E.

2.8K 91 65
                                    

1 ay sonra:

Bu aralar miğde bulantılarım artmıştı. İlk başlarda bunu hastalık sanıyordum. Ama değildi. Adetlik dönemimde gecikmişti. Ve şimdi bu test. Bu da neyin nesiydi? Ben Calum'a çocuk yapabiliriz demiştim ama korunmayı bırakmamıştım tabii ki.

Hayatımdan nefret ediyordum.

Testi çöpe atıp saatlerdir orada olduğum tuvaletten çıktım.

Calum çoktan işe gitmiş olmalıydı.

Üstümü değiştirip evden çıktım.
Calum'un ısrarları üzerine hiç yapmayacağım bir şeyi yapıp ders verdiğim okuldan ayrılmıştım.

Her zaman ki gibi Acacia'yı aradım ama telefonu kapalıydı. Sanırım oda işteydi.

Tanrım. Geleceğimi hayal edebiliyorum.

Herkez işte ve ya alış-veriş merkezindeyken ben evde çocuk bakaıp, altını temizleyecektim.
Korkunç.

"Tebrikle bayan...?" bir süre karşımdaki doktor soy adımı aklına getirmeye çalışıken konuştum.

"Hood." diye ekledim.

"Ah pekala. Tebrikler bayan Hood. Tam 3 haftalık hamilesiniz." dedi. Bir süre sonra odadan çıkınca kalkıp üzerimi düzelttim.

Eve geldiğimde kendimi koltuğun üzerine bıraktım.

Telefonumun çalması ile gözlerimi açtım.

Calum arıyordu.

"Efendim Calum?" dedim nazik bir şekilde.

"Autumn beni korkuttun. Acacia'yı aramışsın telefonu kapalıymış. Sonra beni aradı ve daha sonra senin için korkup bana kızdı." dediğinde gülümsedim.

"Evdeyim Calum. Uyuyakalmışım. Sen ne zaman gelirsin?"

"Her zamanki saatte." dedi gülerken.

Her zamanki saatten kastının saat 7'de olduğunu bildiğim için;

"Tamam o zaman görüşürüz." Dedim.

"Görüşürüz. Seni seviyorum." Dedi.

"Bende seni seviyorum." Dedim telefonu kapatacakken konuştu.

"Haa birde unutmadan Luke bu akşam bize gelecek. Gta oynayacağız." dedi.

"Tamam" diyip telefonu kapattım.

Kesinlikle beni Luke ile aldatıyordu.

Yemekleri hazırlarken kapının çaldığını duydum ve kapıyı açmak için kapıya doğru yöneldim.

"Autumn seni kaç bin kere aradığımın farkındamısın? Beni korkuttun. İnsan bir telefona cevap verir değil mi?" dedi aralıksız konuşurken.

"Geçsene içeri." dedim Acacia'ya geçmesi için kenara çekildim.

"Acacia. Ben hamileyim. Bugün kontrole bile gittim. Senide bu yüzden aradım. Ama masıl olursa ben, ben korunuyor..." sözümü keserek konuştu.

"Bir dakika ne?" dedi ve gülmeyd başladı.

"Acacia bu komik bir şey değil." dedim tüm ciddiyetimle.

"Evet komik değil ama, çok güzel bir şey. Sevdiğin adamdan bir parçan. Autumn bu çok güzel." dedi.

"Evet. Sadece orası güzel." dedim.

"Hayır bilirsin ben çocukları çok severim. İnanamıyorum. Autumn. Artık senin çocuğunu seviceğim." dedi neşeyle.

"Herneyse bana yardım et de masayı hazırlayalım." dedim onu kaldırmaya çalışırken.

"Artık ev hanımı mı olacaksın?" dedi Acacia her zamanki pislik gülüşü ile.

"Hayır. Acacia. Sadece bir iki sene. Daha sonra işime devam edeceğim." dedim.

Sözümü bitirdiğim sırada kapı çaldı.

"Hemen söyleme yemeğin ortasında söyle. Suratının halini merak ediyorum." dedi.

Kapıyı açtığımda Calum her zamanki yakışıklılığı ile beni büyülüyordu.

Calum bana sarıldıktan sonra konuştu.

"Autumn bu gün beni korkuttun. Acacia'da insan bir düşünür değil mi?" dediğinde Acacia içeriden kapıya doğru yürüdü.

"Bari arkamdan konuşmayın." dedi.

Calum her zaman ki gibi gülümseyerek konuştu.

"Üzgünüm Acacia ama Autumn'a bir şey oldu diye korktum." dedi.

"Herneyse Calum geçsenize. " dedim onları mutfağa doğru yönelendirirken.

"Autumn bunları nereye koyayım?" dedi Luke.

"Ben hallederim." dedim elinden poşetleri alırken.

"Autumn bırak o yerleştirsin sonuçta sen..." dedi ve ona olan kaş göz hareketlerimden dolayı durup tekrar sözüne devam etti.

"Çünkü o bir erkek. Bırak o yapsın. Sen ağır taşıma." dedi.

Gerçekten bu poşeti taşımamda bile sakınca bulması beni üzmüştü.
Sonuçta hamile kalmak istemiyordum.

"Pekala Luke şöyle koyarmısın?"

"Tabii ki. Sonuçta ben bir erkeğim değil mi?" dedi salakça.

Yemeğin ortasında Acacia konuştu.

"Neden Luke'a o geceki ifşalarını göstermiyorsunuz?" dedi.

"Çünkü bir gün fena halde dalga geçeceğiz." dedi Calum gülerken.

"Genelde ben iki bira ile sarhoş olmam. Artık sen ne attıysan içeceğime."

"Ah Luke inan bana senin için ölüyorum." dedi dalgasını geçerken.

"Gösteririz ama ilk önce sana bir şey söylemem lazım Calum." dedim.

"Luke kalk ve bunları mutfağa taşımama yardım et." dedi bizi yanlız bırakmak isterken.

Mutfağa gittiklerindeki sesleri duyabiliyordum.

"Ne var yine?" dedi Luke.

"Sus ve şunları izle." dedi Acacia uyarıcı sesi ile.

"Autumn. Bir şey mi oldu? Farkında olmadan bir şey mi yaptım? Özür dilerim. Ben seni kırmak istemem..."

"Calum sakin ol. Bir şey olmadı sadece... sadece ben hamileyim."

Stupid Love And Married• HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin