~14~

46 3 0
                                    

Medya : İkranın resim çekildiği araba

İyi okumalar...

"Şimdi diğerleri de gelince kendi aranızda gruplara ayrılabilirsiniz."  diyen oyun kurucusuna "Gerek yok zaten biz 8 kişiyiz , karşı tarafta öyle , gruplar hazır." dedim.

Şuan Oğuzların ve Resullerin gelmesini bekliyorduk. Karşı tarafta da aynı bizim gibi 4 kız  4 erkek vardı. Nişancılıkla aram çok iyi olduğundan kendime oldukça güveniyordum.

"Geldik" diyen Oğuzla tüm kafalar onlara çevrildi. Benimse sadece O'na. Tüm karizmasıyla yavaş hareketlerle yanımıza gelip silahıyla oynamaya başladı. Yüzüme sadece bir kere bakıp kafasını geri çevirmişti.

Ama mutlu görünecektim. Hilal'e baktığımda Ayberk'e 'gel beni al' diye bağırsa şaşırmazdım. "Ne diyosun kaçıralım mı?"  diye fısıldadım. Anlamaz bir şekilde bana bakarken "Kanka çocuğu yiyecek gibi bakıyorsun. Bence gece evine gidip kaçıralım." Hilal kaskımdan dolayı alnıma vuramayınca kolumu cimcikledi. Dövmenin olduğu yere gelince ağzımdan bir inilti çıktı. "Özür dilerim" deyip açmaya çalışınca "Tamam bir şey olmadı" deyip gülümsedim.

"İkra" diye isminin bağırılışıyla o tarafa döndüm. Merve ve Resul el ele tutuşmuş bana bakıyordu. "Lan keretalar" deyip yanlarına koştum. Hilal 'de arkamdan geliyordu. İkisine de teker teker sarılıp "Özlemişim be" dedim. Resul "Bizde özledik" dedi. Bu sırada Hilal de sarılmıştı. Onlar önceden buluştuğu için benim kadar şaşkın değildi.

Gözümden yaş aktığını yeni fark ediyordum. Merve de bununla beraber "Bok gibi ne ağlıyorsun." deyip ağlamaya başladı. "Aman be, ne diye ağlıyorsunuz." deyip göz deviren Resul un kaskı olmadığından alnına şaplağı indirdim. "Ne vuruyorsun gavat" diyen Resul'e tam cevap verecekken Oğuz "Kuzen" diye bağırıp Resul'e baktı. Bense mal gibi onlara bakakalmıştım. Resul "Oz ne işin var burda" deyip erkekçe selamlaştılar. "Kuzen misiniz ?" diye sordum. Oğuz "Evet" dedi. Merve'ye dönüp "Yenge" deyip sarıldı. İlayda ve Poyraz'da yanımıza gelince biraz geriledim. "Yenge" deyip sarılan bu sefer Resul ve İlayda'ydı.

"Kardeşim" deyip sarılanda Poyraz. "Bugün sarılma günümüymüş bu nedir arkadaş" deyip ortalığı dağıttım. Herkes sikici bakışlar atarken kurucu "Toplanın" deyişiyle oyun alanına gittik.

"Tek kural vurulan çıkar. En son kalan takımın oyuncusuyla takım kazanır. " dedi. Biz mavi takımdık onlarsa kırmızı. "Bunlar mı bizi yenecek ayol." deyip travesti görünümlü erkeğe döndüm. Hilal kavgaya hazırlıklı gibi "Sen hayırdır travesti bacı" deyip elini hayırdır manasında salladı. "Doğru durun gömmeyelim sizi. " diyen yine travesti görünümlü kıza baktım. "Lan bune travesti grubumusunuz siz. " deyip elimi salladım. Bizim grup gülerken karşı takımdan bu sefer tam erkek olan biri "Doğru konuş bücür  almayayım ayağımın altına." ben cevap verecekken Poyraz "Konuşmazsa nolur lan pezevenk" deyip üzerine yürüdü. "Mahalle paçozları" deyip tırnaklarına bakan kıza "Kızım sana bir vururum aklın götüne girer" deyip Poyraz'ın elini tutup geri çekiştirdim.

"Gençler yerlerinize sakin olun." diyen kurucuyla yerlerimize geçtik. Ama sanki unuttuğum bir şey vardı. "İkra" o huzur bulduğum ses adımı söyleyince ona döndüm. "Efendim" dedim kısık çıkan sesimle. Hala birbirine kenetli ellerimizi kaldırıp gösterince unuttuğum şeyi farkedip hemen elimi çektim.

"Çok fena gömücez sizi buraya" deyip kaskını takmaya çalışan kıvırcık kıza "Amerikalıların bir lafı var bilir misin ?" dedim sakin bir şekilde. Kız "Neymiş?" deyince. Yapıştırdım lafı "Fak yu " deyip gözüm üzerinde işareti yapıp bizimkilere döndüm. Erkekler diğer erkek ve travestilerle göz göze kavgaya hazırlıklı durarken kızlar onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Hilal de Ayberk'i. Piç sırıtışımla onlara bakarken son anda herkes patlattı kahkahayı. Ben onlara bakarken "Son  anda nasıl laf soktun be uzun" deyip kolunun altına alıp sevme stilini gerçekleştiren Resul'ün hareketini çalan düdük ve "5 dakika sonra başlıyoruz" diyen kurucu böldü.

HUZURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin