~1~

239 23 11
                                    

Medya : İkra Nur

"Sayın İkra Korkmaz , Mert Gönem'i iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta eş olarak kabul ediyor musunuz?" Nikah memurunun sorduğu bu soru benim hayatımı belirleyecek soruydu . Yanımda ki erkek bozuntusuyla evlenmek istiyor muydum ki ben . Sormamışlardı ki bana istiyor musun diye . Annem 'Kızım zorundasın , yoksa baban o borcu ödeyemez öldürürler.' demişti . Evet , babamın kumar borcu yüzünden bir eşya gibi satılıyordum . Eğer evlenmezsem babam ölürmüş . Peki evlenirsem benim öleceğimi düşünen olmuşmuydu . Tabi ki hayır . Ama ben , İkra Korkmaz kimsenin zoruyla evlenmem . Ve kaybedecek bişeyim olmayacağına göre sorun yok .

Hızla ayağa kalktım ,mikrofonu elime aldım , Mert'e son bakışımı atıp " Hayır !" deyip gür bir sesle bağırdım ve koşarak nikah salonundan çıktım . Arkamda sinirden köpüren babam , şok olmuş annem , çaresiz ablam , ve diğerlerinin yüz ifadelerini tahmin etmek zor değildi ama şuan umrumda olan tek şey benim özgürlüğüm. Hızla anayola çıktım . Gelinlik ten koşamıyordum bir türlü , ve ayağımdaki topuklular buna daha çok engel oluyordu . Hızla topukluları çıkardım ve gelinliği biraz yukarı kaldırıp koşmaya başladım . Evet şuan herkes garip garip bana bakıyordu . Sonuçta İstanbul 'un en zengin yerinde gelinlikle kaçan birini görmemişlerdir .

Arabaların geçtiği yola doğru koşarken aniden çarpan araba buna engel oldu . Sadece bi kaç adım geri geri gitmiştim sert gelmiyordu araba zaten . İçinde ki adam hiddetle çıktı ve "Deli misin kızım sen , arabanın önüne atlamak ne ?!" diye bağırdı . Hafif irkildim . Üzerimi süzüp alayla konuştu "Ne o , yoksa düğünden mi kaçıyorsun?". Konuşmaya cidden vaktim yoktu . Hızla arkamı döndüm ve buraya doğru koşan Babam , Mert ve Mert'in babası Ömer Bey le karşılaştım . Evet şimdi tabiri caizse sıçmıştım . Aynı hızla arkamı döndüm ve bana çarpan çocuğun arabasına bindim o mal mal bana bakarken " Çabuk bin!" diye bağırdım . İrkildi ve arabaya bindi . Babamlar arabaya yaklaşmışlardı bile "Ne olur hızlı sür bak yalvarırım hayatım senin elinde ." diye bağırdım . O ise kafasını hafif aşağı salladı ve hemen gaza bastı . Hemen babamların olduğu tarafa baktım Ömer Bey köpürüyordu ve Babam beni yakalarsa öldürcek gibiydi . Önüme döndüm ve ellerimi kucağıma koyup oynamaya başladım . Yana döndüm ve suratına bakmaya çalıştım . Kahverengi saçları ve gözleri , yeni yeni çıkmış sakallarıyla oldukça yakışıklı biriydi . "İncelemen bittiyse anlatsan artık" diye söylenince derin bir nefes aldım . "Deniz kenarına gidebilirmiyiz ?"hafif kafasını salladı ve arabayı sürdü . Hava kararmıştı .
30 dakikada sahil gibi bir yere geldik ve oturduk . " E hadi" dedi anlatmaya başladım . Evet yeni tanıdığın birine bunları anlatmak saçma değilmi diyorsunuz biliyorum ama İstanbul da tanıdığım şuanlık tek kişi o ve kurtulmam belkide onun elinde , anlatmak zorundaydım. "Babam , kumarbaz biridir . Sürekli kaybeder ama hep de oynar . Onun yüzünden evde doğru dürüst geçinemiyorduk . Kazandıklarımız kumar borcuna gidiyordu . Annem de çalışırdı ama yetmezdi , ablam zaten evli çocuğu var ve kendi evine zor bakıyor bende bir yandan okuyup bir yandan çalışıyordum . İzmir ' de oturuyoruz normalde. Her neyse bir gün babam eve geldi İkra evleniyosun dedi . Günlerce ağladım dil döktüm ama kararlıydı . Evlenmezsem Ömer bey-Mert yani evleneceğim adamın babası - bizede zarar verebilirmiş . Gerçi babamın umrunda değiliz kendi canının derdinde . Mert bize ilk geldikleri gün tek bulduğu yerde yaklaşmaya çalıştı bana belliydi zaten Piç biri olduğu . Her neyse 2 gün önce geldik İstanbul a ve sabah nikahım vardı . Ama tabiki evlenmek istemiyorum. Daha 18 yaşındayım , okulum var Böyle işte." Hemen gözlerim dolmuştu hızla sildim ve yanındaki çocuğa döndüm "Hadi kalk " dedi aniden ve kalktı . "N-ne , nasıl , nereye ?" kekelemiştim . "Ya hadi eve gidiyoruz." ben hala mal mal ona bakıyordum . "Ya kızım kalksana , bak gidiyorum kalırsın tek başına burda." deyince hızlıca ayağa kalktım . Elini uzattı ve " Ben Poyraz" dedi bende elini tuttuk ve "İkra" dedim kafasını hafif eğip yürüdü bende onu takip ettim . Evet bu Poyraz denen çocuk belkide tecavüzcü , organ mafyacı , insan derisinden kendine mont yapan biri olabilirdi ama zorundaydım işte . Biraz abarttım galiba ama olsundu. "Tecavüzcü , organ mafyacı yada insan derisinden kendime mont yapan birisi değilim , İkra." dedi ve 'seni baban mı doğurdu' gibisinden bir bakış attı "UF. İyiki sesli düşündüm." deyip hızla yürüdüm . O tek kaşını kaldırmış bana bakarken çok karizmatik göründüğünü farkettim neden ben orangutana benziyorum onu yaparken . "Tamam , , tamam hadi geç arabaya" dediğini yapıp kendimi rahat BMW koltuğuna bıraktım . Sanırım çocuk para sıçıyordu ama onada olsundu .

Eveet merhaba ponçik insanlar skskd Heh neyse öncelikle kitabıma hoşgeldiniz . böyle bir kitapa karşılaşmadığım için yazmak istedim . Eğer benzer kitaplar varsa ben bilmiyorum dur sadece bir şarkıdan görüp esinlendim o kadar . Zaten o şarkıda tanıtım da yazıyor . Her neyse çok uzattım ponçikler Haydin Görüşürüük

HUZURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin