Autumn:
Masaya son bir kez daha baktıktan sonra çalan kapıya doğru yöneldim.
Michael. Calum en iyi arkadaşlarından ikincisiydi ama ben daha çok Michael'ı severdim."Autumn. Özlettin kendini. Yokluğumda neler olmuş öyle." dedi bana sarılırken.
"Bende seni özledim Mikey." dedim ondan ayrılırken.
"Gel seni benim en yakınımla tanıştırayım." dedim onu Brooklyn'in odasına doğru çekerken.
"Mike bu Acacia. Acacia buda Mike." dedim. Biraz tuhaf bir tanıştırma olmuştu.
"Selam. Seni hatırlıyorum. Calum'ların düğününde Luke'un üstüne meyva suyunu döken şu kız Acacia değil mi?" dedi elini sıkıp bir yandanda gülümserken.
"Luke' mu? Ben onun üstüne mi dökmüştüm." dedi Acacia. Gerçekten bu kızın berbat bir hafızası vardı.
"Sahi bu arada Luke nerede?" dedi Michael, Calum ve bana dönerken.
"Yoldaymış geliyor." dedi Calum, Michael'a dönerken.
Acacia beni kenara çekip konuştu.
"Autumn. Senden nefret ediyorum. Hani gelmiyecekti Luke?"
"Acacia Luke'da burada olucak deseydim gelecekmiydin?"
"Hayır."
"Biliyordum." dedim salona ilerlerken.
Luke'da gelince masaya oturmuştuk.
"Yarın evlilik yıl dönümümüz." dedi Calum bana dönerken.
"O zaman yarın Brooklyn bende." dedi Luke aniden atılırken.
"Hayır tabii ki bende." dedi Acacia ona dönerek.
"İlk ben söyledim Acacia." dedi Luke çocukluk yaparak.
"Sen çocuğa baka biliyormusun ki Luke?" dedi Acacia gülerken.
"Evet tabii ki baka biliyorum."
"Geçen gün ki gibi mi Luke?" dedi Acacia. Gülümsemesi kahkaha olmuştu.
"Geçen gün ne oldu ki?" dedi Michael olaya dahil olurken.
"Anlatsana Luke." dedi Acacia gülerek.
"Bence Acacia geçen sene demeye çalışıyordu. Geçen sene ben..." Luke'un sözünü keserek konuştu Acacia.
"Geçen gün Brooklyn'i bakmak için geldiğimde çocuk evde değilde..." bu sefer Luke sözünü keserek konuştu.
"Acacia istersen ilk önce konuşalım."
"Konuşmayalım Luke. Sen ilk önce cevap ver Brooklyn kimde?" dedi Acacia, Luke'a.
"Acacia'da kalabilir. Ben başka zaman alırım Brooklyn'i." dedi Luke bize ama gözleri Acacia'daydı. Mutsuz gibiydi.
"Çok naziksin demek isterdim Luke ama ben yalan sevmem."
"Geçen seneyi hatırlıyormusunuz Calum?" dedi Luke bize dönerek.
"Luke yeter artık gerçekten." dedi Calum, Luke'a.
"Ne oldu ki geçen sene. Tanrım bir daha sizi yanlız bırakmayacağım." dedi Michael merakla.
"Bu ikisinin bir geçmişi olmuştu. Anlarsın ya." dedim Michael'a göz kırparak.
"Gerçekten mi?" dedi Michael gülerek.
Acacia'ya baktım bana sinirli bakıyordu. Daha sonra konuştu.
"Bunu herkez bilmek zorunda değil ama sen ve Luke nedense söylemedik kimse bırakmıyorsunuz." dedi Acacia.
"Bunda bir şey yok ki Acacia. Biz senin arkadaşınız." dedim ama Acacia bana hala daha kızgındı.
"Acacia'nın bir suçu yoktu. O sarhoştu hatırlamıyor bile zaten." dedi Luke.
Acacia, Luke'un bu haline şaşırmış olmalıydı. Bakışları bunu belli ediyordu.
"Zaten çok geride kalan bir şeydi. İkimizde unuttuk. " diye devam etti.
"Saçmalıktı zaten. Biz arkadaşız sonuçta. Değil mi Acacia?"
"Evet. Yani elbette tabii ki"dedi Acacia şaşırmış bir şekilde.
"Anladım ben Luke." dedi Michael her zamanki yüz ifadesi ile.
Acacia'nın telefonun çalması ile masadan kalktı.
"Unuttun mu sahiden Luke. " dedi Calum, Luke'a şaşırmış gözlerle bakarak.
"Hayır unutmadım ama onun istediği bu zaten böyle bilsin onun için daha iyi." dedi Luke. Masadaki herkezi şaşırtmıştı.
"O bunu istemiyor Luke. Acacia ilklere önem verir demiştim. O sadece özel olarak kalsın istiyor. Yani herkezin bilmesini saçma buluyor" dedim Luke'a.
Konuşmamız bitince Acacia geldi.
"Benim acil bir işim çıktı da. Gitmem gerekiyor. Autumn yarın Brooklyn'i erkenden getir." dedi Acacia.
"Neden gidiyorsun?"
"Klinikte sorun çıkmış. Gitmem lazım. Ama sabah erken getir olur mu?" dedi Acacia bana sarılırken.
"Pekala ben seni geçireyim kapıdan. " dedim ayağa kalakcakken.
"Gerek yok bildiğim yer sonuçta. Yarın görüşürüz. " dedi yanağıma sulu öpücüğünü kondururken.
"Seni sevmiyorum Acacia." dedim bu durum üzerine gülerek. . Çocukluktan beri benim sulu öpücükleri sevmediğimi biliyordu.
"Ben seni seviyorum." dedi gülerek giderken.
Bir kaç saat içerisinde Luke ve Michael'da gitmişti.
Calum yorgunluktan yatağa uzanarak konuştu.
"Tanrım bugün tam bir felaketti." dedi tavana bakarak.
"Şimdi iyimisin?" dedim ona sarılırken.
"İyiyim ama daha da iyi olmasını istersim. Anlarsın ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Love And Married• Hood
Fanfiction"Bitti mi?" dedim titreyen sesimle. Bir süre sadece gözlerime baktıktan sonra dudaklarının sıcaklığını hissettim.