RESİM MERT :)
Bende arkama yaslandim ve selin'e baktığımda bana bakıp ne yapcaz mecbur der gibi bakıp el kol hareketi yaptı. İki dakika bekledikten sonra içeceklerimiz gelmişti. Bir yandan limonatalari yudumluyor bir yandan da babamın konuşmasını bekliyordum. Babam çayından bir yudum aldı ve yerine koydu. Kafasını kaldırıp gözlerini ikimizin üzerinde gezdirdi ve sonunda lafa girdi.
" Buraya neden geldiğinizi biliyorsunuz . Öyle değil mi "
Dedi ve şaşkınlıkla bize baktı. Daha sonra nefes aldı ve bıkmış gibi yaparak " en baştan anlatayım"dedi ve sözüne devam etti.
" sizi buraya çağırdım çünkü size ihtiyacım var. Telefonda kereme biraz anlattim. ama yeterli olmaz biliyorum. Bu akşam bizim annenle evlilik yıl dönümümüz oğlum. Ne yapayım diye düşünürken aklima bu cafe geldi ve hemen evden erkenden çıkıp buraya geldim. Akşam için burayı kapattirdim. Burada annene süpriz bir parti yapacağız ve sizinde bunun için arkadaşlarınızı cagirmanizi istiyorum. Biraz da eğlenmiş olursunuz" dedi ve göz kirpip tekrardan eline çayını aldı ve içti. Daha sonra tekrardan konusmasina devam etti
" Müzik olarak annenle benim eskiden seçtiğim yani bizim şarkımız olan müziği seçtim. Tabi hep o çalacak diye bir kural yok siz de istediğinizi getirip caldirabilirsiniz. Orası size kalmış . Birde en önemlisi akşam saat 20:00 da anneni buraya getirmeniz lazim. Nasıl getireceğini size kalmış artık onu da siz dusunun. " Dedi ve ikimize bakıp " benim konuşmam bitti şimdi sizi dinliyorum " dedi ve sandalyesine iyice yayılıp çayından bir yudum dağa alıp bize baktı. Bende selin'e bakıp tekrardan babama baktim ve " Tamam baba sen annemi nasıl getirecegimizi bize bırak . Biz ikna ederiz. " Dedim ve babama gülümsedim babamda bana gülüp seline baktı. Bende seline dönüp "aksama geleceksin dimi " dedim. Selin " bilmiyorum izin almak lazım."
Dedi ve dudağının kenarıyla güldü. Eline limonatasini aldı ve bitirdi. Babama döndüm ve " biz okula gitsek iyi olacak " dedim ve yerimden kalkip cafenin çıkışına yöneldim. Selin de beni takip ediyordu. Arabaya bindiğimde selinde bindi ve " Baban da ne romantikmis hee " dedi ve gülümsedi. Bende güldüm ve arabayı okula doğru sürdüm.
Okulun önüne geldiğimde durdum ve selin'in inmesini bekledim. Selin indikten sonra indim ve arabayı kilitleyip selin'in yanında yürümeye başladım. Ayça her zamanki yerinde duruyordu. Bankta oturmuş bize kızgın kızgın bakıyordu. Aycaya el sallayip "günaydın" dedim Aycada yüzünde zorla bir gülümseme yaptı ve selin'e bakarak kalkıp yanıma geldi "sende günaydın" dedi daha sonra bana baktı ve tebessüm etti. Birden cebimin titredigini anladım ve elimi cebime atıp telefonu çıkardım. Selin'le Aycaya bir dakika dedim ve yanlarından uzaklaşıp telefonu açtım
"Alo"
"Alo ben kerem kimle görüşüyorum. "
" Ben Kaya kütüphanede seni bekliyorum. Tek başına gel " dedi ve telefon kapandı. Telefonu cebime koydum ve kütüphaneye yöneldim. Hizla okula girdim ve merdivenlerden çıkıp kütüphanenin kapısında durdum. Derin bir nefes aldım ve iceriye girdim. Her zaman oturduğum yerde biri oturuyordu. Yaklaştım ve tam karşısına oturdum. Bu kaya olmalıydı. Elinde bir kitap vardı ve gözleri kitaptaydi. Benim geldiğimi fark edince kitabı kapattı ve kenariya koydu. Karanlikta yüzünü secemiyordum neden bu kadar karanlıktı ortalık. Daha sonra kafasını kaldırıp bana baktı ve " geçen Anıl ve arkadaşlarından yedigin dayağı duydum. Ama ben olsam bende dayak yerdim. 4 kişi birden dalmışlar. Sana bir şans verdiler 2 ye 2 kavga etmek istediler eğer fare gibi kacacaksan anlarız. " Dedi ve kahkaha attı . Daha sonra devam etti " 3. Burada ol sen ile ben olacağız Anıl kimi cagiracak bilmiyorum ama intikam almak için iyi şans bence " dedi ve ayaklanıp arkasını dondu ve kapıya doğru ilerledi bir anda durup arkasını döndü " Aksama bekliyoruz. Sakın kaçırma " dedi ve gülümsedi kapıdan çıkıp gitti. İntikam almak için büyük şanstı kesinlikle gelecektim. Anıl a artık haddini bildirmenin zamanı gelmişti. Bende yerimden kalktım ve kapıdan tam çıkacakken karşımda selin belirdi. " Neden beni o kızla bırakıp gittin hiç haber vermeden " seline döndüm ve " öyle olması gerekiyordu " dedim . Selin biraz üzülmüş olmalıydı. Daha sonra kütüphaneden çıktık ve beraber sınıfa girdik. Anıl ın gözü üzerimdeydi. Bana baktı ve kendinden emin bir tavırla pis pis sırıttı.
.......3. Derse girmedim ve tenefuste hemen kütüphaneye gittim. Kaya da orada duruyordu. Yanına gittim ve "gelmediler mi ? " Dedim Kaya hayır anlamında başını salladı . Daha sonra masaya geçtik ve kapının açılmasını bekledik. Bi beş on dakika sonra kapı açıldı ve iceriye Anıl ile birlikte adını bilmediğim kahverengi saçlı oldukça yakışıklı ve siyah gözlü biri girdi. Kavga edeceğimiz kişi bu olmalıydı. Daha sonra kapı açıldı ve iceriye 2 kişi daha girdi. Kaya Anıla bakıp "korktun ve 2 kişi daha mı çağırdın. Merak etme fazla yıpratmayız." Dedi ve kahkaha attı. Sonradan gelen iki kişi Anıl lin arkasına geçtiler. Anıl bize baktı ve " isterseniz başlayalım " diyip parmaklarını citlatti. Kaya ya baktığımda boynunu iki yana yatırdı ve artık hazırdı. Anıl durdu ve " Bu arada yanimdaki çocuğun adı Mert ve birde bu arkadakiler kavga etmeyecek eğer bize veya size birsey olursa yardım edecekler " dedi ve siritti. Kaya -Anıl lafını bitirir bitirmez mert denen çocuğun üzerine atladı ve bir kafa geçirdi. Çocuk burnunu tutuyordu. Bende onları izlemeyi bıraktım ve Anıla döndüm. Anıl üzeriem doğru geliyordu. Tam yumruk atacakti ki kafami sağa doğru yatırdım ve arkasına geçip bacaklarimla dizlerinin arkasına vurduum. Birden dizlerinin üzerine düstü. Daha sonra önüne gectim ve biraz eğilip yüzüne sertçe bir yumruk geçirdim. Ne olduğunu anlayamadan yere yapıştı. Kızmış olmaliydi yerden bağırarak kalktı ve ayağının tersiyle boşluğuma vurdu. Birden nefessiz kaldım ve boslugumu tuttum. Daha çok sinirlendim ve Anılın yüzüne bir tekme attım. Bir anda yere düştü . Üzerine oturdum ve yüzünü yumruklamaya başladım. Burnundan ve ağzından çıkan kanlar etrafa sacılıyordu. Birden arkadan iki kişi beni tuttu ve kenariya ittiler. Daha sonra bende Anılı biraktim ve kayayı izlemeye başladım. Kaya oldukça iyi kavga ediyordu. Ama karşıdaki çocuk da fena sayılmazdı. İkiside cok yıpranmıştı. Birden kaya ani atak yaptı ve bir aparkat attı. Çocuk yere yığıldı. Kaya ya seslendim " Artık gitmemiz gerek" dedim Kaya bana baktı ve kafasını sallayıp yanıma geldi. Kapıdan çıktık ve lavaboya gidip aynanın karşısına geçtik. Yüzümde ve boynumda ufak tefek çizikler vardı. Çok önemli değildi ama Kaya fena olmuştu. Burnu kaynıyordu ve dudağı patlamıştı. Burnunu sildi ve kanın durmasını sağladı. Daha sonra yüzüne suyu çarptı ve kendine geldi.
.....
Akşam olmuştu ve eve gitme zamanı gelmişti. Gözlerim selini arıyordu. Birden arabaya dogru baktığımda selin'in orda olduğunu gördüm. Eliyle bana işaret yapti . Koşarak yanina gittim ve arabaya binmesi için kapıyı açtım. Daha sonra kendi kapımı açıp iceriye girdim ve oturdum. Anahtarı kontağa takip arabayı çalıştırdim. Yolda giderken Selin boynumda olan cizigi sorduğunda kitap okurken üzerime bir kitabın dustugunu ve oramı çizdiğini söyledim. Şimdilik inanmisa benziyordu ve eve varana kadar hiç bir soru sormadı. Evin önüne geldiğimizde arabadan indik ve eve girdik.
BİRDAHAKİ BÖLÜMLERDE RESİM OLABİLİR. :) :) .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET
JugendliteraturSelin yine o çocuğun yani anılın yanindaydi. Kaç kere demiştim onun yaninda durma die. Burnmndan soluyordum. Birden kendimi tutamadim ve koşarak yanlarina gitim. Selini kolundan tutuğum gibi Anılın yanindan uzaklaşırken arkami döndüm " Seninle de gö...