4.BÖLÜM

67 8 1
                                    

Kavga çıkarmak isteyen çocuklardan siyah saçlı ve ela gözlü olan çocuk yerinden doğruldu ve bana bakarak selin'in yanına oturdu. Şimdilik umrumda değilmiş gibi yapıyordum ama eğer selin'e ters bir hareket yaparsa çocuğa dalacaktim. Ben bunları düşünürken çocuk birden elini selin in omzuna attı. İlk başta kendimi tuttum ve bir hamle daha yapmasını bekledim. Çocuk selin'e dönüp " güzellik okuldan sonra işin yoksa bizim eve gidelim mi" dedi ve siritti Sellin in cevap vermesini bekledim. Selin önce çocuğun elini attığı omuzuna baktı ve arkaya doğru itikledi. Daha sonra çocuğa bakarak "yanimdan hemen git" dedi selin in rahatsız olduğu her yanından belliydi. Birden kendimi tutamayıp yerimden doğruldum ve çocuğun arkasına geçip omuzuna dokundum. çocuk arkasına döndü ve bana baktı hemen lafa girdim yoksa dalacaktim " kızı rahatsız etmeye utanmıonmu" dedim. Çocuk birden kahkaha attı ve bana bakarak " sanami soracam " dedi. İyice sinirlenmistim. Cocuga tekrardan dokundum çocuk arkasını dönünce birden yakalarindan tuttum ve ayağa kaldırdım. Daha sonra sağ elimi yakasından çekip yumruğu yapistirdim. Çocuk sıraya doğru gerilemişti. Yumruk attigim yeri tutuyordu. Bana kızgın bir ifadeyle bakarak " şimdi sen bittin" dedi ve birden karnıma ayağının tabanıyla vurdu. İki adım geriye tökezledikten sonra hızlıca çocuğun üzerine doğru koştum ve sert bir şekilde kafa attım. Çocuk burnunu tutuyordu. Birden yerr akan bir kan damlası gördüm ve çocuğun omuzuna çarparak kütüphaneye gittim. Çocuk arkamdan " oğlum sen bittin. Benimle ugrasmayacaktin " diyip diyip duruyordu. Hızlı adımlarla merdivenlerden indim ve kütüphanenin kapısıni açıp iceriye girdim. Kitaplıktan hızlıca hiç bakmadan bir kitap seçtim ve masaya oturdum. Kitabı açıp okumaya başladım. Gittikçe rahatliyordum. Aradan bi 5-10 dakika geçtikten sonra kutuphanenin kapısı açıldı ve iceriye biri girdi. İceriye giren selin olmalıydı ama şuan umrumda değildi. Kendimi kitaba vermiştim. Karşıma gecti ve oturdu. Kitapta olan elimi tuttu ve "tesekkur ederim" dedi. Kafami kitaptan kaldırıp göz ucuyla selin e baktığımda bana bakıyordu ve tebessüm ediyordu. Kitabı kapadım ve kenariya doğru itikledim. Sadece bakıyordum. Selin de aynı şeyi yapıyordu. Birden kütüphanenin kapısı sert bir şekilde açıldı ve iceriye yine o çocuk girdi. Arkadan "Anıl dur yapma " diye bagriyorlardi. Kafami çevirdim ve çocuğa bakarak sessiz olması için İşaret parmağımi dudaklarima götürüp siist dedim. Tekrardan dalga geçer gibi yaparak "Burası bir kütüphane " dedim. Çocuk sinirden delirmiş olmalıydı. Adı anıl olmalıydı çünkü arkadan öyle seslenmislerdi. Çocuk birden bana sert ve kızgın bir sekilde bakarak "bu okulu sana zindan " edicem dedi ve elini yakamdan tutmak için uzattı. Elini tam havada tutup oturduğum yerden kalktım ve Anıl in elini ters yöne doğru buktum. Çocuk aci içinde bağırdı. Selin bize bakarak birden "yeter artik" diye haykırdı. Çocuğun elini bıraktım ve geriye dogru itikledim. Selin çocuğun tarafına geçti ve bana bakarak " daha fazla sorun çıkarmana izin vermeyeceğim" dedi . Anıl in kolunu kendi boynuna doladi ve arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi. Anıl arkasını döndü ve bana bakarak siritti. Selin onların tarafını seçmişti . Yapcak birsey yoktu. Tekrardan masaya oturdum ve kitapi okumaya devam ettim. Daha sonra son zil çalar çalmaz okulun kapısından çıktım. Selin e baktığımda bana bakıyordu. Gözlerinden üzgün olduğu belli oluyordu. Umrumda değildi artık o beni değil Anıl ı secmişti. Arkami dönüp arabama doğru ilerledim. Anahtarla kapıyı açtım ve arabaya binip çalıştırdım. Evin yolunu tuttum 10 dakika sonra evde olmuştum ve arabayı garaja koydum. Eve girer girmez anne ve babamın şaşkın bakışları arasında hızla odama çıktım ve kendimi yatağıma bıraktım. Bugün olan bitenleri aklımda toparladiktan sonra ihanet edilmesini sevmediğimi anladım.
Duş almak için yerimden doğruldum ve lavaboya girdim. Sıcak suyu açtım ve küvetin dolmasını bekledim. Bu arada da giyeceğim eşyalarımi hazırladım ve yatağımın üzerine koydum. Dusumu aldıktan sonra üzerime , çıkardığım eşyaları giydim ve masanın başına geçtim. Bir anda kapı tıklandı ve annemin sesi duyuldu " oğlum musaitmisin girebilirmiyim"
"Anne tabiki girebilirsin buyur gel " dedim ve kapıya baktim. Annem iceriye girdi ve yanıma geldi. "Oğlum bir sorun yok değil mi okulun ilk günü güzel geçti ? " Dedi. Anneme bakarak " bu konu hakkında konuşmak istemiyorum zorlama istersen " dedim ve anneme sıcak bir gülüş attım. Annem de tabiki anlayışla karşıladı ve bu konu hakkında daha konuşmadı. Tekrardan soru sormaya devam etti " Yeni hayatın nasıl beğendinmi" dedi. Anneme baktim ve kafami onaylarcasina sallayıp " çok beğendim " dedim annem de kafasını onaylarcasina salladı ve " sen biraz yat dinlen yarın sabah yine okul var unutma " dedi yüzümü burusturarak anneme baktim ve " hatirlatmasan olmazdı yani " dedim ve annemin odadan çıkmasını bekledim. Annem odadan çıkar çıkmaz kendimi yatağa attım ve yorgani üzerime çektim. En büyük dusuncem İHANET Tİ .

