Stupid Love And Married• Hood

L.

1ay sonra:
Acaica:

1 saat önce Autumn beni aramıştı telefona yetişememiştim ve geri arayınca cevap vermemişti.

Kapı çalınca 'Autumn gelmiştir.' Umuduyla kapıyı açmaya gittim.

"Acacia Calum aradı burdaymış onu almaya geldim."

"Burada değiller ki."

"Eee? Bu ne şimdi?" dedi Luke cebinden telefonunu çıkartırken.

İçeri girmesi için kenara çekildim. Bunu en son yaptığımda çok pişman olmuştum.

"Calum ne yapıyorsun? Nerdesin?" dedi Luke, telefondaki Calum'a.

"Bu nasıl bir şaka. Saat kaç haberin varmı?" dedi Calum'a kızarken.

"Bir şey oldu sandık. Autumn iyi mi? Bir şey yok değil mi?" dedi.

"Pekala iyi geceler." dedi biraz daha yumuşamıştı.

"Ne olmuş?" dedim bir anda.

"Calum ve Autumn'un şakaları işte. Televizyonun sesi rahatsız etmiyormu?" dedi.

"Korkmuştum da ondan yoksa rahatsız ediyor."

"Şimdi nasılsın?"

"İyi."

"Tamam." dedi kapıya doğru yürürken.

"Acacia ben özür dilerim düşündüm de gerçekten üzgünüm. Geçen ay için." dedi. Bir anda böyle ciddiyet nerden geliyordu anlamıyordum.

"Olan oldu zaten. Üstünden baya zaman geçti. Boşver."

"Korktuğun ve ya sıkıldığın zaman araya bilirsin?" dedi.

"Sevgilin kızmayacak mı?" dedim gözlerimi kaçırırken.

"Efendim?"

"Sevgilin kızmaz m bu tür şeylere. Ben olsam çoktan ayrılmıştım." dedim.

"Yoo kızmaz o." dedi gülümserken.

"Kıskanmıyormu seni?" dedim şaşırmışca.

"Acacia. Sevgilim yok. Nerden duyduysan yanlış duymuşsun."

"Olsa da beni ilgilendirmez Luke."

"Senin kimyager ne yapıyor?"

"Bilmem konuşmadım o günden sonra."

"Pekala. Ben gidiyorum o zaman."

"Tamam."

"İyi geceler."

"Sanada." gittikten sonra Autumn'unaradım.

"Autumn iyimisin?"

"Evet iyiyim neden?"

"Bilmiyorum. Bir şeyde anlamadım zaten. Karnındaki şey nasıl?" dedim gülerken

"İyi bak ona belki bende Twilight'daki Jacob gibi kendimi ona mühürlerim." dedim espiriyle.

"Autumn benim senle konuşmam gereken şeyler var."

"Tamam söyle o zaman."

"Bazı şeyler oldu. O yüzden ben bir süre buralarda olmayacağım."

"Ne oldu?"

"Anlatırım sonra. Sadece 1 ay yokum ama bir şey olunca beni ara."

"Acacia. Sadece 1 ay değil mi?"

"Evet. Söz veriyorum daha fazla uzun sürmeyecek."

"Tamam. Ne zaman gidiyorsun?"

"Bilmiyorum haftaya belki"

"Tamam. Ama gitmeden önce ne olduğunu söyle"

"Söylersem gerçek olmasından korkuyorum. Şimdilik sadece hoşlantı."

"Bu yüzden mi yoksun?"

"Evet. Ya kafamı toplamam lazım hem ailemedi özlemiştim."

"Luke değil mi? Bu yüzden mi artık o varken gerilip hemen gitmek istiyorsun?"

"Herneyse Autumn anladın sen işte. İyi geceler."

"İyi geceler."