Siyah bir Smokin.
Bütün vücudunu baştan aşağıya bir ağ gibi sarmış olan siyah bir Smokin.Adeta Eylemin üzerine serpilmiş bir avuç kara toprak misali kutsal bir görüntü oluşturmuştu vücut hatlarında.
Vücut hatları?
Emin olun eskisi gibi değildi.
Nil'in kıvrımlarını andıran kavisler gitmiş, içine giydiği sünger yelek sayesinde daha düz ve daha V şeklini almıştı vücudu.Bir çift siyah rugan tamamlamıştı smokini.
Loş ışık vurdukça parıldıyordu.
O bugün yeniden doğmuştu.
Ve kaderin bembeyaz sayfalarına güzel imzalar bırakacaktı siyah mürekkeple.
Fakat O bendim.
Beyaz sayfalar üzerindeki ıslak imzalar için emin olamıyordum.
Belki bir kere daha karalar bir kere daha katil olurdum.
Delirdiğimi düşünmenizi istemiyorum. Kendimden üçüncü şahıs ile bahsetmem, yeni kimliğime alışamamış olmamdandı.
Yaklaşık dört buçuk dakikadır aynadaki yansımamı seyrediyordum ve bunun bir göz yanılması olmaması için dua ediyordum.
Çünkü bugün teyzeme atacağım kazık, ancak aynadaki şahsın yapabileceği türdendi.
Yani benim.
"Saçlarınız için biraz daha sprey sıkabilirim."
Ayakkabılarımın üzerinde arkama döndüm.
"Teşekkür ederim. Bu kadarı yeterli olacaktır.
Sizce yeteri kadar erkeksi bir görüntü oluştu mu?"Kadın beni bir kere daha baştan aşağıya süzdü. Buradan yutkunduğunu görebiliyordum. Bu iyiye işaretti.
"Mükemmel derecede başarılı bir sonuç elde ettiniz."
Ufak bir tebessüm ile karşılık verdim ve hızlı adımlarla çıkışa doğru yürümeye başladım.
"Bayan Isabel'e teşekkürlerimi iletin."
Vereceği cevabı duyamadan oradan çıkmıştım. Dışarı çıkmamla beraber Bahçedeki zambakların kokusu gecenin kokusuna karışıp burnuma doldu.
Derin bir nefes alarak güzel havayı içime çektim.
Hoşgeldin Eymen Soylu. Bugün yüzümü kara çıkartmaman için derin nefesler alsan iyi olur.
Özgüven, cesaret ve karizma. Sanırım bunlar bugünün anahtarları olacak.Siyah araba gözüme ilişmişti. Kalas kafalı şoför arabaya yaslanmış telefonla konuşuyor ve kahkahalar atıyordu.
Ne sinir bozucu ama.Kendinden emin adımlarla arabaya doğru yürüdüm.
Vakit fazlasıyla hızlı ilerlemişti ve benim için belirlenen bir saati çoktan aştığımın farkındaydım.
Arabanın kapısını açarak şoföre seslendim."Direksiyonun başına geçsen iyi olacak."
Telefondaki kişiye bir şeyler söyleyip telefonu kapatan adam bana doğru yürümeye başladı.
"Siz kimsiniz?"
Dikkatli bakınca çenesinin kasıldığını gördüm. Bu her an saldırabilirim havası katıyordu ortama.
Oldukça gülünç duruma düştüğünün farkında değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZRAİL GELENE KADAR
Teen Fiction"Bizler mi? Bizler ölümü dört gözle bekleyen fakat haketmeyen, toprakla karışmak için can atacak bir canı bile olmamış Çürük bedenleriz. Sadece ruhlarımız güzeldir bizim. .."