Multi:CeydaAlarmın o küfürler yağdırılası sesiyle uykuya hala hasret olan gözlerimi aralamak tarifi imkansız bir işkence adeta.
Komidinin üzerinde bulunan alarmı tuttugum gibi duvara fırlattım.Gözlerimi ovalarken yataktan kalkıp oturur pozisyona geçtim.Her bir parçası etrafa dağılmış olan alarma baktıgımda gözlerimi kısarak
"Uykumu mahvetmenin cezasını
Ödedin lanet olası."Diyerek ayaklarımı yere süre süre banyoya vardım.Suyu açıp avuç içlerimi doldurarak yüzüme çırptım.Soguk su mayışmışlıgımı alırken bir kaç kez daha uyguladım.Başımı kaldırıp aynada kendime bakarken dünü hatırladım.
Mert'e gerçegi söyleyemedim sadece onu nerden tanıdıgımı merak ettigi için dışarda konuşmak istedigini söyledim.Aras beni seren konusunda söylememem için tehdit etse bile tehtidinten korktugumdan degil serenin nedenini bilmesemde tehlikede oldugu gerçegi yüzünden söylemedim.
Daha fazla soru sormaması içinde uyku bahanesiyle yanından uzaklaşmıştım.Dün depoda olanlar film şeridi gibi canlanınca gözümde içimi büyük bir hüzüntü kaplıyor kendimden nefret etme hissi çok ağır basıyor.
Seren oldugunu bilmesemde birinin zor durumda oldugunu anlamıştım ve ona yardım etmiştim o an hissettiklerimi umursamadan.Ama bu beni depoya kadar sürüklemesini ve ardından bana bagırarak Mertle ilgili hesap sordugu gerçegini degiştirmiyor.
Tabi evine götürüp ardından azarlamasıda cabası.Bazen elimizde olmadan hislerimizi kontrol edemeyiz iyi veya kötü.Bu kişiden kişiye degişebiliyor.Evet belki inanması zor ama ben hislerimi saklayabilenlerdenim.
İçim ne kadar yanarsa yansın dışımdan güllük gülistanlık gözükebiliyorum bazen.Ağlamak
Benim için acizliktir.Ve ben bunu bile bile bazen kendime
Yakıştırabiliyorum.Örnegin dün.Arasın karşısında dün ürkek bir tavşan gibi ağlamıştım.
Pişmanlıklarım gün ardına yeni yeni çıkıyor inanılır gibi degil.Ama bu son birdaha asla onun ve o okuldaki hiç kimseye bu zevki tattırmayacagıma yemin edebilirim.Asıl İmer'le yeniden tanışacaklar sadece bir alışma süreciydi diyelim.Veya kendimi böyle avutuyorumdur.Derin bir iç çekip yüzümü kuruladıktan sonra üzerimi degiştirdim.
Annem ve Babamla günaydın fasılları bitirdikten sonra okula yürüyerek gitmek istedigimi belirterek evden çıktım.
Bu okula alışmak tahmin ettigimdende zor benim için.
Alışmaktan ziyade kendimi oraya ait hissetmiyordum.
Ortamından uzaktım ben
Ne bileyim eksigim işte.
Sebepsizce yada büssürü sebebi var zaten saymama gerek yok diye düşünüyorum.Okul sınırlarının içerisine girerken derin bir iç çekerek ilermeye başladım.Ellerim
Ceplerimde kantine ilerledim.
Fazlasıyla açtım.
Bugun oldukça kalabalıktı kantin.
Dalgın dalgın yürürken yan masadaki bir kızın dedigi şeyle yerimde durdum"Oo devlet gülü'de buradaymış."
Gözlerimi yumdum bir kaç saniye cevap vermeye bile değmez diye düşünerek bir adım
Attım ki tekrar durdum."Devlet gülü!Birşeyler alacak paran yoksa verebiliriz."
Bu kadarıda fazla ama bu kıza
Haddini bildirmem gerekiyor.
Gözlerim sinirden pörtleşirken
Vücudumun kasılmasıyla dişlerimi sıktım elimi yumruk yapıp masasına ilerleyerek tam karşısında durdum"Ne dedin sen?tekrar söyle!"
Diye bagırarak iki elimi masaya dayadım.Böyle bir tepkiyi beklemediginden gözleri
Dehşet ile açılırken etrafta toplanmalar başlamıştı bile.Daha sonra altta kalmadıgını göstermek istercesine umursamazca ayağa kalktı.Tam karşımda durdu kollarını göğsünde birleştirerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyopat Manyak
Teen Fiction"Karanlığa Hapsolmuş Ruhun,Aşk'la Başlayan Aydınlığın Hikayesi." İmer,henüz onyedinci yaşında devlet okulunda okurken,babasının lüks içinde yaşayan yeni patronunun yanında çalışmasıyla,hayatı tam anlamıyla sil baştan yazıldı. İmer okuma hayatını öze...