İyi okumalar...
"İkra" artık adımın sonsuz defa seslenilmesiyle derin bir nefes verip "Eğer ölmediysen neden uyandırdın?" dedim. Gözlerim hala kapalıydı "Ben işe geç gideceğim . Temizlikçi gelecek bugün eve." gözlerimi hemen açıp "Temizlikçiye ne gerek var , ben temizlerim." ciddi misin der gibi bakınca kafamı olumlu anlamda salladım. "Tamam sen bilirsin , çalışma odasındayım2 saat sonra çıkacağım."
"Tamam"
Sonuçta hiç bir Türk kadını kendisi dışında başka bir kadının evini temizlenmesini sevmezdi.Kısa kollu ve eşofmanımı giyip temizlik malzemelerini ayarladım.
Temizlik yaparken müzik dinlemeyi severdim. Bu yüzden televizyondan herhangi bir şarkı kanalı açtım.
~~
"Poyraz" diye bağırıp gelmesini bekledim. "He?"
"Şu perdeyi taksana"
"Sen niye takmıyosun"
"Keyfimden -göz devirip- senin boyun uzun sen tak."
"Ne anlarım ben perdeden."
"Ben sana anlatıcam hadi." oflayıp sandalyeye çıktı. Ben hem ona anlatıp hemde televizyonda ki şarkının klibine bakıyordum. Bizim hikayemiz gibiydi. 'Cem özkan - olmayacak bir hayal' gelin kaçıyordu , peşinden damat onu kovalıyordu. Ama kız başkasının arabasına binip kaçıyordu/ "Poyraz , baksana" kafasını çevirip benim baktığım yere baktı. Hafif tebessüm edip , ifadesiz haline döndü "Bizim hikayemiz gibi." kafamı sallayıp "Bizim"
"Neyse , bitti bunlar ben çıkıyorum." bu anın içine eden Poyraz'a dalmak istesem de "Tamam" dedim. "3 saate gelirim bende"
"Tamam"~4 saat sonra ~
Koşarak içeri girdiğin holding te kenara geçip nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Yanından geçen iki kız "Poyraz beyin torpillisiymiş , o yüzden hep geç geliyor. Ne güzel ya , biz kaçta geliyoruz ama hanfendi öğlen geliyor." kafamı iki yana sallayıp nefes verdim. Haklılardı bişey diyemezdim. İşe başlayalı 2 gün olmasına rağmen öğlene yakın geliyordum.
Poyraz'ın odasına yönelene kadar herkesin bana bakmasına çok aldırış etmedim. Alışkındım. Babam beni dövünce ertesi gün okulda herkes bana ve yüzümdeki morluklara bakardı zaten. Alışkındım bu yüzden.
Kapılarımız yan yanaydı. Kendi kapımı açıp çantamı bıraktım. Aramızda ki cama baktım. Poyraz sinirli gibiydi hemde oldukça . Çünkü Oğuz ve İlayda'nın korktukları yüzlerinden belliydi. Hemen odamdan çıkıp Poyraz 'ın kapısını tıklattım ve girdim. "Nasıl olur Oğuz , nasıl dikkat etmezsin böyle bir şeye"
"Yeni başlamışlar işe-" sözünü kesip "Ne yenisi lan 2 aydır bizim sayemizde insanları zehirleyip hayatlarını mahvediyorlarmış." Oğuz kafasını haklısın anlamında salladı. Bense hiç bir şey anlamadığımdan izliyordum. "Ne oldu?" diye sordum sessizce . En sonunda İlayda "Bizim yaptırdığımız bir fabrika normalde pudra şekeri , kabartma tozu vesaire şeyler üretiyordu. Ama 2 ay önce uyuşturucu üreticiliğine başlamışlar ve biz bunu farketmedik. Bizim sayemizde başkalarını zehirliyorlar. Ve eğer bunu polis farkederse tüm suç bizim üzerimizde toplanır. Bir şeyler yapmamız lazım." dedi. "Hay sikiyim lan böyle işi" Poyraz önünde ki leptopu bize çevirip sinirle soludu. Oğuz sesli bir şekilde okumaya başladı. "Sancaktar holding in yapmış olduğu bir fabrikanın uyuşturucu ürettiği ortaya çıktı." elimle ağzımı kapadım. Sosyal medya öğrendiyse polisin de öğrenmesine az bir süre kalmıştı ya da öğrenmişlerdi bile.Telefon çalınca kimse açmadığından ben açtım. "Poyraz bey polisler holdinge girdi. Ve sizi arıyorlar." gerisini dinlemeden kapattım "Polisler" dedim sessizce. Poyraz da sinir den başka bir şey yoktu. Korkmuyor gibiydi.Kapı hızlıca açıldı ve içeri girdiler. "Poyraz Sancaktar"
"Evet" dedi. "Uyuşturucu yapımı yardımından Tutuklusunuz." sakince ayağa kalktı. Kelepçe takıyorlardı. "N-napıyorsunuz" dedim yavaş yavaş ağlarken. Kimse bir şey demiyordu. Poyraz "Sakin ol " dedi sadece. "Ve gelmiyorsun" bana dedi bana bihterine. "Saçmalama Poyraz" dedim. "Oğuz Altın ve ilayda Sancaktar da bizimle geliyor." deyince bacaklarım artık tutmuyordu. Onlarada kelepçe takıp dışarı çıktılar. Bişey diyemiyordum. Dilim kilitlenmiş gibiydi. Arka taraftan çıkıyorlardı. Ve burada kimse yoktu. Holding tekilerin duymaması iyi olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUZURUM
General Fiction"Sayın İkra Nur Korkmaz , Mert Gönem'i iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta kocan olarak kabul ediyor musun?" . Hızla ayağa kalktım ,mikrofonu elime aldım , Mert'e son bakışımı atıp " Hayır !" deyip gür bir sesle bağırdım ve koşarak nikah sa...