Sanki bulutların üzerlerinde gibiydim. Kendimi çok rahat ve ferah hissediyordum. Karşımda hiç tanımadığım bir kız yer alıyordu. Arkami döndüğümde orada da selin vardı. Anıl selin'in arkasından bana bakıyor ve pis pis siritiyordu. Sağ tarafta adını hiç bilmediğim hatta yüzünü bile hiç görmediğim kız beni kendine çağırıyordu. Birşey beni oraya doğru cekiyordu sanki. Kızın yanına gittim ve kız bana bakarak boynuma atladı. Birden etraftan alarim sesleri gelmeye başladı. Gözlerimi açtım ve etraf hala karanlıktı. Uzerimde yorgan olduğunu fark ettim ve üzerimden yorgani attım. Elimi telefona goturup alarimi kapadım. Gordugum şeylerin rüya olduğunu yavaş yavaş anlıyordum. O gordugum kız da kimdi ve neden benim ruyama girmişti. Birden aklımdan sadece rüya diye geçirdim ve yataktan kalktım. Lavaboya gittim ve elimi yüzümü yikadim. Daha sonra ustume düzgün birşeyler giyinip telefonu cebime aldım ve odadan dışarıya firladim. Yeni bir gün ve yeni bir başlangıç hiç de fena olmazdı. Hemen koşar adımlarla merdivenden aşağıya indim ve kahvaltı masasına yöneldim. Agazima bir parça patates attım ve elime büyük bir salata alıp annemleri döndüm " ben çıkıyorum"dedim ve kapıya yöneldim. Annemleri arkamdan güldüğünü anlayabiliyordum. Kapıdan çıktım ve arabanin yanına gittim arabayı çalıştırdim. Okula gitmek için telefonu açtım ve gideceğim yola baktim. Artık ezberlemiş sayilirdim. Okulum kapısına geldim ve arabayı park ettim. Geçen bana ismimi soran kız yeniden yanıma gelmişti. Bu sefer ağzında sakız yoktu ve ukalaca davranmiyordu. Bu hali hoşuma gitmişti. Bana bakarak " ismini öğrenebilirmiyim" dedi ve gülümsedi. " Kıza dönerek tabiki" dedim ve elimi uzatarak " ismim kerem küçük hanım sizin isminiz nedir " dedim ve kıza bakip tebessüm ettim. Kız sevinmiş bir şekilde "ismim Ayça" dedi ve devam etti. " Beraber sınıfa yuruyelimmi. Ee malum aynı siniftayiz " dedi ve gülümsedi. Hiç birşey demeden yoluma devam ettim ve okulun kapisindan Aycayla beraber geçtik. Kız yanimda yürüyordu. Aslında güzel ve hos bir arkadaşa benziyordu. Benim icin arkadaştan ötesi olmazdı. Sınıfın önüne geldiğimde " bayanlar önden " diyip elimi iceriye doğru uzattim kız bana döndü ve "tesekkur ederim" dedi. Kapıdan iceriye girdi ve önlerden bir yere oturdu. Aycaya bakarak " bir kızın yanında oturmaktan hoslanmam kusura bakma " dedim ve aycanin tam arkasına oturdum. Etrafa baktığımda selin'in buraya baktığını ve buraya doğru geldiğini gordum. Önüme döndüm. Birşey yapmasını bekliyordum. Birden yanımda dikildi ve " yol vericekmisin yoksa üzerinden mi atlayayim" dedi. Selin'e bakarak "üzerimden atlayabiliyorsan onu yap" dedim. Selin banaa bakarak "kapıdaki yaptığınız cömertliği yapmanızı beklerdim. Ama öküzden ne beklenir ki" dedi. Hiç cevap vermeden önüme doğru baktim ve dudağımın kenarıyla sirittim. En sonunda selin pes etti ve arkadaki sıraya oturdu. Anıl da kapıdan içeriye girdi ve önce bana daha sonra selin'e bakti. Hızlı adımlarla selin'in yanına geldi ve oturdu. Yani tam arkamda yer alıyordu. Konuştuklarını rahatlıkla duyabiliyordum. Anıl " niye buraya oturdun selin gel daha güzel bir yere geçelim" dedi. Selin sadece hayır dedi. Daha fazla bunları dinlemeyecektim ve kendimi derse verdim.

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin