Git gide baglaniyordum. Baglandikcada kopmak istemiyordum. Hep yanında olup bütün zamanimi onunla geçirmek istiyordum. Ama şimdilik susmak en iyisidi. Yani sessiz kalmaliydim.
Her zaman dedigim gibi sessizlik en iyisidir......
Sabah alarimin sesiyle uyandım ve elimi telefona atıp alarmı kapadım. Etrafa bakindigimda kendi odam olmadığını anladım ve salonda bulunan lavaboya girdim. Selin'in ne yaptığını merak ediyordum. Lavaboda saçımı düzenledim ve elimi yüzümü yikadim. Daha sonra kendi odama yani selin'in bu gecelik yattığı odaya gitmek için lavaboda çıkıp tam karşıda bulunan kendi odamın kapısında durdum. Derin bir nefes aldım ve kapıyı açıp iceriye girdim. Yatağa doğru ilerledim ve selin'in hala yatakta olduğunu ve üzerine yorgani çektiğini gordum. Ama yüzü ortada değildi . Yorganin altında olmalıydı. İşaret parmagimla dürttüm. Çok yumusakti . Birden hızla yorgani üzerinden çektim ve yorganin altında Selinin olmadığını anladım. Yastıklar dizilmisti. Selin'in bana oynadığı küçük bir oyun olmalıydı. Arkami döndüm ve karşımda selini gordum. Bana bakıp gözlerini büyüttü ve "Böö" diye bağırdı ve her zamanki gulusulerinden yaptı. Daha sonra iki ellini havaya kaldırıp kafasını sağa yatırdı gözlerimin için bakarak "Günaydın. Yaptığım oyun hoşuna gitti mi " dedi ve ellerini yavaşça aşağıya indirdi. Selini dalga geçer gibi alkisladim ve " Bravo oyun cevirmekte ustasın" dedim ve keskin bir bakış atıp dudağımın kenarıyla güldüm. O da güldü ve eliyle omuzuma vurup " Sende öküzlük ve uyuzluk konusunda çok iyisin piss " dedi ve kahkaha atar gibi yaptı. Sadece gözlerimi kısarak baktim ve "haydi çıkalım. Karnım açıktı" dedim ve elimle karnımı işaret ettim. Arkasını döndü ve kapıya doğru giderken birşey mirildandigini duydum " Ne zaman doyduki o karnin"
Duymamazlıktan gelip " anlamadim birsey mi dedin "
" Yoo ben kendi kendime konusuyodum seninle ilgili değil" dedi ve merdivenlere yönelerek hızlıca indi. Daha sonra annemin sofranın başında durduğunu gordum. Eliyle masayı işaret ederek " haydi geçin oturun " dedi. Anneme bakip yerime oturdum. Selin de benim yanima oturdu ve bana kısa bir bakış atarak anneme döndü " murat amca nerde " dedi. Babamın ismini nereden biliyordu. Ama dün akşam konuşmuş olabilirlerdi yani ismini bilmesi çok normaldi. Annem " sabahtan erkenden çıktı nereye gittiğini söylemedi bilmiyorum" dedi ve masanın başına geçip eline catalini aldı. Yemeğe başlayınca herkes başladı ve 10 dakika içinde yemeği bitirdik. Daha sonra ben televizyonun basinda duran kanepeye oturdum ve yayıldim. Selin de anneme sofrayı kaldırmada yardım ediyordu. Bu evin hizmetçisi yokmuydu o ne işe yarıyordu diye düşündüm içimden amaa daha sonra annemin bu işe düşkün olduğu aklima gelince sustum ve selini izlemeye koyuldum. Tam ona bakmak için gözümü cevirdigimde göz göze geldik. Birden utandı ve kafasını önüne eyip annemin ona verdiği işleri yapmaya başladı. Bu arada da babamın nerede olduğunu merak ediyordum. Telefonu çıkarıp rehberi girdim ve kişilerden Babam yazan kişiyi bulup aradım. Telefonu kulağıma koydugumda çalıyordu. Birden babam açınca hemen
" Alo " dedim. Babamın konuşmasını bekledim. Babamın sesi geldi.
