Luke:
Bugün buradaki son günümüzdü ve herkez uyurken ben sıkılıyordum.
"Acacia. Uyansana." dedim onu sarsarken.
"Git başımdan."
"Tamam uyan giderim. "
"Luke!" dedi uyarıcı sesiyle.
"Ne var Luke? Ne istiyorsun yine?" dedi yatakta düzelirken.
"Canım sıkıldı."
"Uykum var Luke. Ve ben senin canının sıkıldığı için uyanmak zorunda kalıyorum. Neden?"
"Gerçekten sıkıldım. Bir şeyler yapalım." dedim yanına uzanırken.
"Çık git yatağımdan Luke." dedi beni iterken.
"Hadi ama Acacia. Yatakta beraber uyuduğumuz günde olmuştu." dedim gülerken.
"Üzerinden bir sene geçti Luke. Tam bir sene. Ve sen bana yan yana geldiğimiz her zaman bundan bahsediyorsun. Daha ben o günü hatırlamıyorum bile." dedi sinir ile.
"Hatırlamak istersen, hatırlatırım Acacia."
"Luke kalk git burdan uyuyacağım ben uykum var."
"Olmaz uyandın artık. Kalk üstünü değiştirde bir şeyler yapalım canım sıkılıyor." dedim onu kaldırmaya çalışarak.
"Tamam çık odadan değiştireyim."
"Tamam ama çabuk ol."
Aşağıda Acacia'yı beklerken neredeyse 1 saat olmuştu ama hala daha gelmemişti.
Calum aşağı indiğinde ona "Günaydın" dedim.
"Sanada günaydın Luke. Ne yapıyorsun tek başına?"
"Oturuyorum."
"Pekala bence bir kaç saat sonra çıkalım."
"Tamam." dedim Calum yukarı çıkarken.
Beklerken daha da çok canım sıkılmıştı. Acacia'nın odasına girdiğimdr uyuyordu. Onu rahat bırakıp ,odadan çıktım.
Eve geldiğimizde Calum ve Autumn'un işi çıkmıştı ve Acacia'ya da ulaşılmıyordu. Bu yüzden Brooklyn'e bakmak bana düşüyordu.
Telefonum çalmaya başlayınca Brooklyn'i koltukta bırakıp mutfağa doğru ilerledim.
Ağlama sesleri gelince telefonu kapatıp içeri koştum.
Koltukta olan Brooklyn yerdeydi.
Hemen onu yerden alıp sakinleştirmeye çalıştım.
Ama susmuyordu. Daha kötü bir şey olmaması için onu doktora götürdüm.
Autumn;
Acacia'nın beni araması üzerine telefonumu açtım.
"Autumn nerdesin?"
"Calum'la dışardayım Acacia."
"Brooklyn nerede?"
"Bizim evde Luke'la beraber. "
"Hayır. Yani ben sizin kapının önündeyim zaten."
"Bekle ben bir Luke'u arayayım."
"Tamam banada haber ver."
"Tamam."
Luke'u aramıştım ama açmıyordu.
Bir süre sonra açınca konuştum"Luke neden Acacia'ya kapıyı açmıyorsun?"
"Ne?"
"Bizim evin önündeymiş."
"Biz evde değiliz Autumn. "
"Neredesiniz?"
"Brooklyn'i parka getirdim." dedi.
"Tamam o zaman Acacia'yı sen ararmısın bizim işimiz varda."
"Tamam ararım."
Luke:
"Acacia. Bak korkulacak bir şey yok ama hastahaneye gel." dedim kısa bir şekilde.
"Luke? Yine ne diyorsun?!"
"Sen gel gelince anlatırım."
"Yine ne yaptın acaba?" dedi ve telefonu kapatırken.
Acacia gelip,ona her şeyi anlattığımda söylenmeye başladı.
"Beceriksiz."
"Demekki senden bakıcı ve ya baba olmazmış."
"Acaba kimle çocuk yapıp bakacaksın çok merak ediyorum." dedi hiç susmamak üzere.
"Acacia yeter artık sus."
"Susmayacağım sen susuyormuydun? Hayır. Sana nasıl çocuk emanet ederler?" dedi Brooklyn'in üstünü geri giydirirken.
"Autumn'a ne dedin?"
"Parkta olduğumuzu söyledim. Aramızda kalsın olur mu Acacia?" dedim sakin bir şekilde.
"Olmaz. Ben senden aramızda kalmasını söylediğimde sen yaptınmı? Ben neden yapayım?"
"Çünkü sen yapamazsın Acacia."
"Nedenmiş o?"
"Çünkü bana ne hissettiğini biliyorum Acacia. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Love And Married• Hood
Fanfiction"Bitti mi?" dedim titreyen sesimle. Bir süre sadece gözlerime baktıktan sonra dudaklarının sıcaklığını hissettim.