RESİM KEREM :)
Bir yandan seline bakıyor bir yandan da annemi nasıl ikna edeceğimi dusunuyordum. Anneme baktim ve derin bir nefes alıp söze girmek için hazırlandım. " Anne seni bir yere götürecegim okulla ilgili " dedim ve rahat bir nefes aldım. Annem bana baktı ve elindeki meyve tabağını koltuğa koydu. Bende o anda seline baktim ve başka yapacak birşey yoktu der gibi baktim. Anlamasini bekliyordum. Başını evet dercesine salladim ve anneme döndü. anneme baktim ve ne cevap vereceğini merak ediyordum. Bir yandan da saate bakıyordum. Saat daha 19:30 du ama şimdiden söyleyip ikna etmem gerekiyordu. Annemin birşey söylemesiyle irkildim ve anneme bakip " anlamadım" dedim annem bana baktı ve sözünü tekrar etti " Tamam olur ama saat kacta "
" Anne saat sekizde yani yarim saat sonra "
" Tamam bekle hazırlanıp geliyorum" dedi ve yerinden kalktı. Seline baktığımda ayağa kalkmıştı. Bende ayağa kalktım birşey yapmasını bekliyordum. Birden boynuma atladi ve yanağımdan öptü. Ne olduğunu anlamamistim amaa sevinçten yaptığını biliyordum. Birden ellerini boynumdan çekti ve bir adım geriledi. Yanakları kızarmıştı. Yere baktı ve "şey ben sevinçten öyle oldum bian şey yaptim" dedi. Kafasını kaldırdı ve bana baktı. Birşey söylememi bekliyor olmalıydı. Bende hiç cevap vermedim ve sadece gülümsedim. Tekrardan kanepeye oturdum ve yayılarak ayağımı dizimin üzerine koydum. Selin de oturdu ve utangaç bir şekilde yere bakıyordu. Birden annemin sesini duydum " hazırım" dedi. Aslında fena sayılmazdı ama kendine fazla önem vermemişti sadece okul toplantısına gidecegimizi sanıyordu. Kafami iki yana salladım ve " tamam herkes hazırsa artık gidelim" dedim ve kapıya yöneldim. Kapıdan çıkar çıkmaz hemen arabaya koştum ve arabayi kapının önüne getirdim. Annemleri de arabaya binince annemi cafeye götürdüm. Cafe ye baktığımda kapkaranlikti ve hiç birşey görünmüyordu. Selin kendi arkadaşlarından 10kisi çağırmıştı bende hem kaya'yı hemde siniftan birkaç kişiyi cagirmistim. Annem arabadan indi ve bana bakıp " oğlum nie bu kadar karanlık burası " dedi. Anneme baktim ama. Hiç birşey söylemedim. Annem önden gitti ve selin'in yanıma gelmesini bekledim. Selin yanıma geldi ve koluma vurup " Baban ne kadar romantikmis gercekten" dedi ve gülümsedi. Cafeye baktığımda birden ışıklar açıldı ve. İçeriden alkış sesleri yükselmeye başladı. Babam annemin karşısına geldi ve alnından öptü. Annem babama sevgi dolu gözlerle bakarken bize döndü ve işaret parmağını ileri geri sallayarak "sizi varya sizi" dediğinde mutluluk gözlerinden okunuyordu. Babam anneme elini uzatarak " benimle dans eder misiniz güzel bayan" dedi ve annemin elini uzatmasını bekledi annem elini uzattı ve " tabiki" diyerek kendini babamın kollarına bıraktı. O sırada etrafta bircok kişinin oldugunu farkına vardım . Çoğu kisi bizim okuldandi. Gözlerim kayayı arıyordu. Birden arkadan biri sırtıma dokundu ve " Baban da az değilmiş he" dedi. Bu kayanın sesiydii. Kalın ve sert. Arkami döndüm ve " hosgeldin " dedim. Kaya sadece kafasını salladı ve eliyle birşey işaret etti. Kafami eliyle işaret ettiği yöne doğru cevirdigimde mert ve aycayi gordum. Baya iyi kaynasmislardi . Kaya ya döndüm şaşkın gözlerle bakarak " Bu iş nasu oldu lan " dedim dalga geçer gibi. Kaya kendini beğenmiş bir tavırla "Tabiki ben yaptım oğlum" dedi ve ceketini düzeltti. Beni dürterek bir kızı kafasıyla işaret etti. Kıza baktığımda çok kısa ve kırmızı bir kıyafet giyinmisti. Bir karış etek dedikleri bu olsa gerekti. Kaya kollarını sıvadı ve ellerini saçlarından gezdirdi. Kızın yanına doğru gidiyordu. Ne çapkınlık ama . Etrafa bakinmaya devam ettim az önce yanımda duran selin şimdi yoktu. Sol kosede yer alan bir masada tek başına oturuyordu ve elindeki içeceği yudumluyordu. Bu arada da herkes yavaş yavaş dansa kalkıyordu. Kaya ya baktığımda çoktan kızı ayağa kaldırmış dansa ikna etmişti. Mert ve Ayça da pistin tam ortasında gözlerine birbirlerine dikmiş dans ediyorlardı.
Selin'in yanına gittim ve "benimle dans edermisiniz" diyerek sirittim. Selin'in cevabı belliydi zaten. Çok sevinmişti. " Tabiki " dedi ve ellerini boynuma doladi. Piste geçtik ve bende ellerimi onun beline sardim. Gözlerimin içine odaklanmıştı. Birden dudağının kenarında bir gülümseme oluştu ve ellerini birazcık assagiya indirerek kafasını göğsüme yerleştirdi. Güzel bir cicegi koklar gibi benim kokumu içine çekti. Bende ellerimi belinden çektim ve saçlarını oksamaya başladım. O güzel kokusunu içime çektim. Portakal çiçeği kokuyordu. Mükemmeldi. Daha sıkıca sarmaya başladım ve böyle 5 dakika durduktan sonra şarkı bitti. Selin benden bir adım uzaklaştı ve gözlerime bakarak " öküzün tekisin ama dans etmeyi biliyorsun. " Dedi ve gülümsedi. Bende seline bakıp kaşlarımı kalldirdim. Daha sonra selin gibi bende gülümseyerek tekrardan aynı masaya geçtim.
Kaya ya baktığımda şarkıyı değiştirmek için bilgisayarın başına geçti ve kopmalik bir şarkı açtı. Anne ve babama baktığımda birbirlerine bakıyorlardi. mutluluktan ölecek gibiydiler. Bu halleri çok hoşuma gitmişti. Kaya şarkıyı değiştirir değiştirmez bütün bizim okuldan olanlar piste akın ettiler......
Aradan 1 saat geçmişti. Herkes yorulmuş olmalıydı ve yavaş yavaş babamları tebrik edip cafeden çıkıyorlardı. Kaya yanıma geldi ve "Yarın okulda gorusuruz ahbab " dedi ve gülümseyerek cafeden çıktı. Tamamen cafe boşalmıştı ve herkes çıkmıştı. Bir tek selin ben annem ve babam kalmıştık. Selin anneme bakıp " tebrik ederim. " Dedi annem o sıcacık gülümsemesini yaptı. Bana baktı ve " istersen kerem seni evine bıraksın" dedi ve beni işaret etti. Bende seline baktim ve elimle kapıyı işaret ederek " Bayanlar önden " dedim . Babama bakarak göz kirptim. Daha sonra selini evine bırakarak bende evime gectim. Anne ve babam çok yorulmuş olmalıydılar. Baktığımda salonda kimse yoktu . Herkes odasına çekilmiş olmalıydı. Bende odama gectim ve üzerimi değiştirip yatağa uzandı. Yarın yeni bir gün..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET
Teen FictionSelin yine o çocuğun yani anılın yanindaydi. Kaç kere demiştim onun yaninda durma die. Burnmndan soluyordum. Birden kendimi tutamadim ve koşarak yanlarina gitim. Selini kolundan tutuğum gibi Anılın yanindan uzaklaşırken arkami döndüm " Seninle de gö...