" Alo efendim oğlum"
" Nerdesin baba merak ettim"
" Sisst annen yanındaysa uzaklas başka bir yere geç"
" Neden. Noldu ki "
" Oglum bugün annenle evlilik yıl dönümümüz bu yüzden annene sürpriz yapmak istiyorum. Sen aramasan birazdan ben seni arayacaktim"
dedi. Küçük bir şok geçirdim ve anneme baktim. Unutmuş olmalıydı. Tekrardan babamın sesini duydum
" Alo oğlum orda mısın"
" Burdayım baba. Şuan annem herşeyden habersiz mutfağı toparliyor selin'le birlikte."
" Tamam oğlum. Birazdan sana mesaj atacağım nerede olduğumla ilgili. Hemen selini alıp buraya gelmeni istiyorum yardiminiza ihtiyacım olabilir " dedi ve telefonu kapattı. Bende telefonu cebime koydum ve mesajın gelmesini bekledim. Mesaj gelince hemen selini yanıma çağırdım ve anneme dönüp " Anne biz çıkıyoruz. Bizi merak etme " dedim ve selin'i kolundan tutup kapıya doğru sürükledim. Selin ne oldugunu anlayamamıştı. Telefonunu cebinden çıkardı ve saate baktığında gözleri büyüdü bana dönüp " Delimisin bu saatte okulda ne işimiz var " dedi ve yüzüme şaşkın saskin baktı. Hiç cevap vermedim ve arabaya bindirdim. Bende şoför koltuguna gectim ve telefonu selin'e verip " Burda yazan yeri bana tarif etmeni istiyorum" dedim . Selin'in hiç birşey anlamadığını biliyordum. Bana öylece bakıyordum. Sesimi birazcık yükselterek " dediğimi yap yolda sanaa anlatacağım " dedim selin hemen telefonumu açtı ve mesajda yazan yeri bana tarif etmeye başladı. Bana bakıp " ne olduğunu anlatacakmisin " dedi. Gözleri hala telefondaydi.
Bende babamın bana söylediklerini anlattim. Selin bana bakıp " hehh tamam " dedi ve sakinlesti. Yol boyunca hic konuşmadik. Selin " dur geldik şu cafe olmalı" dedi ve Eliyle bir yeri işaret etti. Arabayı durdurup işaret ettiği yere baktım. Büyük ve hoş bir cafeydi. Arabadan indik ve cafeye doğru yürümeye başladık. Babam sol caprazda duran bir masada oturuyordu. Bizi gorunce el salladı ve tebessüm etti. Hemen yanına gittik ilimize bakıp " hoşgeldiniz gençler buyrun geçin oturun" dedi. Selin'le beraber karşıda duran iki sandalyeye oturduk ve babamın konuşmasını bekledik. Babam ikimize de baktı ve " önce size içecek birşeyler söyleyeyim" dedi. Daha sonra garsona eliyle işaret yaptı ve garsonu yanımıza getirdi. Garson elinde bir kağıt ve kalemle basiimizda dikiliyordu . Babam selin'e bakıp " ne içersinde" dedi selin sesini cikarmayinca bana baktı ve " iki soğuk limonata ve birde çay " istedi. Garson kalemle kağıda birşeyler yazdı ve kağıdı defterden koparıp masaya bırakıp gitti. Babama meraklı gözlerle bakıyorduk. Babam " azicik sabredin içecekler gelsin daha sonra konusuruz " dedi ve arkasına yaslandi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET
Teen FictionSelin yine o çocuğun yani anılın yanindaydi. Kaç kere demiştim onun yaninda durma die. Burnmndan soluyordum. Birden kendimi tutamadim ve koşarak yanlarina gitim. Selini kolundan tutuğum gibi Anılın yanindan uzaklaşırken arkami döndüm " Seninle de gö...