sinirlendi yine.'' dedi. Sinirlenecek bir şey söylediğimi zannetmiyordum. ''Hep böyle mi?'' diye bir soru yönelttim. Fakat kız tam ağızını açıcakken hoca ordan ''Siz oturun ben anlatmaya başlayayım artık'' dedi. Doruk ''Tamam'' diyerek kalktı. Bende kalkıp ''izniniz olursa ben çıkmak istiyorum'' dedim. Doruk ''Biz'' diye ekledi. O burada kalıp dinlemeliydi. ''Hayır, lüyfen Doruk'' dediğimde ısrar etsede onun burada kalmasını sağlamıştım. Sanırım dışarı çıkıp bu olayı uzun uzun düşünmeliydim.

Üniversiteden ayrılmamıza 45, Doruk'un dersliğinin bitmesine 30 dakika vardı. Sanırım 30 dakika düşünmek yeterli olabilirdi. Derslikten biraz uzaktaki banka oturup düşünmeye başladım. Neden öyle demiş olabilirdi? Hayır, hayır, ufaklık demesini bile anlayamazdım. Saçmaydı. Hiç tanımadığı bir kıza ufaklık demesi, gerçekten saçmaydı. Belki Deniz'in arkadaşı olabilir diye düşündüm. Fakat toka ne alakaydı. Eğer Deniz'in arkadaşıysa tokalara karşı ilgim olduğunu da biliyordur muhtemelen. Sanırım yavaş yavaş yapbozun parçalarını birleştiriyordum. "Gerizekalı bir kızı tokasını düşürdüğünü ufaklık." Tam olarak böyle söylemişti. Acaba yanında tokamımı düşürdüm? Zaten bu soğuk, hissiz bakışlar tanıdık geliyordu. "Buldum!" Diyerek ayağa kalktım. Sanırım dışımdan söylemişim. Oturup her şeyi derledim. Gerizekalı olduğumu düşünüyor. Çünkü tokalara değr verdiğim halde onun yanında tokamı düşürdüm. Ufaklık diyor çünkü Deniz bana hep ufaklık derdi. Ama bir saniye bunun çocuklukla ne alakası vardı?

"Neden çıktın karşıma" bunh hızlı adımlarla soğuk bakışlarıyla yanıma yaklaşan Emre sormuştu. "Hadi gidelim Emre sorun çıkarma" dedi. İsmini Ali diye hatırladığım çocuk. "Noluyo be!" Diye hiddetle sordum. Çirkefleşmiştim biraz. Yüzüme öfkeyle bakıyordu,öldürücek gibi. Onu neden bu kadar sinirlendirdiğimi anlamıyordum. "Sana neden geldin dedim" diye bağırdı. Tüm koridorda yankılanmıştı sesi. Korkmuştum biraz. Ne demek istediğini anlamıyordum. Anlam veremiyordum. Ve bu beni korkutuyordu. "Yürü Emre" diyerek kolundan çekiştirdi Ali. Emre bir çırpıda sola fırlattı Ali'yi. Aynı hızla benim bileğimi tutup duvara yasladı. Şimdi daha çok korkmaya başla Hazal Toprak.

"Bıraksana bileğimi maganda mısın?" Diye bağırdım. "Şimdi mi aklına geldi bana gelmek?" Diye kükredi. Resmen sesimiz koridorda yankılanıyordu. Ne demek istiyordu. Gerçekten anlamıyordum. "Ne diyosun be" bileğim çok acıyordu. Sanırım tüm gücüyle sıkıyordu. Ama belli etmemeye çalışıyordum. Dişlerimi sıkmasam çoktan ağlamıştım. Üzerime doğru yaklaştı, yaklaştı. Zaten duvarla çoktan buluşmuştu sırtım. Gözlerim boynunun hizasındaydı. Az daha burnum boynuna değcekti. Kokusunu hissedebiliyordum. Garip bir şeyler oldu içimde. Bu koku tanıdıktı.

Elini bileğimden ayırırken bende düşüncelerimi kendimden ayırdım. Doruk Emre'nin boğazına yapışmış "Ne istiyorsun lan Hazal'dan" diye bağırıyordu. Ben hala bugün olanların şokundaydım. Doruk'u Emre'nin üzerinden zorda olsa almayı başardım. Nerdeyse bütün üniversite başımıza toplanmıştı. Emre hocaların yanında "Siktirin gidin lan" diye kükredi. Herkes dağılmaya başladı, hocalar bile. Şaşırmıştım. Emre denen çocuk kimdide herkes ondan bu denli korkuyordu. Emre'nin yanına koşarak bir çocuk geldi. Bu çocuğu gözüm bir yerden ısırıyordu. Ingilizce dersliğinde olan bir çocuktu sanırım. "Noldu abi" dedi telaşla. Emre hiçbir şey söylemedi. Elini burnuna götürdü ve çekti. Eli kan içindeydi. Doruk'a bakıp dönüp gitti. Ardından çocuk geldi ve "Şuan senin ağzını burnunu kırsaydı sorun yoktu, ama şimdi kork." Dedi. "Yürüsene Ateş!" Diye bağırdı Emre. Çocuk telaşla Emre'nin yanına koştu.

HİSSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin