HUZURUM

~15~

İyi okumalar...

"Merhabalar , hepiniz karaoke kafeye hoşgeldiniz." herkes alkışlarken bende onlara uydum. Sahneye en yakın yerde ki masaya oturmuştuk.

"Şarkı söylemek isteyenler isim ve şarkılarını yazdırabilirler." deyip sahneden inen adamla bir kaç kişi sahnenin yanındaki isim yazdırma alanına gitmeye başladı. Bense önümde ki bardakla oynuyordum.

"İkra" diye şaşkınca adımı söyleyen Oğuz'a baktım. Kafamı efendim manasında salladım. "Dövmemi yaptırdın" deyip kolumu gösterdi. Bende "Evet" deyip kolumu gösterdim. "Uzun, hayalinde ki dövmeyi yaptırmışsın" diyen Resul'e kafamı onaylar anlamda salladım. Merve "Çok güzel"  dedi.

Omzumda ki dövmeyle Uyumsuz hastası olan Merve neredeyse çığlık atmıştı. Poyraz'a baktığımda sanki biliyormuş gibi tepki vermemişti. Üzerindeki polarıda çıkarmamıştı. "İçerisi çok sıcak çıkarsana üzerini" diyen Ayberk e kafa salladım. "Yok ya iyi böyle" deyip polarına sarıldı.

"Kanka sende ismini yazdırsana" ben geyim demiş gibi baktım. "Saçmalama Hilal"
İlayda "Şarkı söylüyor musun?" derken sandalyesinde öne kayıp bana yaklaşmıştı. "Sesim kötü" deyip arkama yaslandım. "Saçmalama İkra. Çok güzel söylüyorsun." bu sırada Poyraz sandalyesine oturmuştu. Ne ara bir yere gidip geldiğini anlamamıştım ama Ayberk , Resul ve Oğuz sırıtıyordu.

"Boşver" dedim umursamazca. Merve "Ben geliyorum" deyip bir yere gitti. Ben de telefonumu çıkartıp bağımlısı olduğum candy crush ı oynamaya başladım.

"Evet isim yazdırmalar bittiğine göre başlayalım" deyip elindeki sayfaya bakıp "Ceren Sessiz ve şarkısı Seksendört Acemiler" kız alkışlar ile birlikte sahneye çıkarken telefonumu cebime  sokup dinlemeye başladım.

"Belli belirsiz bi gülüş vardı buz gibi suratında " deyip şarkıya başlayan kızın sesi oldukça güzeldi. Ve bu cümle kesinlikle Poyraz a yazılmış gibiydi. Böyle güzel bir şarkıyı dinlerken bile buz gibi bakıyordu. Ama daha çok karizmatikti.

"Gider gibi yapmayı denerken nasıl kaldın bak dışarda. "
"Bizim gibi delilerle  uğraşmaya mecalim yok. Zahmet etme hiç boşuna ardında iz bırakmaya. Gidemezsin biliyorsun döneceksen neden gidiyorsun..." şarkıyı mırıldanmaya başlamıştım. Seksendört vazgeçilmez şarkılarımın kurucusuydu.

Bu sırada Poyraz'ın ağzıda kıpırdıyordu. Bizim masada neredeyse herkes şarkıya eşlik ediyordu.

"Birini severken bir diğerini yarıyolda bırakıp mutsuz olan , bizim gibi acemiler ne anlar aşktan . korkuya yenik düşüp kaderine boyun eğecek kadar aciz olan bizim gibi acemiler ne anlar aşktan..."

Bir kaç kişi daha çıkıp yabancı şarkılar söyleyip kafeyi  coşturmuştu. Hatta yine favori şarkıcım Manga dan da söyleyen olmuştu.

"Şimdi de Ayberk Ateş  ve şarkısı Cem özkan - olmayacak bir hayal" şarkının ismini duymamla aniden kafamı kaldırışım ve Poyraz'la göz göze gelişim bir olmuştu. Tekrar kafamı çevirip sahneye çıkan Ayberk ve ağzının sulu aka aka bakan Hilal'e baktım.